hesabın var mı? giriş yap

  • #105502449 no'lu entry'de yazar dalga geçiyor olmalı.

    onun kedisi değilmiş onunla yaşıyormuş, bireymiş kedi. aç kapıyı bırak o zaman kafasına esince gelsin-gitsin. birey ne de olsa hür iradesi var. önüne soya sütü ve canlı güvercin koysa hayvan büyük ihtimalle güvercini hunharca avlayacak farkında değil. tabi hayvanın bunun yapmaya mecali kaldıysa.

    hayvana zorla işkence ediyor farkında değil. hayvan haklarının kanunla korunduğu bir ülkede olsak yetkililer elinden alırdı ve kendisine ibretlik bir ceza verirdi. kedi her ne kadar evcil bir hayvan da olsa avcı bir etobur olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    vegan kedi yoktur. sahiplerinin saplantıları sonucu aç bırakılan kedi vardır.

  • dünyada her şey hızla lümpenleşiyor lan. bulunduğunuz grup, düşünce her ne olursa olsun bir şekilcilik "bak ben yapıyorum ha" durumu var. işin beni rahatsız eden kısmı bu.

  • merve boluğur başlığına yazılamayacak kadar önemli bir durumdur.

    bütün illerde, yurtdışı temsilciliklerde ve kuzey kıbrıs türk cumhuriyetinde endişeyle takip edilmiştir.

  • yine japonya'dan bir güzellik... japonya demiryolları, tek bir öğrenci yolcusu kalan tren hattını kapatma kararını, öğrenci mezun olana kadar ertelemiş...
    ekleme; kapatma kararı istasyonla ilgili ancak o yöre insanı için istasyonun kapanmasıyla hattın anlamı kalmayacak...

  • bu cümleyi o zamanlar lise öğrencisi olan abime kurmuş olan babadır.
    adam öss'de %1'e girip tıp fakültesini bitirmiş, bir kaç sınavı kazanıp harvard'da uzmanlığının bir kısmını yapmış ama amerika'yı beğenmeyip burda mutlu değilim diyip geri dönmüş bir adamdır. 31 yaşında da çalıştığı hastaneye başhekim olmuştur.
    oysa bu sözü bana söyleseydi kanımın son damlasına kadar haklı çıkaracaktım kendisini. dağ gibi adamın sözleri havaya gitti.

  • oyunu neredeyse bitirdim, spoiler vermek istemiyorum ancak son savaştayım diyeyim. bu akşam evil playthroughmu bitirip paladinle iyi oynamaya başlayacağım umarım. girişi yaptıktan sonra tek tek notlara geçelim.

    -oyun muhteşem olmuş, özellikle benim gibi 80 -90 arası doğumlulara "bitmiş oyunun" nasıl olması gerektiğini hatırlattığı için üzünsem mi sevinsem mi bilemedim. artık bütün büyük oyun şirketlerinin corporate kafasıyla kar daha çok kar modelinde yönetilmesi yüzünden adam gibi oyun oynayamaz olmuştuk, taze bir soluk oldu bizler için. z kuşağı kardeşlerimiz de umarım iyi oyunun nasıl olması gerektiğine dair beklentilerini biraz yükseltirler de her sene geçen senenin kopyası olan ac veya benzeri serileri almaktan vazgeçerler firmalar adam gibi oyun yapar.

    -bana göre en imba party 2 melee 1 sorc ve 1 cleric. nette bulabilirsiniz, 2h melee buildları inanılmaz güçlü, baldurs gateteki 2 taşşaklı bossu tek meleem olmasına rağmen stundan çıkarmadan 2 turda kestim. sorceroru zaten anlatmaya gerek yok, cleric hem ofansif hem defansif olarak çok güçlü. ben sevdiğim için astarionla oynadım ama easy mode istiyorsanız astarionu sallayıp 2. meleeyi alın kesinlikle. roguelar maalesef end gamede hiç scale etmiyor, sneak atak damagei bg2'ye göre yok gibi bir şey, nerede o eski buildlar :)

    -ben chaotic evil kafasıyla oynadım ortalık birbirine girdi :d oyunu en az 3 kere bitirmenin gerekli olduğunu düşünüyorum, çünkü gerçekten çok emek var, sadece 1 kere bitirirseniz bir çok olayı kaçırırsınız.

