hesabın var mı? giriş yap

  • kızım onu içmeyeceksin. gideceksin kiliseye dindar profil çizip halktan oy alacaksın. kokaini ise satıp milyar dolarlarına milyar dolar katacaksın. yeminle salak bu kız

  • nasıl yalan çıktı? anlamadım.

    çocuğu tutup zorla "annem karne hediyesi olarak et aldı diyeceksin" falan mı dediler?

    farz edelim ki bu haber yalan.

    türkiye'de çocuklarına karne hediyesi alamayan, yeterince et yiyemeyen ailelerin olduğu da yalan mı?

    edit: evet, gerçekten muhabir çocuğa " ayazcığım bize şey der misin? annem karne hediyesi et aldı" diyerek kendi istediğini dedirtmiş.

    o değil de muhabir çocuğun adını nereden biliyor? garip garip işler.

    https://twitter.com/…?t=jb0vfniemi73mpir927wjg&s=19

    yine de ikinci söylediğimin arkasındayım.
    bu ülkede evine ayda yılda bir et giren, çocuğuna karne hediyesi alamayan aileler var. hiç zafer kazanmış gibi davranmayın aktroller.

  • adam belki 650 milyon dolar bulup, 50 milyonunu hacıladı ağalar, hemen salak yaftasını yapıştırmayın. kolombiyalı la o, kayserilinin aklına geleni akıl edemez mi sanıyonuz.

  • ne yapmak istiyorsan iste eğer beyninde yeterince güç kondisyon yoksa yarı yolda kalırsın

    bu sebeple beyin gücünü çeşitli yöntemlerle geliştirmen lazımdır işte sana birkaç öneri

    1) giyimine önem göster çünkü ne kadar dağınık ve özensiz giyinirsen aynada sürekli gördüğün imajın düşünce şeklini de etkiler. steve jobs o üniforma gibi simsiyah elbiseleri boşuna giymiyordu. giyim disiplinli düşünce seviyemizi etkiler.

    2) her gün farklı sokaklarda ve bilmediğin semtlerde yürüyüş yap. böylece beynin hem yeni şeyler gördüğü için hem de daha fazla oksijen aldığı için canlanacaktır. koltukta oturup her gün aynı şeyleri görerek beyin falan gelişmez.

    3) bir şeyi merak ettiğin zaman hemen “google’a yazıp” çıkan ilk sonuca tıklamak seni zamanla bir aptala çevirir çünkü araştırmayı unutursun. onun yerine kendine her ay öğrenmek için yeni bir konu belirle ve o konu hakkında kitaplar oku sonrada ınternet üzerinden araştırmalar yap.

    4) yeni bir dil öğrenmeye uğraş. çünkü yeni bir dil öğrenme sırasında beynin müthiş ölçüde yeni uyarıcı alır ve birden fazla bölgesi gelişir.

    5) zeytin, ceviz, fındık gibi besinlerin beyne faydalı olduğu artık ispatlanmıştır. bunların dışında da beynine iyi gelecek bir ton besin vardır. bunların ne olduğunu öğren ve mümkün olduğunca tüket. bunların yerine beynine hamburger, gofret gibi abur cubur çöpleri gönderirsen zamanla beyninin alacağı şekil çöp olacaktır.

    6) vücut çalış, yoga yap, koş, yürü hiçbir şey yapamıyorsan günde yirmi kere olduğun yerde çök kalk ama o vücudunu çalıştır. çünkü fiziksel aktivite beyni direkt olarak geliştirir. hantal ve hareketsiz insanın beyni de kendisi gibi olur.

    7) uyku esnasında vücut beyinde gün içinde oluşan zehirleri ve toksinleri temizler. aynı zamanda öğrendiği yeni verileri sıralar. bu nedenle doğru dürüst uyu ve o cep telefonunu kafanın yanına koymaktan da vazgeç.

    8) beyin aynı anda beş tane işi yapabilmek için yaratılmamıştır. elinde ne varsa onu yap bitir sonra diğerine geç. dedemin dediği gibi “elin işte, gözün oynaşta” olmasın. aynı anda bir tek işi odaklanarak yapmaya kendini alıştırırsan hem zihinsel gücün hem de odaklanma yeteneğin zamanla artacaktır.

  • efendim bu "damacana" dünya dillerini dolaşıp türkçe'ye gelene kadar evrile çevrile bihal olmuştur.

    ilk olarak, türkçe'ye fransızca'dan geçmemiştir. seslerin en çok benzeştiği dil olarak italyanca düşünülebilir. kelime türkçeye belki de denizcilerin kullandığı diğer terimlerle birlikte italyanca "damigiana"dan geçmiştir. (acaba?)

    gelelim sözcüğün italya macerasına: damigiana teriminin italyanca'ya fransızca "dame jeanne"dan geçtiği doğru olabilir. fakat jeanne hanımefendi, şarabı aşırı büyük şişelerde tüketmeyi seven irice bir güney fransız kadını değil, yine başka bir dilden fransızca'ya aktarılan bir sözcüğü kolay söyleme amacıyla ses benzeşmesi yöntemi ile üretilmiş hayali bir karakterdir. nitekim fransızca'daki jeanne, ingilizce konuşulan ülkelerde cinsiyet değiştirip boyunu kısaltmış ve "demijohn" haline gelmiştir. ingilizce ve fransızca, damacana'nın kökeninde aynı dilden etkilenmiştir.

    o dil de arapçadır. arapça "damacana" olarak kullanılan bu sözcük türkçe'ye doğrudan arapça'dan geçmiş olabilir. fakat damacana'nın anavatanı arabistan da değil, pers ülkesinde yer alan ve cam işleri ile ünlü olan (tahminen ilk damacananın yapıldığı) "damaghan" kentidir. kısacası etimolojik etkilenme bu kez batıdan doğuya değil, doğudan batıya doğru yönelmiştir. sözcüğün batıya gittikçe ses bozulmasına uğramış olması da bunu açıkça göstermektedir zaten.

  • çocuğuna sikimsonik yok ilk çiş kutlaması yok bezi bırakma kutlaması yapan annelere söylüyor anneliği hakkını veren üzerine alınmasın.

  • vatandaşın aklına enteresan sorular getiren sözdür.

    üzümü tane bazında mı yoksa salkım bazında mı sayacağız acaba?! (rizeli bir vatandaş)

    1 karpuz mu yoksa bir dilim karpuz mu? (rizeli bir vatandaşın hemşehrisi)

    çarşıdan aldım 1 tane eve geldim 1000 taneyse çarşıda mı yiyelim? (rizeli bir vatandaşın görümcesi)