ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yonja'da tanışmak için atılan ilk mesaj
-
msj: -kirmizi hapi icmek istermisin..
ynt: bende erkeğim
msj: hasktr
ynt: welcome the desert of truth
kapalıçarşı'da 600 dükkanın kapanması
-
kiraları dolarla ödüyormuş, ondan zorlanıyormuş, mağdur oluyormuş. ah canım, ah balım 3 kuruşluk şeyi 300 dolara turiste itelerken de mağdur oluyor musunuz?
türk spor gazeteciliğinin en güzel manşeti
zeki müren
-
çanakkale abidesi yapılırken 1958 yılında maddi imkansızlıklar sebebi ile yapımı'nın duracağı söylenmiş ve kampanya başlatılmıştır.
bunu duyan zeki müren, konserlerini hemen yarıda kesti. önce gazinolardan para toplamaya başladı. tüm sözleşmelerini iptal etti. türkiye’de turnelere çıktı, abide için konserler verdi. şehir şehir şarkılar söyledi. tüm parayı abide'nin inşaatına verdi.
bugün çanakkale şehitler abidesi varsa kim bilir kaç tuğlasında, kim bili ne kadar harcında zeki müren’in katkısı var.
kısacası; milliyetçilik ve ülke sevgisi öyle lafla olmuyor...ruhun şad olsun.
rus isim sistemi
-
açılın beyler ve bayanlar; rus yazarlarını okurken geçirdiğiniz delilik nöbetlerine ve nereden çıktı bu 120 +kişi serzenişlerinize cevap olmaya geldim. rusların isimlendirme sistemini öğreniyoruz:
örneğimiz: avdotya romanovna raskolnikova.
1. rusçada istisnasız her kişinin 3 ismi vardır: isim + babanın ismi + soyad.
örneğimizde avdotya kızın ismi, roman babasının ismi, raskolnikova ise soyadı oluyor.
2. bu isimlendirme biçimi ise erkek ve kıza göre değişiklik gösterir:
erkek ise, babanın ismi -oviç ile biter.
kızlarda ise -ovna olarak biter:
avdotya + roman(ovna)
radyan roman(oviç)
3. yine soyadlarda da erkek ve kıza göre ufak bir fark vardır, kız soyadları sonuna -a alır. erkek soyadları almaz.
avdotya romanovna raskolnikova
rodion romanoviç raskolnikov
bu ikisi kardeşler bildiğiniz gibi.
-------------------------------------------
4. peki rus film ve edebi eserlerinde neden sürekli iki isim görürüz?
avdotya romanovna şunu yaptı, radyan romanoviç bunu yaptı vs gibisinden.
çünkü ruslarda bizdeki gibi - bey, -hanım kullanılmaz.
bunlara denk düşen gaspadin ve gaspaja var ama kullanılan yere göre şöyle oluyor: konuştuğunuz kişi rus ise ve sizden yaşça büyükse veya yeni tanıştırılmışsınız aranızda bir konuşma geçiyor ise veya aranızda belirli bir saygı mesafesi var ise, bu kişiye "avdotya hanım" yerine geçen "avdotya romanovna" şeklinde seslenirsiniz. türkçede sanki saygı göstermeniz gerek ama siz bu kişiye ismiyle sesleniyormuşsunuz gibi bir hava oluyor ama öyle değil. dediğim şekilde kullanılır ve abartmadan ama mümkün olduğunca konuşurken bu isim dile getirilir.
- avdotya romanovna, geçen gün bir makale okudum, bu konuda size bilgi vermek isterim.
gibi.
------------------------------------------------
5. şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere.
siz bu insana avdotya romanovna şeklinde hitap ediyorsunuz, fakat rusçada kişinin yakınları, kendisine asla formal ismiyle hitap etmez. o ismin mutlaka kısaltılmış ya da sevimlileştirilmiş bir versiyonu vardır.
elena: lenoçka
maria: maşa
anna: aniçka
daria: daşa
natalya: nataşa
ivan: vanya
dimitry: dima
gibi. ve fakat bazı isimlerin bu hali, ismin kendisine benzemeyebilir:
alexander: saşa
avdotya: dunya
gibi.
bu hadisenin kötü tarafı ise, bu şekildeki isimlerin tek versiyonu yoktur, ismi mariya olan birine arkadaşı: maşa, annesi marunya, kardeşi maruşka diye seslenebilir.
