hesabın var mı? giriş yap

  • garipliğin travesti komşudan istemek değil, gece 2'de zeytinyağı istemek olduğu eylem.

  • kız istemeye gelen damat adayına kahve yerine tuz, karabiber abartıp kırmızı biber koyulması. kahveden eser kalmıyor orda da. neymiş seven adam ona katlanır tümünü içermiş.
    ya insan sevdiği adama kıyabilir mi , benim aklım fikrim almıyor. bir de bu durumdan eğleniyor insanlar.
    (bkz: allah akıl fikir versin)

  • (bkz: söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil)
    ve hatta;
    (bkz: buyrun benim)

    bu basligi acildigi gunden beri takip ediyorum. neticede o onursuzlardan(!) biri oldugum icin.
    evlendigimde yaklasik 23 yasindaydim. ve evet benim de pembe hayallerim vardi. mutlu bir yuva, saglikli cocuklar, iyi ve sevgi dolu bir es. sicak bir yuva vs vs vs. uzar gider.
    ex esimle gorucu sayilabilecek bir sekilde evlendim. eli yuzu duzgun, iyi bir isi olan, insana benzeyen biriydi.
    nisanliyken bir iki davranisi tuhaf gelmisti ama, cok genc ve cok toydum. dunyayi ve insanlari tanimiyordum.
    dahasi bir isim, bir meslegim olabilecegi, hayatimi kazanabilecegim bir bilincle yetistirilmemistim.
    derken 3. gun yuzume yedigim bir tokatla sendeledim ama ayilmadim henuz.
    baslayan seylerin devam etme gibi bir hali vardi. tokatlar tekme yumruklarla yer degistirdi zamanla.
    ugradigim seyleri sindirmeye calisiyordum cunku her seyin cok guzel olabilecegine dair umudum hic degismiyordu.
    sozlu, fiziki siddet gun gectikce agirlasti. cocuklarim dogdu. buyudu ama ben yaratilan cehennemde yaniyor ama olmuyordum.
    defalarca yazdigim entrylerimde her turlu ayrinti var zaten. kafa sisirmeyeyim.

    bosanmaya karar vereli cok olmustu ama uygulamaya gectigimde 43 yasindaydim. isim, param, evim hicbir seyim yoktu.
    evimden elimde icinde 20 lira olan bir cuzdan, esofman ve bir kot ceketle ciktim.
    20 senelik evlilikten geriye kalanlar buydu.
    eski esimin ailesinden gelen ilk haber suydu;
    -evden zirnik alamazsin.
    istemedim zaten.
    dava su bu vs derken is guc sahibi adamin 3.000 lira geliri cikti.
    tabi nafaka o gelir uzerinden bicimlendigi icin, avukati ve o komik nafaka bedelleri teklif ettiler.
    ustumde kot ceketim ve esofmanimla 20 senemin bedeli etmeyecek bir nafaka ve cuzzi miktarda bir tazminat ile kurtuldum.
    nafakam ile sadece ev kirami verebiliyorum.
    evden sadece ustumu basimi ve cok sevdigim duduklu tenceremi aldim.
    simdi asgari ucretle bir arkadasimin yaninda calisiyorum. 5 gun sonra 45 yasima giricem.
    cok sukur, buna da sukur.
    yani ne yapsaydim. ne tavsiye ederdiniz ?
    onurlu olmak icin nafakayi reddedip, nerede kalsaydim ?
    20 senelik emeklerimi yok mu saysaydim ?
    yoksa onursuzca o adamla sirf rahat, konforlu bir hayat icin yasamaya devam mi etseydim ?

    baskalarinin ne dusundugu umurumda degil cennetinden;
    sevgiler, saygilar...

  • --- spoiler ---

    portakal'ın chp'li belediyelerin yardımlarının engellenmesine, diyanet işleri başkanlığı'nın siyasallaşmasına ve tüm devletlerin yoksullaştığına yönelik tespitleri 'ihlal' olarak değerlendirildi.
    --- spoiler ---

    halkın gerçekler hakkında bilgilendirilmesini ihlal olarak değerlendirmiş iktidar karşıtı yayınları engelleme üst kurulu. katıksız ihlaler konusunda kombo yapan yandaş basına tek bir ceza vermeyen kurum ışık hızıyla fox tv'ye ceza yağdırmış. ne desek gg.
    (bkz: keser döner sap döner gün gelir hesap döner)
    edit: bkz düzeltildi

  • ben dili bilinenin aksine "senin şunu şunu yapman bende şu şu duyguyu yaratıyor" dan ibaret değil. bir iki ön koşulu var.

