ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran diyaloglar
-
istiklal caddesinde vakkoramanın yanında bulunan müzik markette çalışan arkadaşa gidip kendi isim ve soyadınızı söyleyin ve "acaba albümü çıktı mı bu kişinin..?" diyin..ama sakın gülmeyin..kasetçi abinin size vericeği cevap süper olucaktır..
mesela bir örnek ;
arkadaşın adı reha can idi girdik çıktı mı dedik
abi- çıkmadı ama çok satıyoruz..
(bkz: nası yaa)
kemalistlerin yunan hayranı olması
-
sülalece arap yarrağına hayran olanların sanrısıdır efendim. biz denize döker geçeriz
muhammad ali
-
sporcu kimliğinin yanında şov adamıdır. maçlarından önce ve sonraki söylemleriyle, mimikleri ve vücut dili ile muazzam şovlar yapmıştır.
ernie terrell'ın maçtan önce kendisi ile taşşak geçip "cassius clay" demesi ve muhammed ali'nin maçta terrell'a her yumruk atışında "what's my name?" demesi unutulmazlar arasındadır.
muhammad ali'nin, yerde yatan sonny liston'un tepesinde bütün heybeti ile durup spor tarihinin en iyi karelerinden birini vermesi.
benim en sevdiğim şov'u ise; george w. bush'un, muhammed ali karşısında yumruklarını havaya kaldırıp "ehehehe" tribinde takılması, muhammed ali'nin bu şaklabanlığa cevabı, hastalığı nedeniyle titreyen elini şakağına kaldırıp "delirdin herhalde" der gibi oynatması.
muhammed ali gelmiş geçmiş en iyi sporcu olmasının yanı sıra, çok iyi bir şov adamıdır.
eşine kavuşmayı bekleyen 958 öğretmenin çağrısı
-
- tercih yaparken kimsenin tercih etmek istemeyeceği yerler seç (check)
- ataman gerçekleşsin (check)
köylü kurnazı mode on
- yaşadığın yerde birisiyle hemen evlen (check)
- eş durumundan tayin iste (check)
- ağlamaya başla (check)
içi boş çağrıdır.
dolmuş diyalogları
-
orta okul yıllarımdan kalma bir anımdır. zoraki minibüse binilmiştir. şoföre yakın ayakta gitmekteyim. para uzattım, olaylar gelişti.
şoför- tamam kalsın, sen verme.
pomolilik- niye abi?
ş- karıştırma işte sen verme tamam.
p- iyi öyle olsun.
ş- sen ahmet'in yeğeni değil misin?
p- hayır.
bütün minibüs bize gülüyor.
p- ee, para veriyim mi şimdi?
ş- yok, hadi sen de verme.
p- sağ ol abi.
1999 istanbul yapay depremi
-
şu başlıkta yazılanlara inananların yüzde yüzünün aşı karşıtı olduğuna yemin edebilirim.
(bkz: haarp)
29 mayıs 2015 cumhuriyet'e soruşturma başlatılması
-
soruşturmaya esas haberin verilme nedeni şöyledir;
"patlaması halinde bir şehri yok edecek kadar çok silah,
bu ülkenin hava limanına gizlice indiriliyorsa,
o silahlar tır’lara yüklenip bu ülkenin şehirlerinden, topraklarından, sınırlarından geçiriliyorsa,
o silahlar, o ülkenin bütün denetim kurumlarından, idari yetkililerinden, halkından habersizce, komşudaki bir savaşın taraflarından birine destek olmak için gönderiliyorsa,
gönderilen taraf, bu ülkenin sınırları içinde silahlı eylem yapmış, bu ülkeyi sık sık tehdit etmiş, vahşi bir terör örgütüyse,
gönderen hükümet, bu silahların mevcudiyetini ısrarla reddediyor, bu silahları durduran askeri yetkilileri görevden aldırıyor, bu silahlar hakkında soruşturma açan savcıları tutuklatıyor, yargılatıyorsa,
bu ülkenin halkı, bu silahlar dolayısıyla karşı karşıya olduğu riskleri bilmiyor, bu sevkiyatın hayati, siyasi, hukuki, diplomatik sonuçlarından haberdar olamıyorsa,
yapılan örtülü operasyon başlı başına bir suçsa ve hiçbir yasa, bir suç eylemini meşrulaştırmaya kifayet etmiyorsa,
bir gazetenin, bir gazetecinin görevi okurunu bilgilendirmek, halkı bu tehlikeden, bu tehditlerden haberdar etmek, bu maceraya kalkışan yetkilileri ikaz etmektir."
can dündar
11 haziran 1996 türkiye hırvatistan maçı
-
kadrolar
hirvatistan: ladic; jarni, stimac, jerkan, bilic; asanovic, prosinecki, suker (pavlicic, 89), boban, (soldo, 55); boksic 4 (vlaovic, 71), stanic .
turkiye: rustu ; alpay, rahim , ogun , abdullah ; hakan , vedat , sergen , tugay ; arif (saffet, 81), tolunay (hami, 87).
öpüşen gençlere bağıran kadın
-
çirkefliği bir tarafa bence kıskanç bir kadındır.
mutlu çiftleri görünce bazıları kuduruyor işte böyle.
gençlere bakma, nevrin dönmesin çığırtkan kadın…
bir söz vardı neydi o? hah buldum… kim namus ve ahlak şövalyeliği yapıyorsa en ahlaksız da en namussuz da odur diye. çok doğru bak bu söz…
lavaboya kusmak
-
eşimin yaptığı eylemdi. kızımıza hamileydi. allaam o ne kusmalar. arabayı filan yolda durdurup kaldırıma yapacak kadar. o kadar ani olurdu ki bu his, kusulacak yerin müsaitliği vs. hiç önemli olmazdı. banyoya koştuğunda da klozete yetişemezdi mecburen lavaboya.....
bir gün, yine o klozeti temizlerken farkettim, hiç rahatsız olmadığımı. sonra bu kusmalara sebep olan o küçük kız yüzüme kustu başka bir gün, kustu dediğim içtiği tüm sütü çıkardı şerefsiz. o zaman da hiç rahatsız olmadım. hatta gülmekten sütün bir kısmını çocuğa geri püskürttüydüm.
velhasıl hep öyle içilen, sıçılan, iğrenilen ortamlarda olmuyor bu iş diyip, aile bakanlığı kamu spotuna çeviririm mevzuyu.