ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
plaza türkçesi
-
benim eski iş yerinde bir kadın vardı. durmadan "geliyor olacağım, hı hı, çeync ettirdim ben onları, kontakt kurdum cc ile" gibi şeyler söylüyordu. bir gün dışarıda telefonla konuşurken isteyerek kulak misafiri oldum. "taam siz yiyin ben geç geliyom" derken duydum. o an anladım ki bu lügat sadece mesai bölgesi içerisinde duhul ediyor bünyeye. arta kalan zamanlarda yine salı pazarı, yine metrobüs içi hayat...
sevgilinin önceden yattığı biriyle tanışmak
-
sevgilinin, sizden sonra yatacağı biriyle tanışmak kadar acıtmaz.
albaydan milli güvenlik dersi almış efsanevi nesil
-
"peki hocam bizim hiç mi nükleer silahımız yok? bonba gibi bişi falan?" sorusunun ısrarla sorulduğu derslerdi. bol bol komplo teorileri sorulurdu bizim albaya. adam da ısrarla "türkiye cumhuriyeti'nin kendini savunacak gücü vardır." diye cevap verirdi. işte böyle ısrarlı sorulara bile sabırla cevap veren bir adamdı. iyi bir adam, iyi bir öğretmendi. müfredat neyse onu anlatır, geri kalan zamanda da soruları cevaplar, bizimle sohbet ederdi. öyle tekmil falan da istemedi hiç. hatta ilk ders kendini tanıttı, bizi tanıdı. "sorusu olan var mı?" diye sordu. arkadaşın biri "tekmil vercek miyiz komtanm?" diye sordu. o da "gençler burası kışla değil. siz de asker değilsiniz. siz öğrencisiniz burası da okul. ben de burada öğretmenim. bana öğretmenim ya da hocam diyebilirsiniz ama bana burada komutanım demeyin." demişti. işinden dolayı gelemediği bir hafta olduğunda, ertesi hafta derse girince gelemediği gün için özür dilerdi.
öyle bir albaydı kendisi.
yalnızlığın anlaşıldığı anlar
-
yatmadan önce, telefonu şarja takmaya yeltendiğinde, şarjın en ufak azalmadığını gördüğün an.
3 mart 2024 beşiktaş'ın verilmeyen penaltısı
-
cenk tosun birkaç kere daha dönseydi daha inandırıcı olabilirdi.
istanbul'da hoş bir kız olmak
igor
-
müzisyenlerin yeni şeyler denemesini taktir edip, çoğunu da beğenmem.
henüz 2 kez dinleyebildim, şimdilik taktir ediyorum. her işini diğer albümleriyle kıyaslayacağımız için işi hayli zor olsa da bir kaç parça dikkatimi özellikle çekti bile. albümü hazırlarken etkilendiği bir çok müzisyen olduğunu düşünüyorum, çok renkli bir dönemdeyiz. bir kaç tur daha dinleyelim bakalım, çok yaşa çiçek çocuk.
ikizderelilerin bize destek verin çağrısı
-
https://www.hurriyet.com.tr/…tek-oy-cikmadi-7008697
destek verin tabii. destek verin ki bir daha ki seçimde cumhur ittifakına %99 oy verip o taş ocağını yaptırsınlar.
ümit erdim
-
bir kaç yıl önce(2018 veya 2019 hatırlayamadım tam) , gecici olarak istanbul anadolu yakasında bir benzlikte pompacılık yapıyordum. biraz mental açıdan kötü dönemlerimdi. neyse
bir gün ümit bey geldi.kibar bir şekilde hal hatır sorup, istediği miktarı söyleyip markete yöneldi. açık kahve(veya koyu lacivert ) rengiydi sanırım, bir bmw ile gelmişti. verdim benzinini, beklemeye koyuldum.
hava buz gibi. ellerim donmuş. ümit bey karşıdan geliyor. elinde, starbucks makinesinden alınmış koca boy kahve. yüzünde bir gülümse ile bana uzattı ve "afiyet olsun" dedi..
uzun zamandır düşünürüm. o kahveyi benim için mi almıştın ümit bey, yoksa tadını beğenmeyip de, çöpe gitmesin bari deyip mi verdin bana :)))))
her durumda da klass bir insan. o an beni çok mutlu etmişti.işi rast gitsin...kahve + mütevazililiği
not : o makineyi her gün görür, bazen canım ceker ama kazandığım paraya göre lüks kaldığından almazdım hiç. sizin sayenizde ilk kez o gün içmiş bulundum :)
edit : ümit bey twitterda bir yazarımıza cevap vermiş entry e dair : "bunun redbull, kola, dondurma, bisküvi versiyonlarını da duyabilirsiniz. insanların enerjisi ve iletişimleriyle alakalı biraz anlık gelişen rutin refleksime dönüştü sanırım"
edit : sene eklendi.
edit: tamam arkadaşlar. en güçlü ihtimaller. 1.bana aldı 2.aslında kendine aldı ama beni görünce içinden bana vermek geldi o an. :) ya önemli değil. o an çok mutlu olmuştum.
19 ekim 2021 taksi plakası sahibinin şoför olması
-
ibb'nin "yazan mevzuatı uygulama" hamlesi
https://twitter.com/…tatus/1450171725413552132?s=20
plaka sahibi olma koşulu, taksiyi kendisinin kullanması (imiş verilirken)
yani plakayı al, her gün başkasına kirala, kiralanan bilgisiz /eğitimsiz şöför verdiği kirayı çıkartma telaşı ile millete oç'lik yapsın devri bitiyor
robert frost
-
the woods are lovely, dark, and deep
but i have promises to keep,
and miles to go before i sleep,
and miles to go before i sleep.
dizelerinin sahibi güzel şair. hem basit hem edebiyat oyunlarıyla dolu hem gösterişsiz dizeler. sevdim seni güzel şair.
üst üste tekrarlanan aynı dizeler var elimizde ama farklı anlamlarda. ilk dizedeki "sleep" uyumak manasında ve tamamen fiziksel. ikinci kez aynı dizeyi alt satırda okuduğumuzda ise " and miles to go before ı sleep" burada "sleep" bir anda "ölmek" ya da "ebedi uyku" manasını hissettiriyor bize. şair bunu daha fazla sözcükle söylemiş olsaydı daha az hissedecektik bunu muhtemelen. metaforlar iyi ki var.