hesabın var mı? giriş yap

  • doğu anadolu fay hattının en önemli segmentlerinden birisine sahiplik yapan elazığ ilçesi. sivrice ismi doğu anadolu fay hattı için önemli bir noktadır, bitlis-zagros kemerinin doğu anadolu fayıyla birleştiği bölge, elazığ-çelikhan arasında kalan bölge şu an bir deprem fırtınasıyla karşı kaşıya.

    yalnız belirtmek istediğim bir şey var ki, bu her ne kadar pek sivrice'yi ilgidiren bir durum olmasa da, sivrice segmenti yıllardır kullanılan bir isimdir, 40-50 yıllık makalelerde bile sivrice segmenti isimiyle karşılaşabilirsiniz. 24 ocakta meydana gelen depremden aylar önce bazı hocalarımız sivrice ismini telaffuz ettikleri için şu an yere göğe sığdırılamıyorlar, depremin konumunu nokta atışı bilmiş deprem kahinleri muamelesi yapılıyor. ancak sivrice zaten doğu anadolu fay hattının en önemli segmentlerinden birisi olarak bilinen bir yerdi, ve epey bir süredir inaktif oluşunun üzerine burada bir deprem bekleniyordu zaten. deprem nokta atışı bilindi deniliyor, ancak depremin beklendiği segmentin ismi zaten sivrice olduğundan, sivrice segmentinde beklenen bir depremin sivrice'de gerçekleşmiş olması nokta atışı bir deprem tahmini sayılmaz. tarih-magnitut-konum üçgeninde yapılmış bir tahmin de yok zaten ortada, hocalarımız doğal olarak sivrice segmentinde deprem beklediklerini ifade etmişler, sivrice segmentinde deprem meydana gelince de beklenen deprem gerçekleşmiş oldu.

    dönelim sivrice segmentine, doğu anadolu fay hattıyla bitlis-zagros kemeri uzun bir zamandır sakindi, ama sonradan bu sükunetin bozulacağına dair bir takım işaretler gelmeye başladı. yakın bir döneme kadar pek aktif bir segment değildi sivrice, yakın dönemde gerçekleşip büyük bir depremin geleceğine işaret eden depremlerse şöyle sıralanabilir,

    13 temmuz 2003, pötürge-malatya, 5.7
    11 ağustos 2004, sivrice-elazığ, 5.5
    26 kasım 2005, pötürge-malatya, 5.3
    21 şubat 2007, sivrice-elazığ, 5.9
    8 mart 2010, elazığ, sırasıyla 6.0, 5.5, 5.1 ve 5.3
    24 mart 2010, palu-elazığ, 5.1
    23 haziran 2011, içme-elazığ, 5.4

    bu depremlerin ardından sivrice segmenti bir süreliğine yine sessizleşti, yaklaşık 8 yıl kadar. bu sessizliği bozacak olan şey ise hemen segmentin bitişiğinde yer alan bitlis-zagros hattındaki bir gelişmeydi.

    12 kasım 2017, iran-ırak sınırı 7.3, 530 kişinin hayatını kaybettiği bu deprem bitlis-zagros hattının sanıldığı kadar da inaktif olmadığını gösterdi, ve böyle bir depremin hattın bitlis ucunda doğu anadolu fay hattıyla birleştiği sivrice segmentinde bir şeylere yol açması olasıydı. çünkü arap levhasının ittiği bitlis-zagros kemerinin bir ucunda büyük bir deprem meydana geldiyse, diğer ucunda da bir şeylerin kopması zaten beklenen bir şeydi. gel gelelim o şey oldu da zaten, dün hep beraber gördük.

    arada bir 4 nisan 2019, sivrice-elazığ, 5.3 depremi var, ama sivrice segmentinin uzun bir süredir tecrübe ettiği en şiddetli deprem nihayetinde meydana geldi,
    24 ocak 2020, sivrice-elazığ, 6.7

    sivrice segmentinde epey bir süredir deprem bekleniyordu, bu bir sürpriz değil. bölgede bulunan hazar gölü civarındaki jeomorfolojik yapılar, elazığ-pütürge havzasının sivrice segmentinin belirli aralıklarla böyle deprem fırtınaları yaşadığını gösteriyor zaten, ki televizyonlarda izlediğimiz bir çok hocamızın da bu bölgede deprem beklemelerinin sebebi budur.

