hesabın var mı? giriş yap

  • 2006’da bizimkileri de böyle dövmüşlerdi. arap, türk fark etmiyor yani kazaklar için. boş yere içinize su serpilmesin.

    edit: 2004 değil 2006’da olmuş. düzelten arkadaşlara teşekkürler.

  • sevgilisine sorulan soruya cevap veren insan modelidir.

    sakin ol köylü kardeşim sikmicez kız arkadaşını.

  • + hızlandırılmış ingilizce kursuna hoş geldiniz!!! sen!!! yes mi no mu?!! çabuk!!! yes mi no mu!!!?!!
    - ay n-no! no!!!
    + bok no!!.. sen!!! çabuk söyle ar yu çekindırılıst?
    * ne?
    + zzt boston!!! azınıza sıçıcam hepinizin!!!

  • "sabaha karşı dörtte acı acı çalan telefon geceyi böldü, karayiplerde nobel bariş ödülü için teşekkür konuşmasini hazirlarken uyumuş olan nanofizik uzmani jason flecthdong bir an için yerinde zıpladı... yine de, derin meditasyon günlerinden kalan bir alişkanlikla, tam anlamiyla uyanik olmasi ve içsel dengesini kurmasi için gereken süre .002 saniyeden fazla değildi... çevresinde mozart'la yarisabilen i.q.'sü sebebiyle 'düşüne taşina duvarin arkasini görebilecek bir adam' olarak anilan fletchdong o telefonu açmamasi gerektiğini, yoksa langdon'un başina gelenlerin ona da olacağini biliyordu... ama lanet romanin 500 sayfa olmasi gerekiyordu..."

  • dunya vatandasligi yasal acidan herhangi bir sey ifade etmez. bir insan mutlaka bir ulkenin vatandasidir, ya da bir bolgede yasal statusu vardir.

    i - vatandaslik konusunda iki istisna vardir, birincisi haymatlos ve multecilik durumu, bunlar bazen birbirlerini kapsayabilir.

    - a devleti tarafindan vatandasliktan cikarilmis bir insan b devletinin kanunlari elverdigince oraya siginabilir, ki cogu ulke baska bir vatandasligi olmayan kisiyi vatandasligindan cikaramaz, cogu zaman boyle bir sey oldugunda da zaten vatandasliktan cikarilan kisi baska bir ulkede multeci konumundadir, yoksa vatandasliktan cikaran ulke o kisiyi ulkeden disariya yollayamaz zaten..
    - c devleti a devletini isgal eder ve sonra da a devletini yikar, bu durumda a devletinin eski vatandaslari c devletinin vatandasi olamiyorlarsa, bu canlari icin tehlikeliyse falan b devletinin kanunlari elverdigince oraya siginabilirler,
    - a devleti ic savas sonucu yikilir ve yerine yenisi kurulmaz, o sirada b devletinde bulunan a devleti vatandaslari ortada kalir.

    bu kisiler b devletinde hem haymatlos hem de multeci olabilir.

    ama bir a devleti vatandasi a devletinden b devletine kacar ve a devleti pasaportuna sahip halde o ulkeye siginirsa, ve a devleti vatandasligindan cikarilmamissa multeci olur, haymatlos olmaz, yani b devleti politik duruma gore bunlari geri yollayabilir.

    tabii haymatlos geri yollanamaz gibi bir anlam cikiyor da, yani geldikleri devlet yasal olarak artik var olmadigi icin "biz bu kisiyi almiyoruz yollarsaniz geri yollariz" diyecek bir kurum olmadigindan teknik olarak b devleti haymatlos lari da kafasina gore geri yollayabilir, oldurebilir, vesaire, tamamen kendi cikarlarina ve o ulkedeki basin yayin kuruluslarinin durumdan haberdar olmasina ve o ulkenin dunyadaki onemine bagli bu durum...

    yine de cogu zaman yukaridaki durumlar bir sekilde vatandaslik ile sonuclanir. bu tarz durumlarda kisilerin yine bir yasal statuleri vardir, bulunduklari ulke tarafindan saglanan.

