hesabın var mı? giriş yap

  • son durum: kars valiliği açıklama yapmış:
    disiplin soruşturması açılmış soruşturmanın selameti açısından görevden uzaklaştırılmıştır.

    valilik duyurusu

    bugün facebook'ta paylaşılan bir atatürk videosu altında yorumuna denk geldiğim rafı ceran isimli jandarmanın yüz karası astsubay.

    türk jandarması bünyesinde atatürk ve cumhuriyet düşmanlarını mı barındırarak koruyor türkiye cumhuriyetini?

    söz konusu atatürk videosu

    jandarmanın fetö ağzıyla yaptığı yorum:
    atatürk'e ingiliz ajanı demesi

    profili gezilirse kendisinin atatürk ve milli mücadeleyi aşağılayan daha bir çok paylaşımı bulunabilir.

    facebook profili

    bir 15 temmuz daha yaşamak istemiyorsak umarım bu gibi adamlar turk jandarması ve ordusundan temizlenir.

    edit: facebook hesabını kapatmış yeni fırsatım oldu edit yapmaya. şikayet etmek isteyenler için kendisinin facebook'ta yazdığı aktif görev yeri kars arpaçay doğruyol jandarma karakol komutanlığı.

    bazı arkadaşlar mesajla soruyor atatürk eleştirilemez mi diye, elbette eliştirilebilir. ama milli mücadelenin liderine ingiliz ajanı ve çanakkale'nin kıçı boklu bir yarbayı demek başka bir şey. hele de bunu diyen bir türk jandarması olunca..

    burada hesabındaki tüm benzer paylaşımları özetlemişler

    edit3: an itibariyle krttv, t24 gibi bazi ulusal yayin organlarinda haber konusu olmustur. umuyoruz ki gereken cezayi alacaktir.

    haber 1
    haber 2
    haber 3
    haber 4

    edit2: rafi ceran isimli halen kars arpaçay doğruyol jandarma karakolunda görev yapan bu astsubay kd. başçavuş facebook hesabını tekrar açmış, atatürk'e hakaret içeren paylaşımları olduğu gibi durmakla beraber tüm kişisel bilgilerini temizlemiş. umuyorum bu rezil adam ulusal basında da gündem olur da savcılar ve içişleri bakanlığı harekete geçer. türk jandarması içindeki atatürk düşmanlarını temizler.

    facebook profili

  • iyi bir vurgun olmuş tebrik ediyorum. ucuz döviz diyerek yapmış olması ünlü dolandırıcı sülün osman'ın bir sözünü hatırlattı "aslında onlar beni dolandırmaya çalışıyordu."

  • bugün itibariyle açıklanmış sonuçlardır.

    https://www.theguardian.com/…l-oecd-pisa?cmp=twt_gu

    2015 yılı sonunda okuduğunu anlama, matematik ve bilim dallarında dünyada 500bin öğrenci ile yapılmış değerlendirmede, türkiye olarak son sıralarda yerimizi aldık.

    işin kötüsü 3 yılda bir yapılan bu sınavda, 2012 sonuçlarına göre ülkemiz öğrencileri çok şiddetli bir düşüş gösterdi.

    https://twitter.com/…rgur/status/806076994576334848

    sonuç:
    anadolu liselerini, fen liselerini ve genel lise eğitimindeki yapılan değişikliklerin üzerine bir de imam hatip okullarına yapılan yatırımın meyvelerini anlamaya başladık hamdolsun.

    gelecekten gelecek edit:

    2029 a geldik bir tane yüksek teknoloji sınıfında markamız yok. neden yok acaba?

  • ikili ilişkilerde düşman başına dediğim bir çeşit duygusal istismar, korkunç bir manipülasyon girişimi.

    hayatınıza giren kişinin en başta sevgi sözleriyle, muhteşem jestlerle ve iltifatlarla sizi ilgi manyağı yaparak bulutların üstüne çıkarması sonra da beklemediğiniz bir anda yere çakması durumu.

    başlangıçta her şey rüya gibidir, dünyanın en özel duygularını, anlarını, etrafınızdaki herkesin imrendiği bir aşkı yaşıyormuş gibi hissedersiniz kendinizi.

    karşı taraf deyim yerindeyse bu mutluluğa ve kendisine tıpkı bir yasaklı madde gibi bağımlı hale getirir sizi.

    sonra manipülatör kişimiz sizin ona yeterince bağlandığınıza, onun sizin için artık ne kadar vazgeçilmez olduğuna emin olduğu anda bu davranışlarını, ilgisini bıçak gibi keser.

    hasta zihniyetiyle, sizin tekrar ilgi görebilmek için ona mahkum olacağınızı düşünür.
    o davranışları ondan tekrar görebilmek için sizin her türlü tavizi vereceğinize ve sizi tıpkı bir kukla gibi yönetebileceğine inanır.

    ne yanlış yaptım da bana artık eskisi gibi davranmıyor diye kendinizde hata arar durursunuz.
    ama boşuna aramayınız, sizde hata filan yok.sadece ultra narsist bir karakterle karşı karşıyasınız.

    bu love bomberlarla ilgili diğer bir detay da bu kişilerin avlarını özellikle iddialı ya da çevre tarafından beğenilen ve kabul görmüş kişiler arasından seçmeleridir ki bunun sebebi de egolarını mümkün olduğunca fazla şişirebilmektir.

    oyuna gelmemek lazım a dostlar.
    karşınızdaki kişi başlangıçta ilginin b.kunu çıkarıyorsa, abartı davranışlarda bulunuyorsa tetikte olunuz.
    ya da muhteşem bir ilişkideyken karşı taraf ilgisini birden kesiyorsa üstelemeyiniz ve umursamayınız.
    bırakın bombesi elinde patlasın.