    öncelikle bu dil anlık olarak kulanılan bir yöntem olmayacak ailenin genel tutumu olacak. bir birey olarak biribirinin ve çocuklarının duygularını, düşüncelerini dikkate almayan bir anne - babanın çocuğu da başkasını duygusunu dikkate almamayı öğrenir. dolayısıyla sen "bu beni çok üzüyor" desen bile önemsemez.

    ikincisi çocuğun senin duygunu anlayacak yaşta olacak. iki ya da altı yaşındaki benmerkezciliğin doruklarında gezinen ve her şeye kendi verdiği değer kadar önem atfeden bir çocuğa "cama vurduğunda üzülüyorum" dersen anlamayabilir.

    üçüncüsü çocuğun daha büyükse bile genel olarak ilişkin iyi olacak. birbirinizi önemsediğiniz bir ilişki içinde olacaksınız. ben şimdi yolda tüküren bir adamı durdursam ve "yere tükürmen beni üzüyor" desem "sana iyi üzülmeler o zaman "deyip çeker gider. çünkü aramızda bir bağ yok. benim üzülmemi neden önemsesin ki. eğer çocuğunla ilişkin sağlam değilse bu dil işe yaramaz. önce ilişkini onarman gerekir.

    son olarak ben dilinin formülü:
    karşıdakinin yaptığı davranışın yorum katılmadan ifade edilmesi (vurma, bağırma, etrafı dağıtma vb.)
    +
    bunun bana olan somut etkisi (ben toplamak zorunda kalıyorum, yoruluyorum, yetiştiremiyorum vb.)
    +
    sende yarattığı duygu (üzülüyorum, telaşlanıyorum, kaygılanıyorum vb.)

    yani;
    kardeşinle kavga ettiğinizde üzülüyorum (yanlış cümle, bana olan etkisini söylemedim.)

    kardeşinle sürekli kavga ettiğinizde ...... (yanlış cümle, çocuğun davranışına yorum kattım)

    kardeşinle birbirinize vurduğunuzda size nasıl yardımcı olacağımı bilemiyorum ve ikinizin arasında kalıyorum. bu sefer kendimi çaresiz hissediyorum. (doğru cümle.tabi sonrasında sorunlarını nasıl çözebileceklerini de zaman içinde öğretmek ve kural oluşturmak gerekecek.)

    umarım biraz yardımı olur.

  • insanı "lan medeniyet böyle bir şeymiş mk" diye duygulandıran tema ve videosu.

    https://www.facebook.com/…/videos/1038259332859531/

    allah'ını seven üzerime biraz medeniyet atsın.

    edit: gerçek viral video budur arkadaş. adam kendi profilinden paylaşmış kimse siklememiş. sadece 7 kişi beğenmiş videoyu. oysa 24000 kişi videoyu paylaşmış. çoğu da türk...

    edit 2: bir de bu debe'ye giren entry'lerin edit'lenerek yardım kampanyasına destek verme durumları var. ben bunu doğru bulmuyorum. bu sözlük yönetiminin sorumluluğunda olması gereken bir husus. buradan sözlük yönetimine çağrıda bulunuyorum:

    yardım kampanyaları için ayrı bir buton, bölüm, vb. bir şey eklemelisiniz. bu durum debe'ye giren entry'lere ve oy verenlerine haksızlık oluyor.

    sevgiler...

  • kızcağız döne döne boyun fıtığı olmuş, aynı dinde bi kaç ay kalınca ağrı sızı kalmadı bak. doğru bir beyanat.

  • haşmet babaoğlu okuma yazması olan hiç kimseyi çıldırtamaz...

    haşmet babaoğlu gizli gizli elindeki şarap kadehini yudumlarken bu salak kelimeleri bir araya getirdiği için sözüm ona muhafazakar avantasıyla kafasını güzel yapar.

    helalinden kazanan, eğilip bükülmeyen, yaşamak istediği hayatı dilediği gibi yaşayan kimseler anca bu deli saçması şeylere yazık sırıtmasıyla bakar. ve asla okumaz. okuyacak değeri vermez.