hesabın var mı? giriş yap

  • insanı watford taraftarı yapabilecek bir maç. o son gol sırasında watford tribünlerinde olmak varmış.

  • uluslararası hukuka uygun bombalamadır.

    suriye egemen bir devlettir. bm'de kabul görmekte, diğer ülkeler tarafından muhatap kabul edilmektedir.

    rusya, suriye'deki operasyonlarını suriye devletinin izniyle yapmaktadır. suriye'nin egemenliği altındaki operasyonlar uluslararası hukuka uygundur. (bizim ırak'tan izin alarak, kandil'i vurmamız gibi)

    türk tırları, egemen suriye devletinden izin almadan suriye topraklarına girmiştir. kaçak giriştir, hukuk dışıdır.

    uluslararası hukuka uygun biçimde suriye'de bulunan rus kuvvetleri, uluslararası hukuka aykırı biçimde suriye'den izin almadan suriye topraklarına giren tırları vurmuştur. olay bu kadar basit.

  • diyarbakır'daki bir newrozda izleyenlere "denizin çocuklarından dağların çocuklarına selam getirdim" diyen unutulmayacak laz müzisyen. vefatından bir gün sonra harbiye açıkhava tiyatrosu'ndaki 5000 kişilik cenaze töreninde sahneye çıkan mkm*'li bir kürt sanatçı da dağların çocuklarından denizin çocuğuna selam getirmiştir ve böylece en kutsal emanetlerden birisi olan selam, dostlarının huzurunda sahibine ulaşmıştır.

    edit: bu entry'nin yazılma sebebi kazım'ın dağlar diyarına kadar ulaşan ve oradakilerin gönüllerinde taht kurabilen ilk karadenizli müzisyen olmasıdır. ama hikmetinden sual olunmayan okur-yazar kitle tarafından kötülenmeye layık görülmüştür. zaten alkış bekleyen bir anekdot değildir de, kötülemek neden anlamak zor...

  • tam 911'i arayacakken sırtına bıçak saplanarak ölen zavallı kişinin, telefona basılı kalan parmağının tuşladığı numara..

  • 8 yasinda ki kizima sordugum sorudur.
    kendisi kalem dedi, bende bak cilek te olabiliyormus deyip haberde yapilan agac-yer aciklamasini yaptim, kalem plastik olabilir dedi, yarin amerikaya nasaya gidiyoruz, bill gates' ten randevu aldim.

  • mudodaki kütük, beymendeki trençkottan sonra ekşi sözlük ahalisine 2015 armağanım olsun.

    1 - > http://store.apple.com/…oduct=mj3k2ll/a&step=detail

    2 - > http://store.apple.com/…oduct=mj3g2ll/a&step=detail

    türkiye satış fiyatlarını da vergilerle beraber yaklaşık 3,5 katı olarak tahmin edebiliriz, sıfır km astra falan alınıyor galiba.

    an itibariyle türkiye mağazasında da yok henüz, sessizce koyarlar gece.

    peşin edit: rolex, tag heuer, seiko veya bilimum isviçre kurmalı saatleri falan diye mesaj atıp lüks kültürünü öne çıkarmaya çalışan olursa keserim bileklerinizi. normalleştiremezsiniz. saat. saat. saat.

    dipnot: sayın bakanım sizi kesmez, varoş işi bunlar.

  • camını kapa yazan bir entry gördüm. neremle güleyim bilemedim. bir de titiz hanımlar yazmış. titizlik alt kattakinin çamaşırlarını toza bulamak mi demek ?yiyorsa balkonun içinde silkele halini ve dökülenleri topla faraşla ve çöpe at? off şu ayı davranışı bile savunanlar varken, bu ülkeden adam olmaz. ben mecbur muyum cam kapalı oturmaya? oldu olacak balkondan aşağı da sıç. tuvalet kirlenmesin. köyünüze dönün canlarım. bu ülkenin en büyük sorunu, köyde yasamasi gereken cahil cühelanin kente toplu göçüdür. titiz yazmış ya. hâlâ gülüyorum. hahahahhahahaha.

    edit: kız, debeye sokmuşsunuz bunu. halıları silkeleyen komşunuz var değil mi ? bende de var öyle bir manyak. allah kurtarsın hepimizi bacım.

  • bu insanlar hayatın her yerinde aslında. torpili, referansı, dayısı, kocası bir yerlere getiriyor işte . bu durumu artık hayatın bir gerçeği olarak kabul ediyorum yeter ki suratımıza tükürür gibi yetenekten liyakatten bahsetmesinler.

