ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
şahan gökbakar
-
bir yangın söndürme uğraşında söndürme faaliyeti için yukarı çıkan insanlar aşağıya nasıl indirilir?
cevap: koridor oluşturularak. çünkü yukarıda cansiperhane yangın söndürmeye çalışan kişiler dumandan etkilenmiş olabilir ve aşağı inerken sendeleyerek düşebilir, yuvarlanabilir.
bu kıymetli bilgiyi şahan'ın yayınından öğrendim. günlerdir muhalif basının yangınla ilgili yayınlarını izliyorum da hepsi çöp. hele ki bugün fox haberde öyle bir şey izledim ki... yangın bölgesinden yayın yapan gazeteci bozuntusu sanki çatışma ortasında kalmış gibi çığlık çığlığa, nefes nefese arabaya koşuyordu. oysa ki yangın en az bir kilometre ötede, ebesinin a.ındaydı. gelin görün ki şahan dumanların, alevlerin içinden yayın yapıyor. öyle boş bir yayın da değil. yangına ilişkin bir sürü ayrıntı, bir dolu bilgi var. gece sadece gönüllüler tarafından söndürme çalışmaları yapıldığını, helikopter uçmadığını da onun sayesinde öğrendim mesela. ben teşekkür ediyorum kendisine.
banka şubelerinde 40 bin tl olmaması
-
dünyanin her yerinde bu böyledir, bankalarda fiziki olarak para bulundurulmaz.
2 ana sebebi vardir;
1- guvenlik
2- bankada o paranin durmasi bankaya riskten baska hic bi sey kazandirmaz, banka fiziki parayi merkez bankasi ve diger araclara vakit kaybetmeden yatirarak saatlik&gunluk kazanç elde eder.
yoksa bir banka fiziki olarak o “dükkan”da parayi tutmasinin hic bir anlami yoktur.
su bardağında çay içmek
-
reçel kavanozuyla içildiğini gördüğümden dolayı anormal gelmeyen olaydır.
la adam bildiğin 1 litrelik kavanozla içiyordu. ya şaka gibi mk ilk görünce yuh amk dedim, bizim evde iki üç güne bi paket çayı bitiren bu öküz müydü demiştim.
ögrenci evinde ilk günlerimdi. ögrenci evinde çayın önemini daha bilmiyordum. kibar, nazik, ailesinin yanından yeni gelmiş körpe bir delikanlıydım.
sonra bi ocak gördüm aga, aynı anda kaynayan 4 tane çaydanlık var.
kavanozla çay içen adamlar gördüm aga.
haftada 4-5 paket çay biten evde kaldım ben bi ara. tanımadığım adamlarla salonda uzanıp çekirdek çitleyip çay içiyorduk.
adamlar çayla kafayı bulabiliyordu, bilmem anlatabiliyor muyum ?
x-men'de quicksilver'ın hızını hesaplamak
-
x-men'de şu efsane sahneyi: https://www.youtube.com/watch?v=znzqb5z75zi herkes bilir, videonun başında bir arı kanatlarını slow motion olarak çırpar.
bir arı ortalama saniyede 230 defa kanat çırpar.
bu sahnede, arının kanatlarını çırpması 3 saniye sürüyor. bu şekilde lineer devam ederse, gerçek hayatta bizim için 2400 saniye geçmiş olur, yani 40 dakika.
bir patlamanın ortalama patlama hızı 7150 metre/saniyedir. filmdeki sahne 2 dakika 24 saniye sürüyor - yani 144 saniye.
filmdeki villa (x-mansion) eğer tam kare olduğu varsayılırsa, her bir zemin 4,672.584 metrekare, yani her kenar 37.737288 metre çıkar. bunun yarısı 18.86712 metre eder, yani merkeze olan uzaklık, yani jet'in patladığı yer.
yani 1/7150 saniye x 18.86 = 0.002 saniye.
yani patlama 20 microsaniye'de gerçekleşti demektir.
bu sahnede quicksilver villaya defalarca girip çıkıyor, fakat en hızlı olduğu an raven ve diğerlerini kurtardığı an.
villaya varması 4 saniye sürüyor,
4 / 144 = 1/36
20 microsaniyenin 1/36'sı = 555,5 nanosaniye.
