hesabın var mı? giriş yap

  • 91 saatin sonunda, müreffeh bir muhitte bir çocuğun, annesinin naaşının kokusu takip edilerek bulunup enkazdan çıkarıldığı bir günde, hele ki annesi ve babası arabaya bir şey almaya çıktığı esnada aynı apartmanın altındaki dişçide anneannesiyle içeride olan bir başka çocuk enkaz altında kalıp ölmüşken, 2 yaşındaki bebe ateş küçükyumuk doğanlar apartmanı enkazından bir "mucize" olup canlı çıkamamışken ve onları kimse konuşmazken bir tane mucize, umut, şükür lafı daha duyacak takatim kalmadı. kafamı nereye çevirsem illüstrasyon, mucize, umut, köfte, ayran, dua eden el emojisi. bir milletin döşek buldukça kıvrılıp yatan uyku hastası gibi her felakette durup 1 kez olsun felaketi ve tekrarlanacak akıbeti düşünmek yerine sürekli tekil iyi olaylara sarılıp parti yaparak gerçeklerden kaçmasından kusacak gibiyim.

  • başlık: kız arkadaşım sikimi film izler gibi izliyor

    @1 bi köşeye oturuyor öyle izliyor

    @2 kisa film seviyo demek kiz

    sonraki 12 sayfa @2 ye helal gardaşımlar bravolar tebrikler methiyeler....

  • böğürtlenlisi 7 adete düşmüştür hatta. aslında 10'lu olması 8'e ya da 7'ye düşmesi problem değil esas prpblem 10'lu pakette kocaman 10 adet yazarken sayı düşünce kaç tane olduğu yazmaması ve 10'lu paket ve 8'li-7'li paketin boyut olarak aynı olmasıdır. bu düpedüz hiledir. tüketici 10 tane algısıyla alıp eksik ürünle karşı karşıya bırakılmasıdır.

  • onunla yemeğe gidin ve bütün yemek boyunca garsonlara olan davranışlarını izleyin. eğer garsonlara bir insan olarak değilde hizmetçileri gözüyle bakıp, biraz sakin olmasını söylediğinizde "ne demek canım onların görevi bu" cevabını alıyorsanız o zaman o erkek insan olarak çiğdir işe yaramaz hem de kalitesizdir. direkt çöp.

  • birden bire aklıma gelen, hüzünlendiren efsane spor programıdır. ntv grubunun spora gerçekten değer verdiği, hafta sonu spor kuşağının olduğu, murat kosova'nın "işte premier league bu" diye haykırdığı yılların programıdır...

    haftanın en iyi 10 hareketinde iverson'ların, kobe'lerin, vince carter'ların birbirinden enfes hareketlerinin değerlendirildiği, kaan kural'ın heyecanlı heyecanlı yorumlar yaptığı, ödüllü soruların olduğu, programın sonlarında "hafta sonu yayınlanacak maç programı"'nın bildirildiği programdı...

    en sevmediğim yanı kısa sürmesi, futbol programları kadar süre ayrılmamasıydı... murat kosova ve kaan kural'ın ikisinin olduğu programlar efsaneydi... daha sonra murat murathanoğlu da kadroya katıldı amma ve lakin kaan kural'a sürekli muhalefet olması ve "ben daha çok bilgiliyim" mesajı vermeye çalışması yüzünden eski tadı kalmadı. sonra da yayından kaldırıldı gitti...

    zaten ondan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmadı... ne memleket, ne spor dünyası, ne de dünyamız... ve korkarım ki zaman geçtikçe bu yılları arar olacağız...

    şimdi "yolla" butonuna basmadan entry'i okuyayım dedim de bi nba stüdyo'dan amma da anlam çıkarmışım... sanki daha çok geçmişe ve değerlere özlem gibi olmuş...

  • kendisini tanımıyorum ama bugün kadıköy yoğurtçu parkında arkasında bırakmış olduğu yaşanmışlıkları paylaşmak istedim.
    afiyet olsun diyorum başka da bişey diyemiyorum. (bkz: eğitim şart)

    görsel

    görsel

    görsel

    ekstra avokado soslara da üzüldüm açıkçası. edit1: bunu ve bu şahsın ismini torbadaki fişten öğrendim. resim 3e tikkatli bakınız.

    edit2: kedi köpek diyenler, tüm resimleri tekrar biraz da düşünerek incelesinler. yerde dik duran torbadaki avokado soslarını kedi köpekler mi bankın oturulacak yerine çıkarmış? ve hatta tadına bakıp yarım bırakıp sonra peçetelere ağızlarını mı silmişler? ayrıca bu kedi köpekler içtikleri tütünün torbasını da yere atmışlar bakınız.
    burada olay herşeyin yendiği gibi diğer insanların oturacağı yere bırakılması. hem de bu parkta adımbaşı çöp kutusu varken.