hesabın var mı? giriş yap

  • zugzwang garip bir terimdir. satrancın sonsuz ihtimalli bir oyun olduğunu düşünürsek en azından zugzwang denen kavram tüm ihtimalerin tükendiği bir anı ifade eder. bir hamle yapmak zorundasındır ve yapacağın hamle sana oyunu kaybettirecektir. zira yapacak bütün hamleler tükenmiştir ve yapabileceğin tek hamle aynı zamanda kaybetmeni sağlayacak hamledir. sıra sendedir ve karşı tarafa devretme şansın da yoktur sıranı. ya oynarsın ya da sonsuza dek o tahtanın başında beklersin. böylesine bir durum olduğundan ötürü aynı zamanda alman edebiyatında da bu terim yaşamda kişinin umudunun olmaması veya kendini kaybetmesi olarakta kullanılır.

  • meral akşener'in kuracağı yeni parti hakkında konuşan ümit özdağ'ın sözleri.

    alıntı:

    "– iktidara geldiğinizde ilk icraatınız ne olacak?

    saray, yeni kurulacak bir üniversiteye kampüs olarak verilecek. cumhurbaşkanı'na ait 13 uçak satılacak. sayın akşener, atatürk'ün mirası olan köşk'te kalacak. bütün israfa sert ve kesin bir şekilde son verilecek. devlette tasarruf ana ilke olacak. sonra üretim ekonomisi başlayacak."

    (bkz: hadi inşallah)

  • sabah sabah yarabilen insan bu.

    satici1: hosgeldiniz... kampanyamiz var! simdi alin ekimde odeyin!

    satici2: hosgeldin... bizde kampanya yok! simdi alirsaniz ekime, almazsanız sikime kadar ödeyin!

    musteri: (satici2ye parmagini uzatarak): siz biraz daha samimi gibisiniz...

    satici2: elbette yarraaaam

  • babam 7 yaşındayken babası ölmüş. annesi de kısa bir süre sonra başka bir adamla evlenip onun yanına taşınmış. bir gün okuldan evine geldiğinde kapıyı kapalı bulmuş babam. camdan tırmanıp eşyalarını almış ve yuva diyebileceği tek yerden böylece sürülmüş.

    hayatı yurtlarda ya da amcalarının yanında geçmiş. aile nedir bilmemiş pek. kimsenin evladı olmamış. ama kızkardeşime ve bana muhteşem bir baba olmuştu, yattığı yerde dinlensin...

    1.75 boyunda 56 kilo bir adamdı, mide geliştirememiş ki zavallı, çabucak doyardı. yine de, evimizin bir geleneği olarak, yemeğin en güzel yerleri kardeşime ve bana verilirken şaka yollu şöyle derdi:

    "biz küçükken yemeğin iyi tarafı büyüklere verilirdi. biz büyüdük, şimdi de çocuklara veriliyor. şu yemeğin iyi tarafından yemek nasip olmayacak bu gidişle."

  • gerizekalı espri kasanları bir kenara bırakırsak özet olarak şunu diyor aşağı yukarı:

    araştırmacılar 2.5 milyon yıldızı+galaksiyi "düzenli aralıklı ışıma" bulmak için inceliyorlar. 234 adet yıldızda yaklaşık saniyenin trilyonda biri aralıklı, düzenli ışıma tespit ediyorlar.

    ve bu incelemeyi yapan kişilerin hipotezlerine göre bu ne enstürmandaki bozukluktan, ne molekül titreşiminden, ne doğal yıldız ışımalarına ne de özel bir kimyasal özellikten kaynaklanıyor.

    diyorlar ki; bu, daha önce yayımladığımız makaledeki etı -dünya dışı yaşam- sinyallerine dair öngörülerimiz ile uyuşuyor. ayrıca, bu sinyallerin bizim güneş benzeri ışın spektrumuna sahip bir yıldızlardan gelmesi de hipotezimizi güçlendiriyor.

    deniliyor ki, bu tarz çok hızlı ışımalar ancak aşırı güçlü lazerler tarafından yapılabiliyor, misal lawrence livermore ulusal labındaki gibi. yani insan(alien) yapımı olması yüksek ihtimal.

    bu arada ilginç bir biçimde araştırmacılar bir önceki makalelerinden birisinde demişler ki, bu tarz güçlü lazerlerle iletişim kurmak çok mantıklı değil çünkü bu tarz iletişim gereksiz karmaşık ve lazerler çok yüksek enerjiye ihtiyaç duyuyor.

    sonuç olarak, bu kesin olarak bir kanıt değil tabi ki ama incelenmeye değer derecede mühim diyorlar. sıradışı iddialar, sıradışı kanıtlar gerektirir biçiminde.

    ek olarak, stephan hawking'in de desteklediği ingiliz breakthrough listen isimli dünya dışı araştırma projesi de bu 234 tane yıldızı inceleyecekmiş.

    böyleyken böyle, kısaca özetlemeye çalıştım.

  • normal bir ülke ve normal bir toplum için utanç verici olması gereken konvoydur.

    ancak ülke insanının çoğunluğu muhafazakar/milliyetçi politikaların sonucunda en basit mantık yürütme yetisini bile kaybettiği için güce, güçlüye ve kişilere tapmayı marifet zannediyor.