hesabın var mı? giriş yap

  • ulan burayı bile savunan çıktı ya aga hayret birşey. ne yapılacakmış üstüne peyzaj yapılacakmış. ulan gider yapmayı unutmuş adam ne peyzajından bahsediyon sen. yağmurlu günlerde meydandan yürüyen merdiven ile hiç aşağı inmeye çalıştın mı? inemezsin... neden biliyon mu? su bi yerden gitmek istiyor ya, hani gidecek yer yok. hah işte o yürüyen merdivenden gidiyor su. o yüzden çalıştırmıyorlar yürüyen merdivenleri. böylede eşsiz bir proje. akıllara durgunluk veriyor. oraya çok güzel palmiye olur. ama dalsız. böyle ortada sik gibi durur da millet anlar ne yapıldığını...

  • sene 1997, mekan yurt odası.

    odada tek bir bilgisayar var, pentium 100.
    ram 8 ya da 16. (ben smyrna'nın uyarısıyla eklemek isterim ki megabyte!)
    internet bağlantısı falan yok he, insanlar minesweeper'da rekor kasarak eğleniyorlar sırayla.

    bir akşam odaya girdiğimde bir tedirginlik hissettim ama yorgunum zaten hiç takmadan çıktım ranzama. derken bilgisayarın sahibi geldi. birşeyler konuşuldu ve adam parladı!
    "nasıl nasıl?????" diye kükreyince de kulak kabarttım, duyduğum ilk şey:

    "ben 3 taneden fazlasını koymayalım demiştim, dinletemedim".

    ne üçü beşi, ne koyulmuş derken eleman bana seslendi "gel bir el at da şunu halledelim".

    olay şu ki minesweeper'dan sıkılmış ahali bir oyun bulmuş, oyun da 6 cd'lik (ulan devamını anlatamıycam utançtan). hepsini birden sığdıramayınca 4 tanesini cd sürücüsüne zorla sokuşturmuşlar. sonuç malum..

    biz kasayı sökerken kendini savunan olayın saçmalığının hala farkında olmadan söyleniyordu, "üçer üçer koyalım demiştim ben, dinletemedim".

    edit: bi de şöylesi var #16245044

  • içinde atatürk ve cumhuriyet bayramı geçmeyen hutbe.

    aynı diyanet cumhuriyetin faydalarindan sonuna kadar yararlanmakta, faiz yemekte, dine güncelleme getirmekte, lüks içinde yaşamakta beis görmez fakat atatürk'ün kurduğu cumhuriyeti anmaktan imtina eder.

    fetullah gülen hoca efendiyken hutbede onu öven, fetullah gülen fetö olunca hutbede onu yerden yere vuran diyanet, ülkesinin kurucusunun adını bile anmıyor. bu gibi iki yüzlüler değil diyanet işleri başkanlığı yapmak, herhangi bir seviyede din görevlisi bile olamazlar. zira kendileri ben ve benim gibi nice insanı dinden ve cuma namazından soğutmuştur.

    son olarak hakkım size haram olsun, haram olsun, haram olsun.

    kaynak

    edit : atatürk'ü anmak zorunda değillermiş. ulan vatan haini köpekler, biz yıllarca cumada sizin terörist hoca efendinizi dinlemek zorunda mıydık? onun için para dilenirken gıkınız çıkmıyordu da ülkenin kurucusunu anmaktan mı imtina ediyorsunuz? madem cumhuriyete karşısınız. çıkın cuma hutbesinde biz cumhuriyete karşıyız deyin. cumhuriyeti sevmeyen gitsin arap kabilelerinde yaşasın.

  • zamanın diğer uzay boyutlarından ayrı olarak varlığı, fizikçiler arasında kadim bir tartışma konusu olagelmiştir.. nihayet einstein, görelilik teorisi’nde uzay-zamanın bir bütün; yani aynı kumaşın, aynı dokunun parçası olduğunu göstermiştir. çoğu fizikçi zaman kavramını termodinamiğin ikinci kanunu gereği evrenimizde entropinin sürekli surette artmasıyla ilişkili olarak tanımlar. entropi yani düzensizlik arttıkça nesneler bozunarak daha az düzenli yapılara dönüşür, canlı hücrelerse giderek işlevlerini kaybeder ve ölür.

    bu tersine çevrilemez düzen, varlığına anlam arayan her bilince sanrısal olarak, geleceğe doğru akıp gitmekte olan birşeyler olduğu fikrini düşündürür. oysa zaman dediğimiz şey, entropinin artışıyla nedensellik ilkesinin işlemesinden başka birşey değildir.
    son olarak, şayet dünya dönmeseydi, uzaktaki bir yıldız ışığının yaptığı yalpayı, en küçük zaman birimimiz alarak farklı bir zaman yapılanması kurardık muhtemelen. zira insanın kendini kandırmasının yolları ebediyen tükenmeyecektir.

