ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yazarların paraları yetmediği için alamadığı şey
-
(bkz: çalışmamak)
param olsa alacağım ilk şeydir çalışmamak.
yıllardır doktorum ilaçla iyileşen hasta görmedim
-
yıllardır insanım birçok ilaçtan fayda gördüm.
zor günlerden geçenlerin bildiği en iyi şey
dünyanın en lüks şeyi
-
madden ilk 3:
1- etiketine bakmadan alışveriş yapmak.
2- upuzun tatiller.
3- ben bugün işe gitmiyorum ulan diyebilmek ve kimsenin hesap soramaması.
manen ilk 3:
1- sağlıklı olmak (grip olunca bile çöküyor insan, ötesi yok...)
2- huzurlu olmak (iç sıkıntısı kadar skimsonik bişey olamaz)
3- aşık olmak.
sahip olunan ilk bisiklet
-
alındığı gün çingeneler tarafından bir tur istenen ve mahallenin köşesini dönüp gözden sonsuza kadar kaybolan gıcır gıcır bir bmx.
yıllar sonra editi: ulan şimdi bile okuyunca cümlenin sonlarına doğru gözlerim doluyor amk.
sade maden suyuna limon sıkan tip
-
sağlıklıdır. limon aromasını sevip, limonlu maden suyunun içindeki gereksiz şekeri vücuduna sokmak istemiyordur.
istanbul'a göçeceklere tavsiyeler
-
ayakta kalırsınız. gelmeyin.
göçverenliğin lüzumu yok.
machu picchu
-
peru da 1912 de amerikalı bir profesör olan hiram bingham tarafından keşfedilen, inka uygarlığına ait bir kent.bingham'ın, inkaların başkenti cuzco'dan ayrıldıktan sonra karşılaştığı bir yerli, ona 50 cent karşılığında machu pichhu denilen bir yerdeki harabeleri gösterebileceğini söylemiş ve o da bunu kabul etmiş..bu şekilde sanırım hayatının en doğru kararını vermiş..
2 ocak 2023 akit'in mide bulandırıcı haberi
-
"şimdi soru sorma sırası bizde!" diyerek kendilerinin de çocuk tecavüzcüsü potansiyelinde olduklarını ikrar etmişlerdir.
ışığı yanan evler
-
prof.dr.saffet solak'ın bir anısı.
“tıp fakültesini yeni bitirmiş,pratisyen hekim olarak ilk görev yaptığım yere,konya’ya bağlı bir beldenin sağlık ocağına gitmiştim.gençtim.bekârdım.
küçük bir beldeydi gittiğim yer.ilk gece bir eve misafir olmuştum.tren istasyonunun hemen yanında bir evdi.akşam yemeğinden sonra çaylarımız gelmiş,sohbetler edilmişti.üzerime yol yorgunluğu,geldiğim yeni yerin yabancılığı vardı.saatler ilerliyor,ağır bir uyku beni içine çekiyordu.ev sahibine bir şey de diyemiyordum.bir müddet daha geçti ; yine bir hareket yoktu.evin en büyüğü olan hacıanneye sıkılarak “anneciğim,sizin buralarda kaçta yatılıyor “ dedim. hacıanne :evladım treni bekliyoruz.az sonra tren gelecek,onu bekliyoruz" dedi.merak ettim,tekrar sordum : " trenden sizin bir yakınınız mı inecek ?" hacıanne :
“ hayır evladım,beklediğimiz trende bir tanıdığımız yok.ancak burası uzak bir yer.trenden buraların yabancısı birileri inebilir.bu saatte,yakınlarda ışığı yanan bir ev bulamazsa,sokakta kalır.buraların yabancısı biri geldiğinde, ışığı yanan bir ev bulsun diye bekliyoruz.”
devamı için : http://www.dersimiz.com/makale/yazi.asp?id=43
düzeltme : devamı için link vermişiz ama yazıyı kaldırmışlar.
28 mart 1930 constantinople'nun istanbul olması
-
milliyetçi değil halkçı bir harekettir.
çünkü istanbul ismi de yunancadan gelir. istanbul türkçe bir isim değildir, rumlar istanbul'a istanbul adını vermişti.
istanbul, yunanca eis ten pólin kelimelerinden gelir. tam karşılığı: “in the city".
ancak anlam olarak daha çok " into the city " manasındadır.
nereye gidiyorsun? şehrin içine gidiyorum.
isim buradan gelir.
atatürk rumların ismini değiştirse yaşa mustafa kemal paşa yaşa, atatürk rumların verdiği isme saygı duysa yine yaşa mustafa kemal paşa yaşa,
ya tamam mustafa kemal paşa büyük adam da, siz de iyice mürit oldunuz. 3 paragraf yazı döşemiş adam, kelimenin etimolojisinden haberi yok.
bu arada islam bol denilen bir şeyin karşılığı falan yok. islam bol ne? öyle bir etimoloji mi olur? bir takım türkler böyle bir saçmalık ortaya atmış zamanında hala denk geliyor ara ara.
kelimenin etimolojisi eis ten pólin. kelime yunanca.
atatürk'ün şehrin adını değiştirmesi de imaratorluk zihniyetindeki insanların değil, halkın kullandığı dili kullanmak. halkçılık. başka bir şey değil.
buyrun wiki.