hesabın var mı? giriş yap

  • su iki grup istatistik arasındaki ilişkiyi yorumlayınız:

    1) twitter takipçi sayıları:

    leonard nimoy (live long and prosper kardeşim) = 1.2 milyon
    hakan hepcan denen ne idüğü belirsiz = 750 bin (michio kakunun iki katı)
    cem yılmaz = 8.7 milyon (neil degrasse tysonın 2.5 katı)

    2) global endüstri harcamaları

    film: 100 milyar dolar civarı
    tüm "eğlence" endüstrisi: 2 trilyon dolar ( film, kitap, gazete, dergi, müzik, internet reklamcılığı, radyo, bilgisayar oyunları)

    nasa bütçesi: 18 milyar dolar.
    dunyanin en buyuk biyomedikal arastirma kurulusu nih butcesi: 30 milyar dolar.
    oecd ulkeleri icinde gmsh'sina oranla en buyuk sivil ar-ge payina sahip israilin yatirimi: 40 milyar dolar.

    ***

    insanoglunun eline daha fazla zaman ve kaynak verince, bunları harcadıgı seyler belli. hükümet zoru olmasa, daha da kötü olacak.

    o yüzden "sensin salak ashadhasdh" atışmalarını izleyen, izlemekle kalmayıp taraf tutan, "ayar" oldugunda takımı gol atmışcasına sevinen, çizgiyi gecmeyen topları "tarihi ayar" diye bloglara yazan dijital yerlilerin, michio kaku gibilerini taş plaktan dahi dinleyecek dijital göçmenlerden katbekat fazla olmasına şasıramıyorum.

    çare skynet!

    ***

    edit: burdaki isimler ve twitter örneği birer sembol tabii, mesela bu entryi yazdiktan sonra terry pratchettin (kesssssin okumanız lazım) öldüğünü öğrendim, onu da yazabilirdim, illa ilim bilim olmasına gerek yok.

    milletler ve endüstriler ölçeğinde de, bireyler ölçeğinde de esktra kaynakların çoğunu boş işlere harcıyoruz, ben de dahil. spock gibi düşünmek veya mütemadiyen verimli olmak derdinde değilim, ama zeki bir canlı türünün ar-ge harcama oranı %2-3 ise, onun da yarısı birbirini daha çabuk öldürebilmenin yollarını bulmaya gidiyorsa, ona hala zeki bir tür demek mümkün değil. tatava yapmadan bir an önce skynet'i bitirelim, o da bizi bitirsin.

  • bulunduğum ilçenin bir köyünde testi pozitif çıkan birinin ailesinden ve bütün akrabalarından helallik isterken hepsine sarılması ve şapır şupur öpüşmeleri neticesinde bütün köyün karantinaya alınması haberini aldıktan sonra çok da şaşırmadığım olay.

  • din sınavlarında kağıdın tepesine bismillahirrahmanirrahim yazınca ekstradan bi on puan alınması, gözü dönen bi elemanın sınav kağıdına arapça bismillahirrahmanirrahim yazması ve o sınavdan 1000 (yazıyla bin) alması.

  • yillar once eskisehir'de okurken, bir yandan da anadolu universitesi'nde iibf'de lab gorevlisi olarak calisiyordum. oturdugum ev visnelik'teydi. bu evin, ev sahibi de odunpazari'nda bir emlakci. hayatimda cok emlakci ile tanistim, iyisine denk geldigim pek soylenemez ama bu herif kotulerin arasinda bir numaraydi. paragoz olmasinin yanisira terbiyesizdi de.

    bir gun, kira vakti geldiginde beni arayip kampuste isi oldugunu, o yuzden o ay bana ugrayip kirayi elden alacagini soyledi. tamam, iyi dedim. saat geldiginde bu yanima geldi konusuyoruz filan, o sirada disardan guvenlik gorevlisi geldi bu herifin plakasini soyleyip "bu aracin sahibi burada mi?" dedi, bu da "benim" diye disari cikti. birazdan soylenerek geri geldi ve soyledigi sey su oldu:

    "neymis, dekanin yerine birakmisiz. ne olacak ? kac para kazaniyo lan bu dekan? benim kadar kazaniyor mu?"

    yani; adamin kafasinda insanlarin degeri kazandigi paraya gore siralanmis durumda. kendisinden az kazanan herkes son derece degersizken, kendisinden daha cok kazanan birinin kopegi olabilir.

    bu hikayenin i. melih gokcek ile dogrudan hic ilgisi yok. dolayli ilgisi ise, turkiye'nin bu tiynetteki adamlari dislamak yerine, onemli mevkilere getiren bir yapiya sahip olmasi. bu sayede bu adamlar, bu tiynetle milletin tepesine binip, kanunsuz, hukuksuz sekilde yagma yapabiliyor. ve yine, israrla, yillardir bu yagmaya devam etmelerine ragmen el ustunde tutulabiliyorlar. tam da bu yuzden, bu secmenler layik olduklari sekilde yonetiliyor, somuruluyorlar. olan da arada yanan yaslara oluyor.

    i. melih gokcek'in odtu arazisinden agaclari kesip, sonra da uzerine "parasi neyse veririz" diye siritarak "al bu da basimizin gozumuzun sadakasi olsun" diyerek, kendisine ait olmayan halkin parasini kafasina gore odtu'ye diyet olarak gonderebilmesini saglayan da tam olarak bu rahatlik.

    kahrolsun bagzi seyler.

  • bozdurulmaması durumunda 1 haftalık kur değişimi ile komple sir ağdaya dahi gidilebiliyor.

    öyle bir ülkenin böyle bir berberi

  • %10 bildiğim kadarıyla muhtemelen %18 yaparlar, benim lokantacı esnaf kardeşim de fiyatı %8 değil en az %25 artırır, kazanan devlet ve esnaf olur kaybeden yine bizler oluruz.

    debe editi: hafta sonu boykot var herkesi katılmaya davet ediyorum.