ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mühendis fıkraları
-
buyuk bir sirketin ust duzey yoneticilerinden biri bir gun new york
uzerinde balonla dolasmaya cikar. aksilik bu ya, pusulasini asagiya
dusurur ve kaybolur. inmek icin uygun bir yer ararken bir gokdelenin
tepesinde sigara icen bir adam gorur ve alcalir. "pardon. ben
neredeyim acaba?" diye sorar. "yerden 500 feet yukseklikte bir balonun
icindesin"der adam.
yonetici sinirlenir: "sen muhendissin degil mi?" diye sorar.
"evet." der adam. "nereden bildin?" "cunku basim belada ve sana bir
soru soruyorum. verdigin cevap 100% dogru fakat hic bir isime yaramiyor."
"sen de yoneticisin degil mi?" "evet sen nereden bildin?" "cunku
yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icinde kaybolmussun. pusulan yok,
berbat durumdasin. fakat bu simdi benim sucum oldu."
star gazetesiyle verilen ilk pringles
-
o sıralar leman'da işlenmiş bir konuydu hatırladığım kadarı ile. kozalak tipli bir adam gazeteyi yaymış ve üzerinde pringles yiyordu. yerken de "ulan ne iyi akıl etmişler firingısın yanında gazete vermeyi. yerken yere neyin dökülmüyo" diyordu. bir mehmet çağçağ prodüksiyonu idi evet.
ricardo quaresma
-
vodafone arena nın ilk kırmızı kartını kimseye yedirmemiş ve tarihe geçmiştir.
15 mart 2024 thy açıklaması
-
kısaca turkleri latin amerika da görmek istemiyoruz demişler.
herkesin oruçlu olduğu ofiste yemek yiyen tip
-
insanları kendilerinden gizli gizli yemek yemek zorunda bırakan tiplerin saygı saygı diye zırladığı başlık.
kimse senin inancına saygı duymak zorunda değil. beğenmiyorsan bırak işini, kapat pencereni kapını, otur evinde. kimse de sen zırlama diye senden gizli gizli yemek zorunda kalmaz.
91 yaşında sevgilisi olan 31 yaşındaki adam
-
(bkz: yenge de kuru üzüm gibiymiş)
lisede reddedilen çocuğun 10 yıl sonra taş olması
-
annesine el kaldırdığı içindir.
17 ağustos 1999
1993'te çekilen hd new york videosu
-
çekimlerinin ne kadar özenilmiş, kurgusunun ne kadar güzel olduğunu düşünürken bir yandan da beni bir huzur, hüzün ve sükunet hali aldı. bir de o zamana ve oraya özlem duydum. bunun adı:
(bkz: fernweh) almanca'da "uzaklara gitmeyi özlemek" anlamı olsa tam manası "hiç gitmediğin bir yere özlem duymak" bu kelimenin. işte bu videoyu izleyince tam da bu hisse kapıldım. üstüne bir de sözlükten iki kişinin orayla ilgili anılarını okuyunca iyice garip oldum.
o videodaki herkesi, hepsinin hikâyesini merak ediyorum. o çocukların şimdiki hali nasıl, neredeler? köpeğini gezdiren siyahi abi hala hayatta mı? o kamerayı eliyle kapatan abi neler yapıyor? yeşil gömlekli adam ve yanındaki kısa boylu sevgilisi evlendiler mi ayrıldılar mı? bu düşüncelerden alamıyorum kendimi.
bir de fark ettiniz mi bilmiyorum ama çok klasik giyinen ve klasik stile sahip olan insanlar hariç herkesin kılığı kıyafetinden bunun başka bir döneme ait olduğunu anlıyor insan. video sanki dün çekilmiş gibi 1080i 60fps olsa bile...
hastası olunan sözler
-
basari hamilelik gibidir. herkes tebrik eder ama kac kere sikildiginizi kimse bilmez.