    ii - ikinci istisna ile devlet olmayan veya devletleri taninmayan bolgelerde yasayan kisiler. mesela filistin, ki o durumda o bolgede yasayanlara filistin pasaportu verilir, ve bazi ulkeler bu pasaportu tanimayabilir. bu pasaportu tanimayan ulkeler ilgili kisilere "haymatlos" muamelesi yaparlar, veya o bolgeyi himaye ettigini kabul ettikleri devletin vatandasi sayarlar.

    olaganustu durumlarda, mesela bir devletin yikilmasi ve yerine yeni devlet kurulana kadarki gecen surede, eski devletin vatandaslari o kisa sure boyunca devletsiz sayilabilirler. kisa surdugu icin (istisnalar vardir) kimsenin umurunda degil bu durum..

    ---

    ucakta veya gemide dogmak ilgili ulkelere ve ucagin o anki konumuna gore degisir, ama kesinlikle dunya vatandasligi saglamaz. bazi ulkeler kendi topraklari sinirlarinda dogmayi vatandaslik icin yeterli gorurler, bazi ulkeler ise vatandasligi dogum yerine gore degil, cocuga sahip olan anne ve babanin (veya her ikisinin) de vatandasligina gore belirler.

    ayrica uluslarasi hukuka gore bir ulkenin bayragini tasiyan, yani bir ulkeye kayitli gemi veya ucak, o ulkenin topragi sayilir.

    bazi ulkelerde ve eyaletlerde ucak ve gemi dogumlari ile ilgili fantastik ince ayrintilara kadar dusunulmus ozel kanunlar da bulunur.

    yani ucagin/geminin kimin havasahasinda oldugu, nereye gidiyor oldugu, hangi ulkede kayitli oldugu, cocugun anne babasinin nerenin vatandasi oldugu, o ulkede ne kadar kaldiklari ve butun bu ulkelerin birden fazla vatandaslik kanunlarina gore cok ilginc kombinasyonlar cikabilir.

    bu kosullar altinda, ucakta veya gemide dogum cogul vatandaslik ile bile sonuclanabilir. veya bir ozel kosulda devletsizlik durumu da olabilir;

    bazi ulkeler kendi sinirlari disinda kendi vatandaslarinin yaptiklari dogumlarda, cocugu kendi vatandaslari saymak icin zaten kendi vatandaslari olan anne ve babanin ulkelerinde en az bes sene yasamis olmasini gerektirirler. mesela amerikan vatandasi anne ve babanin avusturya topraginda, veya havada ise dogumu vatandaslik nedeni saymayan bir ulkeye kayitli ucakta ama avusturya sinirlari icinde cocugu dogarsa, o cocugun amerikan vatandasi olabilmesi icin anne ve babasinin hayatlarinin bir doneminde abd'de en az bes sene yasamis olmasi, veya en az birisinin son bir senedir yasiyor olmasi gerekmektedir. eger bu kosul saglanmamissa o cocuk abd vatandasi olamaz. avusturya kendi topraklari icinde doganlari degil kendi vatandasi olan kisilerin cocuklarini vatandas saydigindan, o cocuk avusturya vatandasi da olamaz. o cocuk o durumda devletsiz olur.

    ve bu yukaridaki spesifik duruma benzer devletsizliklere karsi da 1961'de pek cok devletin imzaladigi ve onayladigi bir birlesmis milletler antlasmasi vardir, o antlasmayi onaylayan devletlerin topraklarinda bu gibi nedenlerden oturu devletsiz kalan bir cocugun dogmasi durumunda cocuk o ulkenin vatandasi sayilir. yani bu ornekte avusturya vatandasi olur.

    cocuk sonunda bu nedenden oturu eger avusturya degil de turkiye'de veya turk hava yollari ucaginda dogmus olsaydi turk vatandasi da olabilirdi. (olaya gel)

    eger benzer durumda antlasmayi imzalamamis bir ulkenin sinirlari icinde dogmussa ve o ulke de jus soli takilmiyorsa, o cocuk ortada kalir.