    -diyaloglar muhteşem, adamlar hiç üşenmemiş race ve classa göre bile farklı diyalog seçenekleri eklemişler.

    -yukarıdakş entryimde yazdığım gibi oyunda bir çok ufak tefek trick var bunları kesinlikle öğrenin ve uygulayın, çok eğlenceli. misal silahınızın takım arkadaşınızın ateşli silahına değdirerek bile fire dmg vermesini sağlayabiliyorsunuz. diyorum ya adamlar psikopat gibi herşeyi düşünmüş.

    -githyanki jump efsane bir özellik, küçümsemeyin. oyunda jump, fly, misty step vs çok çok önemli. bu özellikleri veren aksesuarları sakın atmayın ne zaman lazım olacağı belli olmaz

    -oyunu öve öve bitiremem ama gelelim ufak tefek de olsa eleştirilere.

    -inventory yönetimi çok vakit alıyor, çeşitlilik yapalım derken bence biraz boku çıkmış, oturup yarım saat inventory düzenlemek beni artık bayıyor ama bundan zevk olanlar da olacaktır ondan gerçek bir eleştiri diyemem

    - düşmanlar bence fazla "ranged" odaklı, melee takılan düşmanlarda zorlayan yok gibi bir şey. insan şöyle bg1 deki sarevok gibi kodu mu oturtan düşman özlüyor. bunun yerine 10 tane farklı adamdan ufak tefek hasarlarla uğraşıyor olmak bence epiclik seviyesine biraz zarar veriyor. az ama taşşaklı 4-5 düşmanla uğraşmayı tercih ederim.

    -bazı classlar maalesef çok zayıf kalmış. thief çok sevdiğim bir classtır, bg2'nin de en güzel classlarından biridir ama bu oyunda ancak kapı, sandık açıyoruz. wizardda maalesef sorcerora göre çok daha zayıf. paladin, barbar, figther benzer seviyede hepsi zikertiyor :)

    -en sona en büyük eleştirimi sakladım. oyun bence fazla lineer. tabii ki itiraz edenler olacaktır ama özellikle bg2'deki ordan oraya gezme hissini hiç verememişler. çok büyük haritalarda aynı act içinde görevleri yapıyorsunuz. örneğin bg2'de firkraagla ilk savaşımı hala hatırlarım. levelim çok düşük geldiği için 4-5 level sonra dönüp kesmiştim. maalesef burada actlere geri dönme şansı olmadığı için öyle bir durum yok. levelları buna göre ayarlamışlar ama işte hep benzer güçlükte savaşlar yapıyorsunuz. çok kolay ya da çok çok zor savaşlar hiç yok. rpg oynarken bazen insan geriye dönüp tek büyüde bazı savaşları (abu dalzhims vs :d ) bitirmek istiyor. ayrıca baldurs gatein sadece 2 kısmını gezebiliyorsunuz. evet bu 2 kısım çok büyük ama benim gibi 1 ve 2 yi oynadıysanız insan 6-7 kısım bekliyor. özetle özgürlük hissi bana az geldi.

    şimdilik yorumlarım bu kadar, takılan olursa her türlü konuda yardımcı olmaya çalışırım. dediğim gibi evil oynadığım için bazı questleri komple atlamak zorunda kaldım şimdilik ama onları da en kısa sürede yapacağım.

    herkese iyi oyunlar, yılın oyununun tadını çıkarın!

  • 21 aralık 2017 fatih terim'in gelmesi ile o çocukluğumda tanju diye bağırdığım sarı kırmızılı camianın taraftarı değilim. isteyen devam edebilir ama bizi yarı yolda bırakanı, milli görev diyerek gitti milli takımda milyonlarca euro prim ve tazminat peşinde koşmaktan işini doğru düzgün yapamayan bir insanı buraya türlü oyunlarla getirmesini sindiremiyorum. size bol şans, ben yokum.

    not: artık sadece şehrimin ezilen takımı ankaragücü var.

  • kendisine ev hapsi verilmiş, neden?
    konser veremesin, para kazanamasın, kıyafetleriyle gündem olamasın diye.

    kadın tek başına 20 yıllık ak partiyi salladı, en büyük muhalefeti yaşam tarzıyla yaptı diye kadına ev hapsi verdiler. sonra diyorlarki "devran dönünce bunlar bize zulm edecek", dua edin de halkın istediğinden çok daha yumuşak başlı biri ülkeyi yönetsin.