  • başlık: oruç tutmayacaklar icin önemli bi duyuru

    @1 allahım niyet ettim senin rızan icin bugünkü ramazan orucumu tutmaya!!

    hadi gecmiş olsun okuduysanız artık niyetlisiniz iftara kadar bişe yiyip icmeyin cok büyük günahı varrr

  • ben açıkçası nabza göre yapıyorum bunu, kişiye göre. adamın akbili isteme şekline göre. genç bi çocuksa, kibarsa para almıyorum, yaşlılardan da almıyorum, babama benzeyenlerden de almıyorum, trakyalı'ysa almıyorum, hamileyse almıyorum. sonra soruyorum en son, "akp'li misin?" diyorum.

    cevabı "evet" ise, parasını alıyorum. hem akp'li hem babama benziyorsa yarı parasını alıyorum, hem yaşlı hem akp'li ise parasını alıp, yol vermiyorum.

    genç ve jastin bieber dinliyorsa, kafasına kornişle vuruyorum.

  • oldu yav fil falan besleyelim evleri yıka yıka yürüsün madem. fil yani sonuçta bu, doğasında yürümek var niye önüne ev diktiyseniz artık.

    edit: tanım yapıldı
    tanım : bir hayvanın diğer bir hayvanı bir insanın evinde yemesi olayı

  • evlenmeden önce istisnasız bütün evli tanıdıklarım "evlenme" diyordu. evlendim.

    şimdi bekar bütün tanıdıklarıma "evlenme" diyorum. biliyorum onlar da evlenecekler.

    bu evlenecek olanlar da zamanı gelince başkalarına "evlenme" diyecekler. bunu da biliyorum.

    garip bir döngü var, bu konunun üzerine gidilmesi lazım.

  • beynin ön lobuna bağlı sinir liflerinin kesilmesi şeklinde uygulanan tıbbi tedavidir.

    çağdaş lobotomi 1930 larda başladı. doktorlar beynin ön lobuna bağlı sinir liflerinin kesilmesinin inatçı depresyon ve anksiyete gibi bazı psikiyatrik problemlerde hastaları iyileştirebildiğini fark etti. takip eden 20 yıl içinde bu prosedür basitleştirildi ve yaygınlaştı. genellikle keskin bir aleti göz yuvarnın üstünden sokarak yapılan lobotomi, bir araştırmaya göre hastaların 3 te 2 sinde iyileşme sağlıyordu.

    ne varki lobotomi yi uygulayan herkes aynı derecede dikkatli değildi ve bu teknik bazı hastalarda çok ciddi yan etkiler doğurdu. nöbetler, uyuşukluk, kişilik değişikliği ve kendini tutamama bunlara dahildi. bunun üzerine doktorlar tekniklerini geliştirdiler ve lobotominin yerine singulotomi, anteriyor kapsülotomi ve subkaudat traktotomi gibi daha uzmanlaşmış yöntemleri koydular. bu prosedürler incelendiğinde obsesif kompulsif bozukluk ve depresyon hastalarının en azından dörtte birinde yararlı olduğu görüldü. profesyoneller tüm yan etkilerine rağmen prosedürlerin başarılı olduğunu hala savunuyor. amerikan stereotaktik ve işlevsel nöroşirurji derneğinin başkanı ve chicago daki lllinois üniversitesinde tıp profesörü olan konstantin slavin "bana kalırsa araştırma bulguları ablatif cerrahiyi nispeten temize çıkarıyor ve çok spesifik durumlarda işe yaradığını gösteriyor" diyor.

    1980 lere gelindiğinde lobotomi gözden düşmüştü slavin "genel olarak tüm işlevsen nöroşirurji alanı yok etmekten ablatif cerrahiden uzaklaştı" diyor. o zamanlar yeni olan derin beyin uyarımı tekniğinin ablatif cerrahiyi tarihe gömeceği düşünülüyordu. bu teknikte cerrah hastanın kafasına matkapla delikler açıp sinir dokusuna elektrotlar batırıyor. elektrotlara akım uygulandığında beynin kimi bölgeleri etkinleşiyor ya da devre dışı kalıyor. "işin güzel yanı dokuyu yok etmememiz" diyor slavin. doktorlar aynı etkilerden yakınan hastaların sorunlarını giderebiliyor, akımı düşürebiliyor ya da slavin in deyimiyle "beyne tatil verip" akımı tümden kapatabiliyor.

    çoğu derin beyin uyarım yöntemleri şu anda parkinson hastalığı gibi hareket bozukluklarının tedavisinde kullanılıyor. obsesif kompulsif bozukluk hastalarında cerrahi tedavi çoğu ülkenin sağlık bakanlığı tarafından onaylanmış ancak sadece son raddede başvurulan bir yöntem. slavin ile meslektaşları şu an devam eden bir çalışmada cerrahinin daha geniş kullanımlarını araştırıyor. slavin "önümüzdeki 5 yıl içinde işe yarayıp yaramadığına dair kesin bir yanıt verebileceğiz" diyor.

    -daniel engber

    edit: imla.

  • yanıma genç bir kız geldi. yanağım'dan makas aldı ve beni öptü. ben şok oldum daha 3 yaşındaydım. zor günlerdi.

  • immanuel tolstoyevski'nin istanbul trafiğini bir nebze çekilebilir kılan icadı. her sabah bir podcast açıp bazen ufkumu genişletiyorum, bazen de kahkaha atarken buluyorum kendimi. ortak ahlak podcast'inde farelerin david hume okumamış olmasına değinmek ve cinsiyetçi lavuklara giydirmek suretiyle yarmıştır.

    yalnız babacım mevzuları 20 dakikanın altında tutmaya çalışırsan daha iyi olur. çünkü bazen yol bittikten sonra konu yarım kalıyor, hoş olmuyor. biz de insanız.