    ---

    butun bunlarin ana nedeni vergilendirmedir, yani sosyal devlet olgusu ortaya cikana kadar devlet topragindan ve o devletin sinirlari dahilinde veya disinda o ulkenin vatandaslarin sahip oldugu araclarla yapilan ticaretten vergi alma ve ticaret yapma hakkini korumak,

    sosyal devlet olgusu ortaya ciktiktan sonra da bunlara ek olarak dolasim ve yerlesim hakkinin sinirlanmasi zorunlulugu.. cunku ben hem gelir vergisi aliyor hem de sosyal guvenlik sagliyor isem, bana gelir vergisi ve sosyal guvenlik vergisi vermeyen, yani benim topragimda calisma izni olmayan kisiye sosyal guvenlik hizmeti veremem. verirsem sosyal guvenlik sistemime ekstra agirlik yuklemis olurum ve sistem bunu kaldiramaz, coker. bir ornek olarak, come as you are felsefesi bu nedenle bitirilmistir.

    simdi yakin gelecekte bu durum degisebilir, soyle ki sosyal guvenlik sistemi bazi ulkelerde yerli nufus dinamikleri sebebi ile kendi kendini finanse edemediginden yakin gelecekte kaldirilabilir. iste tam o noktada global nufus azalmasina sebep olacak bir sey de olur ise, isgucu ihtiyaci vatandaslik kavramini 1900 ler oncesi haline dondurebilir, yani vize kavrami ortadan kalkabilir. (bu bir teori tabii..)

    bir baska deyis ile, dunya vatandasligini destekleyen bir barisci, birlesmeci, pasifist, ya da flower child vesaire iseniz, davanizda basarinin sirri, vize kuyruklarinin sonu, sosyal sigorta sistemlerinin cokusunu takip eden dogru zamanda, dogru yerlerde wmd kullanimindan geciyor olabilir. (iki ayri tezat var burada)

    ---

    ha bir de konuyla geyiken alakali olarak, garry davis var.

  • o’nunla 18 ay kadar birlikte çalistik. gürün’de savci yardimcisiydi.demek ki 1981-1982 yillari imis.

    bir polis komiseri,adam öldürmege tesebbüs suçundan yargilaniyordu.sanik komiser durusmada bu savci arkadasimizi reddetti.hakim ve heyet’in reddi cmuk’a göre mümkündür.ancak savci taraf oldugundan reddedilemez.buna ragmen arkadasimiz durusmadan çekildi.ilk defa niçin bu kadar çekingen davrandigini anliyamadim.sordum açik bir cevap alamadim..

    ilçede bir sehir kulubü vardi.genelde her ilçede olur.kisin isten sonra ugruyoruz.kimi oyun oynuyor (briç,konken vs.) kimileri de seyrediyor.içerde soba yaniyor.gelen paltosunu vestiyer ve duvarlardaki askilara asiyor.bizim savci, paltoyla oturup saatlerce oyun oynuyor.bir yandan da terliyor.dedim ki ”bu kadar terliyecegine paltonu çikarip vestiyere filan versen.. “ suratima bir seyden haberin yok der gibi bakti “ yav ..asmasina asayim da ya biri cebime esrar filan koyarsa” dedi.sasirdim….bütün kis o klupte paltoyla oturup oyun oynadi.

    iskilli oldugunu herkes biliyormus meger.ara sira inceden alaya aldiklari da oluyordu.bir gün jandarma bölük komutani yüzbasi,bana ugramisti.tesadüfen savci arkadasim da geldi.yüzbasi birden konuyu degistirip “sayin savcim cezaevinde tünel kazanlar topragi nereye koyuyormus biliyor musunuz ?” sorusuna ” yoo..” deyince “saksilarda biriktiriyorlarmis…” bu laf üzerine,izin isteyip odamdaki telefondan cezaevi müdürüne “ ne kadar saksi varsa hepsini attir” emrini verdi.akabinde de cezaevine gitti.

