ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mühendis fıkraları
-
bir makina, bir elektronik bir de bilgisayar muhendisi otomobil ile yolculuk ediyorlarmis. otomobil issiz bir yolda ariza yapmis. makina muhendisi atlamis;
-kesin motordandir ben bir bakayim.
orasina burasına bakmis motorun, ama bir ise yaramamis.
ardindan elektronik muhendisinin aklina sorunun elektrik aksamindan olabilecegi gelmis. oda uzunca bir sure kurcalamis arabanin biyerlerini ama nafile. sonunda kimsenin yapacak biseyi kalmayinca bilgisayar muhendisi caresiz bir ifadeyle;
- bence bi inip tekrar binelim...
odada sarı ışık sevenler derneği
-
yıllardır tuvalet banyo dahil tüm evde sarı ışık kullanarak dahil olduğum dernek. beyaz ışıklı evlere gidince neil armstrong gibi hissediyorum. çok soğuk bu beyaz ışık çok.
bilgisayar oyununda manzara seyretmek
-
world of warcraft evreninde sık sık yaptıgım eylem. her ay mutlaka grizzly hillse ugrar harika soundtrackiyle beraber güzelim ormanlarda soguk soguk gezerim. etrafta geyikler, kurtlar ve sincaplar. mis. dağ evim sanki..
olan biten
-
iyi parti genel başkanı meral akşener, 18 haziran pazartesi akşamı siz ekşi sözlük yazarlarının sorularını cevaplayacak. gözünüz sol frame'de olsun.
thanksgiving.epicm.org
-
bana ne kadar selanik göçmeniyim diyen kız varsa hepsine tek tek baktım..vicdansızlar.. hadi kiminiz izmirlisiniz eyvallah da lan çankırı, çorum, kırşehir ne lan..
türklere sorulan salak sorular
-
yine norvec;
- bikini giymen yasak diye mi denize girmiyorsun bizle?
- hayir kardesim 15 derecelik havada denize girip zaturree olmamak icin.
squid game
2015-2016 sezonu beşiktaş futbol formaları
3 eylül 2015 türkiye letonya maçı
-
bir ara konya seyircisi meksika dalgalanması yapıyor sandım, meğer yatsıyı kılıyorlarmış toplu olarak.
avrupalı çocuk ve türk çocuğu arasındaki farklar
-
birebir şahit olduğum iki olay ile biraz olsun anlaşılabilecek durum;
mekan : barcelona'da bir cadde.
bir adam 6-7 yaşlarındaki 4-5 çocuğu gezdiriyor. çocuklar yorulmuş olmalı ki el ele tutunmuşlar ve taksiye binmek içim kampanya yapıyorlar:
taksi porfavor!
taksi porfavor!
diye küçük küçük bağırıyorlar.
adam onları yürütmekten vazgeçip taksi tuttu mu bilmiyorum ama bu kadar sevimli bir şekilde ihtiyaçlarını dile getiren çocuklara karşı geldiğini sanmıyorum.
şimdide ikinci olay.
yer : istanbul, ikea.
5 yaşında falan bir çocuk, ter içinde kalmış, yürümekten yorulmuş, babasının önünü kesip bacaklarına sarılıp kendisini kucağa aldırmak istiyor. babanın eli kolu dolu, kucakta yer yok. bunun üzerine çocuk çığlık atarak ağlamaya başlıyor. baba çocuğu sakinleştirmeye çalışıyor ama çocuk ancak kucağa alınırsa susacak. sonunda baba dayanamayıp elindekileri bırakıp çocuğa tokatı çakıyor. çocuk daha da bağırmaya başlıyor. ama baba rahatlamış gözüküyor.
"şimdi ağla" deyip yoluna devam ediyor. yani "ağlamaya değer bir şeyin olsun" der gibi.
bu kadar.
belgesellerde geçen klasik cümleler
-
"jack, 4 tonluk blokları 32. kata ulaştırmak zorunda.
ani bir bir rüzgar, felakete sebep olabilir..."
zaten mühendis falan çalışmıyor, jack harlem'den arkadaşlarını toplayıp gökdelen yapıyor.
ilk defa yapacaklara tavsiyeler
-
önce ne yapacağınıza karar verin.