555,5 nanosaniyede quicksilver 18.86 metre yol alıyor.
1 nanosaniyede 0.033 metre yol alıyor.
yani saatte 11,879,998.8 kilometre (saatte 12 milyon km'ye yakın !) yol alıyor!.
ışık hızı saatte 1.080.000.000 km yol alır, yani quicksilver yaklaşık olarak ışık hızının 90'da biri hızda hareket ediyor.
yani ışık hızının yaklaşık olarak %1.1'i hızla.
yani saatte 11.880.000 km hızla.
şuradaki sahnede ise balkondan çarşafları hazırlayarak fırlattığı insanları düşünürsek ( şu sahne: https://youtu.be/znzqb5z75zi?t=158);
normal şartlarda bu hızla o insanları türkiyeden fırlatan birisi, fırlattığı insanları hindistana yollamış olurdu. ama film icabı çarşaflara çarpıp duruyorlar tabii.
kısaca, quicksilver gerçekten "quick" diyebiliriz. yani baya hızlı *.
umami
-
felsefi olmadan tanımlamak gerekirse, umaminin yemeğin lezzet, texture yani; doku ve yoğunluğunun bileşkesinden oluşan bir tat algısı olduğu iddia edilir. japon kimyager kikunae ikedatarafından keşfedilmiştir.
japon mutfağından bir örnek özellikle sabah kahvaltısında enerji verici olarak pilav üstüne, taze yeşil soğan, hardal, soya sosu ve isteğe göre bir çiğ yumurta kırılarak karıştırılıp tüketilen fermente olmuş soya fasülyesidir. bu lezzeti japon toplumunda dahi ya çok sevenler yada yoğun keskin kokusu ve uzayan yapısı sebebiyle nefret edenler vardır.
natto nam-ı değer fermente olmuş soya fasülyesi
tipik bir natto sunumu
türk yemek kültüründe de umami tatlar bulunmaktadır. genelde kiminin sevip kiminin nefret ettiği sınırda lezzetlerdir. örneğin; bamya yemeği. bamyanın çekirdekli, süngerimsi yapısı ve öz sıvısı umami bir tat yaratır. burada en önemli faktör türk mutfağından bu umami birleşeni olan bamya sümüğünden kurtulma çabasıdır. örneğin; bamyanın başı özellikle çok kesilmez ki bu öz su yemeğe akmasın. halbuki umami tadını keşfeden japon mutfağı özellikle bu sıvıyı yemeğe akıtarak umami unsurunu ön plana çıkarmayı hedefler.
bildiğimiz türk usulü bamya yemeği
umami unsuru ön plana çıkarılmış bir japon yemeği: yamaimo okura natto
son yemekteki beyaz sıvı, bamya kaynaklı değildir. bu yemekte yamaimo yani; yer elması kullanılır. bu sıvı da bamyanın öz suyunun püre haline getirilmiş yer elmasıyla( tororo macunu) karışması sonucu oluşur.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''para kazanmaya basladigimdan beri borc oduyorum.''
29 mart 2017 ekşi sözlük profil değişiklikleri
-
(bkz: tek adamlığın sonuçları)
(bkz: yaptım oldu)
(bkz: beğenmeyen gitsin)
la havle. bir tık uğruna on takla resmen. sözlükte zaten okuyan suser kalmadı, hele bilgi içeren entryler oylanmıyor bile. gözünün önündeki listeden tıklayıp okumayan insanlar üşenmeyecek de yok favorilere tıklayacak yok son oylananlara tıklayacak ne yazmış diye görünen üç beş entryden dahasını tıklayacak. ne kadar da iyimsermişsiniz.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"sakızları yere atmayın" temalı paylaşımlardan gına gelen bir arkadaşımın güncellemesi:
- biz çiğnediğimiz sakızları yere atmayalım, kuşlar da arabamıza sıçmasınlar aq.. bu kan davası sona ersin artık.
canlı bombaların ailelerine müebbet hapis
-
(bkz: suçun ve cezanın şahsiliği)
türklerin %83'ü içki içmiyor
-
kim sallamis bu iddiayi diye baktim, zaman gazetesi cikinca okyanusotesi gulumsemesi olustu yuzumde..
- turklerin %83'u icki icmiyormus cemal
+ bu haberin serefine su smirnoff'u acak mi kanka?