  • habitus, bilinç ve dil düzeyinin altında yer alarak düşünce ve eylemin seçilimini kısıtlamasına rağmen bu iki unsuru tamamen belirleyemediği için içselliğin dışsallaştırılması anlamında toplumsal dünyayı üreten ve dışsallığın içselleştirilmesi anlamında da bizatihi toplumsal dünya tarafından üretilen istencin ötesinde konumlanmış ilişkisel pratiğin mantığıdır.

    bu çerçevede habitus, hem oyun alanının yapısalcı bir içerikle birlikte baskıcı yanını pekiştirmekte hem de aktörün maddi ve kültürel bir anlamda yeni oyun alanları üretmek için mücadele etmesini sağlamaktadır. ilk aşamada, oyun alanının çıkar, kural ve kanaatlerini bedensel ve sezgisel bir yatkınlığa bağlı olarak yeniden üreten habitus'un sonraki aşamalarda gelecek inşası için gerekli olan tahayyül gücünü içermesi nedeniyle tarihsel deneyimleri, pratik yatkınları ve gelecek tahayyüllerini kapsadığı görülebilir. dolayısıyla habitus, erken çocukluk döneminde bedensel anlamda şekillendirici bir aygıt olurken modern toplumda tarihi ve pratik deneyiminin bir sonucu olan sınıf hiyerarşisi içinde temellenmektedir denebilir.

    aktöre oyun alanı içinde karşılaştığı güçlükleri tabiri caizse el yordamıyla aşma olanağı sağlayan habitus'un bir taraftan aktöre hazır ve verili bir yaşam kültürü sunduğu için iktidarın suç ortaklığını yapan diğer taraftan ise aktörü oyun alanında tutarak ona özerkleşme olanağı sağladığı için direnişin kaynağı olan bir muhteva taşımasından dolayı yapı-fail ikiliğini aşma noktasında anahtar mahiyeti gördüğü açıktır. bu minvalde habitus'un aktörü belirlenmiş muhtelif yapısal ihtiyaçların ifa edilmesi sürecine adapte ederken aynı zamanda çatışmanın kaynağı olan toplumsal farklılaşmayı üreterek aktörde don kişot etkisi yaratan bir muhteva inşa ettiği de ortadadır.

    bu noktada, kavramın daha iyi anlaşılması için yaşlılık metaforu gündeme getirilebilir. bir kuşağın elde etmek için mücadele ettiği değerlerin yeni bir kuşak için anlamsız gelmesi ve aynı şekilde yeni kuşağın elde etmek için mücadele ettiği değerlerin bir önceki kuşak için gerici bir anlam taşıması sürecinden doğan arzu sistemi uyuşmazlığının toplumsal bir çatışmaya yol açması durumuna bağlı olarak verili oyun alanındaki iktisadi ve kültürel kaynakların dağıtımı sırasında gerçekleşecek olan toplumsal çatışmanın kendine özgü yaşlanma yasaları olacağını belirtmek mümkündür.

    bu anlamda habitus farklılıklarından doğan yaşlanma yasalarını -yaşlanma yasalarından doğan habitus farklılıkları da denebilir- gündeme getirerek aynı zamanda tarihsel ve dinamik bir mahiyete sahip olduğu görülen bir toplumsal değişme tahlili geliştirmek söz konusudur.

  • artık iyice eminim ki biz çocuk yetiştirirken bir yerlerde hata yapıyoruz. çocuk ürünleri satan firmalar bizi afedersiniz iyi skiyor. misal biz çocuğun banyo merasimi için küvetinden, filesine, köpüğünden, kremine, örtüsünden bornozuna kadar 45 parça şey aldık. istiyoruz ki onun o hassas teni (!) zarar görmesin, yumuşacık olsun, huzur içinde bir uyku için rahatlasın. ama bak bize sabun, şampuan, yağ, krem itekleyen johnson’s baby reklamındaki anne çocuğunu nerede yıkıyor?

    yahu bizim ıspanak, pırasa, domates yıkadığımız, bulaşığın yağını akıttığımız lavaboya gömmüş çocuğu, sanki çocuğu düdüklü tencereyi yıkadığı lavaboda yıkamıyormuş gibi hassas ve zarif hareketlerle yıkıyor. bir de çocuk iç sesi, bana değer veriyorsun biliyorum falan diyor. lan değer veren biziz! biz 500 lira masraf ettik senin banyon için, o sana patlıcan muamelesi yapıyor, nesine mutlu olup gülüyorsun?

    hayır arkadaş el alemin çocuğu lavaboda yıkanırken gülücük saçıyor, biz bizimkini tahtta yıkıyoruz çıkana kadar ağlıyor. niye beceremiyoruz biz bu çocuk büyütme işini. illaki avrupalı mı olmak lazım, illaki çocuğu lavaboda menemen malzemeleri ile birlikte mi yıkamak lazım? hoş kadındaki lavabo bizim küvetten büyük orası ayrı.