---------------------------------------------------------
dolayısıyla, avdotya romanovna raskolnikova'nın maceralarını okurken:
avdotya romanovna raskolnikova
avdotya romanovna
dunya
dunechka
aynı kişidir.
bir rus kitabında ortalama 50 karakter olduğunu düşünürsek, işte bu edebiyatı takip etmek isteyip delirenlere yol gösterecek olan kılavuz budur.
sonuç: not alınız)
istanbul'daki köprülere ts bayrağı asılması
-
ülkenin en şımarık kenti ve nüfusu trabzon. sloganları "bize her yer trabzon". onların bayrakları her yerde dalgalanacak, her gittikleri yerde trabzon'daymış gibi davranacaklar ama karşı taraftan aynı talep gelse neredeyse silah çekip vuracaklar. trabzon'a istanbul takımlarından birinin bayrağı asılsa şehir olarak cinnet geçirecekler ama istanbul'un köprülerine bayrakları asılacak. hayat onlara güzel. işine gelince bizans, bayrağın asılacak olunca "istanbul'un köprüleri". biri de demiş ki lige renk menk katan, şanlı trabzon. şanlı manlı değil, rezilsiniz.
edit: mesaj atıp küfreden, hakaret eden, "zaa kudur" diye yazan trabzonlu arkadaşlara teşekkürler. tespitlerimi haklı çıkarmış oldular. istanbul'da elbette diledikleri gibi davranabilirler. trabzon'da aynı özgürlüğü bulamayacak olmak problem.
türk insanında bulunmayan özellikler
-
-takdir etme yoktur, eğer birisi bir başarıya ulaşmışsa mutlaka hile ile yapmıştır yada şansı rast gelmiştir.
-tarafsızlık yoktur, ya siyah ya beyaz ya gündüz ya gece kendilerini ilgilendirmeyen bir konuda bile kutuplaşabilirler.
-disiplin yoktur, herkes biran önce ulaşmak ister düzensizliği düzen yaparlar.
-hoşgörü yoktur, kendinden olmayan mezhep, din, ırk öcüdür yok edilmelidir derler ya sustururlar ya da kan kusturular.
-sadelik yoktur, gösteriş olmazsa olmazdır herkes sizden bahsetmelidir.
-sakinlik yoktur, akdeniz ülkesi olmamızla ilgili olabilir ama hep bir kargaşa hep bir koşturmaca içindeyizdir trafikte, okulda, işte, şehirde, köyde orada burada insanlar her an kavga etmeye hazırdır her an galeyana gelmeye meyillidirler.
-bireysellik yoktur bencillik vardır ya taraf olursunuz ya bertaraf.
-sorgulama yoktur, bunu boşver şunu salla gitsin derler allah'ın işi işte deyip işin içinden çıkarlar sorgulamayı anarşizm olarak görürler sorguladığın zaman ise başına geleceklere hazır ol!
2 yıl bekleyelim 5g'ye geçelim
-
konuşmanın sonuna doğru "elimizde zaten 2g ve 3g var, bunları toplayıp ne yapacağız? 5g yapacağız" gibi bir cümle gelmesinden korktum, gelmedi şükür.
fazla mesainin normalleştirilmesi
-
bir çalışanın her gün her saat aynı verimlilik ve performansta çalışabileceğini düşünen yönetici olmuş çalışanların haklı gördüğü durumdur.
neymiş efendim, çalışanlar yaptıkları işi değil çalışma sürelerini hesaba katıyorlarmış; çalışmanın tanımı bu zaten. iş yerine adımını attığın anda çalışıyor sayılırsın. adam daha bunu bile bilmiyor, adamı yönetici yapmışlar bir de. üstüne bi de gelmiş burda kapitalizmin vahşi çarklarını yağlıyor.
tabi suç bu tip çakma yöneticilerde değil, suçlu hep çalışan olur. ya az çalışır ya bilgisizdir, cahildir vs
nefes alsın yeter'in ingilizcesi
-
(bkz: walking dead)
kızım 23 gün acı çekti kedi eros kadar konuşulmadı
-
sokak köpeklerinden kaçarken kamyonun altında kalan mahra melin pınar, kaldırıldığı hastanede 23 gün yaşam mücadelesi vermiş, maalesef kurtarılamamıştı.
babası dün yaptığı açıklamada kızının davasının kedi eros kadar konuşulmadığından dem vurmuş.
"kedi eros davası gündem oldu, 23 gün acı çeken kızım bu kadar konuşulmadı."
ilgili video
duşta suyun sıcaklığını ayarlarken geçen süre
-
insanın hayatının büyük bir bölümüdür. minik bir hesap yapalım.
her gün duş aldığını varsaysan. hadi diyelim kış falan var 2 günde bir duş.
yılda 180 kez. 70 yıl yaşasan. 12600 kez duş alsan.
şimdi bu duşta suyun sıcaklığını ayarlarken, ben mi malım bilmiyorum ama 4 5 dakika harcıyorum. çarp 12600 ile. 63 bin dakika.
kaç saat eder? 1050. peki kaç gün? 45 civarı.
yani toplam 45 günümüz duşta suyun sıcaklığını ayarlarken geçiyor. vay anasını, çokmuş lan.