ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
evrim teorisi
-
bu durumu ve karsi cikan zihniyeti cok iyi anlatan bir gorseli de yapilmis bilimsel gerceklik.
http://i.imgur.com/gs9lw.jpg
demian
-
hesse'nin, diğer kitaplarında olduğu gibi, insanlık ve bilgelik aşkına kurguladığı bir başka karakteri ve öğretisi; içsel özgürleşmeye tuttuğu feneri...
"kim kendi kafasıyla düşünemeyecek ve kendi kendisinin yargıcı olamayacak kadar rahatını seviyorsa, olduğu gibi boyun eğer yasaklara."
11 haziran 1996 türkiye hırvatistan maçı
-
kadrolar
hirvatistan: ladic; jarni, stimac, jerkan, bilic; asanovic, prosinecki, suker (pavlicic, 89), boban, (soldo, 55); boksic 4 (vlaovic, 71), stanic .
turkiye: rustu ; alpay, rahim , ogun , abdullah ; hakan , vedat , sergen , tugay ; arif (saffet, 81), tolunay (hami, 87).
silivri soğuk değil
-
cihan kolivar: kimse korkmasın söyleyeceğini söylesin silivri soğuk değil. benim evde kalorifer yanmıyor burada yanıyor” demiş.
'türk milletini alenen aşağılama’ suçlamasıyla gözaltına alınan ancak ‘cumhurbaşkanına hakaret’ten tutuklanıp silivri cezaevi’ne konan ekmek üreticileri sendikası başkanı cihan kolivar, “neye göre yargılanıyorum, anayasaya göre mi, cumhurbaşkanının anayasasına göre mi?” dedi. kolivar, insanların cesaretli olması gerektiğini belirterek, “silivri soğuk diyorlar, ama hiç soğuk değil. benim evde kalorifer yanmıyor burada yanıyor” demiş.
link
taksim dünyanın en çirkin meydanı
-
gezi olayları akabinde, o hınçla yayalaştırma projesini yarım bırakıp, meydanı betonla kaplayıp, yeni traş edilmiş genital bölge gibi bırakan kendileri değil mi, bu nasıl laf ulen? sanki geziciler yaptı tüm onları 2013 sonrasında. taksim meydanındaki çirkinlik eylemcilerin kurtardığı gezi parkı mı sayın pırofesör?
31 temmuz 2020 bayram hutbesinin dinletilmesi
-
bu sabah devam eden anlamsiz olay. saat sabahin koru ve imam efendi hutbeyi ayni ezan gibi tum mahalleye dinletiyor. 7 aylik kizimin uykusunun icine etti. kiz deli gibi agliyor. polise mi sikayet edeyim bekciye mi gideyim yoksa sen napiyosun haci diye camiye mi gideyim? ya ben hutbeyi dinlemek istesem zaten bayram namazina giderim. kimi nereye sikayet edecegiz bu ne dusuncesizliktir ya saat sabahin koru ya.
namazi disarida kilanlar icin sesi disari veriyor diyenler olacaktir. kapasitesi yetmiyorsa fazla adam almayin arkadasim kimsenin colugu cocugu sabahin altisinda uyandirmaya hakki yok.
edit: lokasyon istanbul kucukyali emek cami
edit: sampiyonluk kutlamalarini, muzik sesini, eglenceyi ornek verenler olmus. sabah 06:00dan bahsediyoruz. ortamda cit sesi dahi yokken bas bas hutbe okumanin savunulacak hicbir nedeni olamaz. ayrica siyasal islamin bayrak salladigi bu gunlerde bunun toplum icinde yasamakla uzaktan yakindan alakasi yok bu bildigin islami showdur. tipki olur olmadik seylere sela okunmasi gibi.
unut onu gollum unut onu sen de
tsk'ya er olarak giren generalliğe yükselebilecek
-
galiba ben bile general olduysam herkes olur diye düşündüğü için böyle bir açıklama yapmıştır.
boğaziçi elitistlerin değil milletindir
-
yalıdan tweet atan bir millet aşığının ve seçim yerine atamayı savunan bir demokrasi neferinin beyanı.
evine verilen 3 milyon euro'yu reddeden vatandaş
-
duyan da memlekette yabancıya mülk satılmıyor sanır.
karadeniz'de araplara satmak için kuyrukta millet, ne iş?
onlarınki vatan toprağı satmak olmuyor mu?
üstelik yasalar izin veriyor satışa. siz şimdi devlete ne demiş oluyorsunuz?
anksiyete bozukluğu
-
kisinin kaygisini, endiselerini kontrol edemesi. en kucuk seylerin, onemsiz insanlarin tum gunu, tum haftayi, tum hayati mahvedecek guce ulasmasi. olaylar arasinda olmayan ya da cok ince olan baglari gorup, gereksiz zincir reaksiyonlari ile ruhu, akli, bedeni mahvetmek. kisinin hayatin uzerine tonlarca agirliginda bir filin oturmasi..
cristian baroni'nin uzaylı kızı kucağına alması
-
hastalığından dolayı farklılığa sahip bir insana uzaylı diyebilecek kadar küçülebilme potansiyeline sahip bir insanın tespitidir.
önce insan olmayı becerebilmek lazım. gülmek kolay.
edit : başlığı açan tuhaf bir insan entry'sini silmiş ya da uçurulmuş, başımıza kalmış. velhasıl silmiyorum, bazı insanların ne kadar çirkinleşebileceğinin göstergesi olsun.
edit yine : başlık ve resim için (bkz: #33564232)
muz
-
1836'da jean françois paujot isimli bir jamaikalı tarafından üretilmiştir.
aslında, kendisi kırmızı ve mavi muz (sadece pişirilerek yenilebilir) üretimi yaparken, bahçesindeki ağaçlardan birinde bulunan muzun sarı rekli olduğunu ve pişirmeden yenilebildiğini farketmiş. muz türleri arasında daha kaliteli bir muz üretebilmek için çaprazlama yaparken, bugün bildiğimiz muzu üretmeyi başarmış.
asıl ilginç olan ise, paujot'ın daha iyi bir muz üretme çalışmaları sırasında bu sarı muzun doğal bir mutasyon sonucu kendiliğinden oluşması. yani bu muz onun çalışmalarının ürünü değil. bugün bildiğimiz tüm muz tarlaları o tek ağaçtan ortaya çıkmıştır. tabi sonrasında çok zengin olduğunu söylemeye gerek görmüyorum.
ayrıca bugün bildiğimiz muzun meyvesi kısırdır. doğal yollarla çoğalamaz.