    izne ayrilirken masasinin üzerindeki takvimin tüm yazili sahifelerini yirtar,bos sayfalari birakirdi.

    bilirsiniz uzun araçlar ,bu niteliklerini belirtmek için araçlarin arkasina sagli sollu flama koyarlar.
    bizim savci böyle bir araci arkadan görünce “kizil bayrak asmis” diye sürücüsü hakkinda (o dönemde daha kaldirilmamis olan ) tck 141-142 den sorusturma yapmisti.(komünizm propagandasi)

    ama en önemlisi simdi anlatacagim.bir , adam öldürme suçu nedeniyle x köyü yaylasinda “geceleyin kesif” yapmamiz gerekmisti.kesif günü araziyi çiplak gözle görüp gerekli tespitleri yaptiktan sonra saatinde de kesfi yapmamiz daha saglikli oluyordu.bu yüzden gündüzün,güvenlik için jandarmayi sevk edip,biz de bir binek araci ile köye hareket edecegiz ,savci yok.baktim jandarmalarin ortasinda oturuyor.”gel bu arabaya bin” dedim.”böyle iyi” dedi.üstelemedim.köy yaylasina vardik.tespitlerimizi yaptik.kesif saatine daha epey zaman var.muhtar köy odasina davet etti.köy odasinda biraz vakit geçirdik.ayran ikram ettiler.herkes içti.savci reddetti.köy odasinin kapisinda ugurluyorlar.birisi gögsünü kasiyor.olabilir insanlik hali.savci hemen irkildi; “sen niye öyle yapiyorsun,tabanca mi çikaracaksin,aç bakayim belini” müdahale ettim.adami aramaktan vazgeçti.yaylaya dogru yürürken “ben niye ayran içmedim biliyor musun ?” diye sordu.” yoo..” dedim.”ya zehir varsa “ demez mi…
    neyse,saat geldi kesfe basladik.bu arada tanik dinledim.cmuk geregince ,tanik beyanina karsi,taraflara ve vekillerine ne diyeceklerini sordum.savci uzaktan “diyecegim yok”.dedi döndüm göremedim.yerde yatan adamlar var.niye yatmislar ? anlasilmaz bir sey… savci da yatmis yere.sebebini sordum.”kesfi seyredenler bir hadise çikarir diye yere yatirdim” dedi.jandarmalar da yatanlarin üzerine silah dogrultmuslar…pes dogrusu dedim ve yine o jandarmalarin arasinda,diger kesif heyeti kendi arabamizla ilçeye döndük.

    çok yasamadi savci arkadas.oysa benden gençti.bitlis’e tayin olmus,sonra galiba amasya’ya en son
    lüleburgaz’a .yaklasik bes yil sonra öldü…yok vesveseden ölmedi.

    söylemeyi unuttum.kibrit kullanmazdi.sigaranin birini söndürmeden ötekini yakardi.akciger kanserinden öldü…

  • "muhalifim ama... " trollerinin görmesi gerken işid zihniyeti eylemi.

    size yıllardır "lgbt bireyler sarı öküzdür" derken bunu kast ediyorduk...

    3 gündür ilgili başlıklarda "ama onlarda gözümüze sokmasın" "muhalifim ama... lgbt dayatması" yazanlar bir kaç seneye dayatmanın kralını görecek.

    iran'a afganistan'a da islam devrimi bir gecede gelemedi, sizin gibi "muhalifim ama..." kitlesinin bu mollalara müsama göstermesi ile geldi.

  • farkındalık yaratır. "aa süleyman kızmış lan" dersiniz. sen 4 yıl boyunca gün aşırı converse'le kampüs yollarını arşınla, saçın sakalın birbirine girmiş olsun... sonra mezun olurken topuklu ayakkabıyla çık karşımıza. sakalları da kesmiş tabii, kaşları inceltmiş, saçlar fönlenmiş... hayat çok enteresan gerçekten.