  • steven spielberg'in 1998 yapımı epik savaş filmi er ryan'ı kurtarmak, sinema tarihinin en çok beğenilen ve etkili filmlerinden biridir. film, normandiya çıkarması'nın kaotik d-day ve sonrasındaki günleri, yüzbaşı john miller ve ekibinin, diğer üç erkek kardeşi öldürülen james francis ryan adında tek hayatta kalan paraşütçüyü bulmak ve eve geri göndermekle görevlendirildiği kurgusal bir hikayeyi anlatıyor.

    peki ya size er ryan'ı kurtarmak'ın tamamen gerçek bir hikayeye dayandığını söylesem?

    frederick (fritz), robert (bob), preston ve edward niland, new york'tan hepsi ikinci dünya savaşında görev yapan dört kardeşti. kardeşler sırasıyla sırasıyla 501. ve 505. paraşüt piyadelerinde fritz ve bob, 22. piyadenin çeşitli birimlerine de preston ve edward niland dağılmışlardı.

    savaş bütün şiddetiyle devam ederken amerika, savaşa katılma kararı almıştı. birinin almanları durdurması lazımdı ve bu günde biliyoruz ki amerika özgürlük getirmeye o zaman başlamıştı. general dwight d. eisenhower kumandasındaki müttefik kuvvetleri büyük bir çıkartma ve taarruz planı hazırlamıştı. d-day ve ya normandiya çıkarması denilen bu çıkartma müttefik kuvvetlerine büyük bir başarı verirken alman kuvvetlerinin yenilmezlik unvanını toz duman ederek savaşın seyrini değiştirecek önemli bir dönüm noktası olacaktı.

    tabii bu arada 16 mayıs 1944'te, d-day'e bir aydan az bir süre kala , edward niland japon cephesinde japonlar tarafından yakalandı. çünkü burma ormanlarına paraşütle atlamıştı ama hedefini kaçırmıştı. bir süre onlardan kaçmayı başarsa da japonlar tarafından yakalandı ve burma'daki bir savaş esiri kampına getirildi. meşhur b-25'inden atladıktan sonra ekibinin geri kalanı ondan bir daha haber alamadı.

    d day'in başladı günde bob niland, 82. hava indirme tümeni'ne bağlı 505. paraşüt piyade alayı ile birlikte normandiya'da fransız kasabası neuville-au-plain'e paraşütle atladıktan sonra şiddetli silahlı çatışmalar sırasında öldürülürken, ertesi gün preston, yaralıları savunmaya çalışan utah plajı'nda bir müfrezeye liderlik ederken ne yazık ki öldürüldü.

    bob ve preston'ın ölümlerinin yanı sıra edward'ın varsayılan ölüm haberi hızla yayıldı ve hükümet aileyi bilgilendirmek için filmdeki gibi yola koyuldu. bayan niland üç bildirimin tamamını aynı gün aldı. tek tesellisi ise oğlu fritz'in savaş hikayelerini yazığı bir mektubuydu. ve

    --- spoiler ---

    "eve döndüğümde babamın ispanyol-amerikan savaşı hikayeleri ikinci planda kalacak" diye yazmıştı.
    --- spoiler ---

    savaş bakanlığı dört kardeşten üçünün öldüğünü duyunca, geri kalan kardeşin tıpkı filmdeki gibi eve getirilmesi gerektiğine karar verdi. tabii ki filmdeki gibi bir ekip oluşturulmadı. fritz niland vakasında, 501'inci alayın papazı peder francis sampson, fritz'i bulmak ve eve dönmesini sağlamakla görevlendirildi. fakat fritz bunu reddetti ve iki ay daha biriminde hizmet etmeye devam etti, ardından da en sonunda evinde görev yapması emredildi ve savaş boyunca askeri polis olarak görev yaptı.

    savaşın sonunda kayıp olan ve öldüğü sanılan kardeşi edward'ın aslında burma'daki bir japon savaş esiri kampında esir tutulduğunu öğrendi ve ardından o da evine sağ salim döndü.görsel-1video

    belkide insanlık tarihinde ki büyük hikayeler ve destanlar belkide bu tarz hikayelerden türemiştir. sonuç olarak, er ryan'ı kurtarmak tam anlamıyla gerçek olayları yansıtmayan bir kurgu da olsa. bize savaşın çirkinliğini, kahramanlığı ve insan üzerindeki tezahürünü ve birçok farklı yüzünü güçlü bir şekilde tasvir ederek izleyicileri derinden etkilemeyi başarmıştır.

    kaynak:1,2,3