    pütürge-sivrice-elazığ havzası diyebileceğimiz bölge, doğu anadolu fay hattının tam ortasında bulunur ve ülkemizin en büyük havzalarından birisidir. bitlis-zagros kemeriyle birleşim bölgesinde bulunması, kuzey-doğu yönünde ilerleyen arap levhasının yarattığı baskının bu bölgeden doğu anadolu fay hattına aktarılmasına sebep olur. bitlis-zagros kemeri bir sıkışma hattıdır, arap levhasının baskısıyla sıkışır ve hareket eder. bu hareket ise kemerin uçlarında, zagros dağlarında veya bitlis-elazığ bölgelerinde depremlere sebep olur.

    güneydoğu toros dağlarına bakıldığında bu dağların net bir şekilde arap levhasının doğu anadolu'yu sıkıştırmasıyla oluştuğu görülebilir. sivrice'nin hemen yanıbaşında bulunan hazar gölüyle hazarbaba dağı da yine bu levha hareketinin sonuçlarında oluşmuşlardır. zaten haritalardan baktığınızda da hemen dağların hem de hazar gölünün doğu anadolu fay hattı üzerinde konuşlandırıldığını görebilirsiniz.

    =======================
    kaynakça;

    bulut f, bohnhoff m, eken t, janssen c, kılıç t, dresen g (2012) the
    east anatolian fault zone: seismotectonic setting and spatiotemporal
    characteristics of seismicity based on precise earthquake locations.
    j geophys res 117(b7). https://doi.org/10.1029/2011jb008966

    aksoy e, inceöz m, koçyiğit a (2007) lake hazar basin: a negative
    flower structure on the east anatolian fault system (eafs), se
    turkey. turk j earth sci 16:319–338

    şengör amc, yılmaz y (1981) tethyan evolution of turkey: a plate
    tectonic approach. tectonophys 75:181–241

    2. paragraf haricinde entrynin çoğunluğu (bkz: landscapes and landforms of turkey) kitabından alıntılanarak yazılmıştır. bölgede gerçekleşen depremler http://ds.iris.edu/ üzerinden listendirilip http://udim.koeri.boun.edu.tr/ üzerinden teyit edilerek entrye yazılmıştır.

    bu entrynin yazarı olan şahsım, jeoloji üzerinde eğitim görmüş ve çalışan birisi değildir, sadece bu konuya bir hobi düzeyinde ilgi duyan ve araştırmayı seven birisidir. yanlışlarım varsa düzeltilmesini rica ederim, sözlük üzerinden ulaşamayacak kişiler roneil.sozluk@gmail.com adresine mail atabilirler.

  • yüzde yüz kötü çocuk türk profili. aynadaki yansımamız. devlet politikası haline gelen şeyleri zamanından önce ve çocukça bir heyecanla söyledi diye beyaz türklerin histerisine mahkum edilmiş en esmer kurban. bir kaç yıl önce, yanılmıyorsam yeni harman 'da, ahmet kaya'nın eşiyle yapılmış bir söyleşi vardı. ahmet kaya'nın fransa'da yaşarken en büyük zevklerinden birisi de acı biber bulmakmış. türkiye'den ya da başka yerlerden buldurduğu acı biberleri harmanlarmış... bir misafiri geldiği zaman "vallahi acı değil, bir tat" dermiş...karşısındaki oyuna gelip, biberi tattığında ve acıdan gözleri yaşardığında ahmet kaya çocuk gibi gülermiş. en favori şakası buymuş ahmet kaya'nın. hiç bıkmazmış bu şakayı yapmaktan. her çocuk şakalarına gülünmediğinde ölür. biz ahmet kaya'yı doğduğu toprakların uzağında öldürüp, her gün serdar ortaç'ı izlediğimiz, ertuğrul özkök okuduğumuz, osuruk beyinli köşe yazarlarının saçma hamaset çığlıklarının gürültüsüne kapıldığımızdan beri çocuklar şaka yapmaya korkar oldu. ne güzel bir ülke burası...iyi ki varsın ercan saatçi, iyi ki varsın reha muhtar, iyi ki varsın ahmet kaya'nın popüler zamanlarında "biz ahmetle kardeş gibiyizdir. yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez" deyip, adam linç edilmek istendiğinde derin bir sessizliğe gömülen savaş ay...iyi ki varsınız.