hesabın var mı? giriş yap

  • öğretmen olan babama dizinin konusunu anlattım. oldukça ilgisini çekti. derin derin düşünmeler başladı bir süre sonra, sıkça bir yerlere daldığını fark ettim. anladım ki bizim kurtun planları var. hayatın zorluğundan bahsetmeler, parasal sıkıntılardan yakınmalar...

    3 gün sonra müthiş bir fikirle geldi. kavanozlar, kazanlar alacağız derken yoğv biğç bile demiş olabilirim. ama işin özü salça yapacakmışız. %98 saflıkta yap bir de çanakkale domatesi kullan bari amk.

    hayatıma indirgediğim dizi.

  • üst edit: "yalancıyı sikmiyorlar ki" dedirten anlamsız ve ahlaksız bir iddia. zira kaybolsa ne olacak?

    haber
    görsel

    benim dışımda kimse yazmasın. ahlaksızlar pirim görmesin.

    ekleme: bizim insanımızın sorunu bu arkadaş işte. bir tane kansız burada trollük yapıyor, muhalifmiş gibi görünün alçaklar başlığa girdide bulunuyor, muhalifler de gelip sövüyor. sorarım, böylesi bir günde böyle bir başlığı açacak kadar aşağılık, vicdan yoksunu, alçak ve düşük zekalı birinin sözlerine argümanlarla cevap vermek kime ne fayda sağlar? bu gibi kansızların amacı zaten cevap almak değil, kansızlık yapmak. illa zor yoldan mı öğreneceksiniz yani?

    ikinci girdide yazmışım işte, neyini uzatıp ite köpeğe prim verme derdindesiniz ki? iki fav kasmak için iki beğeni almak için bir tarafınızı yırtmanıza değer mi?

    ekleme2: başlık gündeme girmiş... allah sizi ıslah etsin.*

  • klasik türk düşünce şeklini gösteren cümle. neden sigara içmeyenlere daha fazla maaş verilmesi önerilmez de sigara içene daha az ödeme yapılması önerilir. büyük ihtimalle bunu öneren zengin bir patron değil 3 kuruş maaş alan bir çalışandır. kraldan çok kralcı olmak böyle bir şey.

  • lozan'ı kimse zafer olarak görmüyor zaten. mevcut şartlarda yapılabilecek en iyi antlaşma olarak görüyor. ama bazıları başarısız bir darbe girişimini, ülkenin kurtuluş savaşı gibi göstermeye çalışıyor o ayrı.

  • -jokond amcaaa
    -efendim güzelim?
    -hafta sonu bize gelsene
    -gelemem işim var
    -ama lütfen yaaa
    -niyekine?
    -parti vericem arkadaşlara senin de gelmen lazım
    -ne partisiymiş lan bu bacaksız?
    -cacık partisi
    -ahaha şimdiki çocuklar harika
    -gelicen mi gelicen mi?
    -eheh tamam tamam gelirim
    -oleeeyy hıyar da geliyor artık menümüz tamam!
    -lan!

  • aklın hicbir denetlemesi olmadan, hiçbir töre, ahlâk ve estetik baskısı altında kalmadan hatta bazı bazı sanatçının yaratıcı gücüne bile meydan vermeksizin, insandaki ic benin, kendi varlıgının yorumu olan ve şahsi fikrime gore en oz manasında sanat eserlerinin cıkmasına meydan veren sanat anlayışı, akım.

  • önemli edit: bazı yazarlar başlıktaki dolandırıcı nitelemesinden ötürü dava edilmem gerektiğini söylemiş. kolaya su katmak, kimyasallarla et tadı bile olmayan içerikler üretmek, 30-40 dakikada kuryeyle teslimat vaat edip 2 saatte getirmek, eksik ürün gönderip bu konuda vatandaşlara yardımcı olmamak, gramajı değiştirip gerekli bilgilendirmeyi yapmamak, yanıltıcı görsellerle alakasız ürünler satmak dolandırıcılıktır. dava korkusuyla insanları susturmaya çalıştığınız yetti, artık canımıza tak etti! susmayacağız, en önemli konu da olsa en saçma konu da olsa eleştirmekten çekinmeyeceğiz. avukat ordusuna güvenen şirketlerin insanlara zulmüne ses çıkartamazsak her hukuksuzluğu kabullenen bir sürüye dönüşürüz.

    kalitesiz ve küçük ürünler:
    yurtdışında fast food tüketen her insanın da belirttiği üzere ülkemizdeki fast food ürünleri tatsız, kalitesiz, kuru ve daha küçük porsiyona sahip. sağlık sorunu ve yeme bozukluğu olmayan vatandaşlarımızın dahi dert yakındığı konu satın aldıkları tek menü ile doymuyorlar.

    popeyes pop burgere ait bir görsel görsel
    burger king whoppera ait bir görsel görsel

    fiyat:
    karşılaştırma yapmak adına büyük şirketlerin en bilinen ve tercih edilen menülerini tercih edersek;
    -bigmac türkiyede 160tl (5.24$)
    -amerikada eyaletler arasında farklar mevcut 4.50$ - 7$

    -whopper türkiyede 175tl (5.72$)
    -amerikada 4.20$ - 6.50$

    -kfc tavuk burger türkiyede 120tl (3.93$)
    -amerikada 1.75$

    görüldüğü gibi fiyatlar dolar bazında bile türkiye ile aynı ya da daha pahalı. ama ekonomi kötü, ama kur yüksek gibi söylemler boşa çıkıyor.

    maaliyet farkı:
    karşılaştırma yapılabilecek sektörün önde gelen şirketlerinde giriş seviyesinde çalışan ücretleri amerikada eyaletler arasında farklar olsa da 2000$ ile 2500$ arasında değişiyor.

    türkiyede ise asgari ücretin biraz üstünde maaş ödendiği tahmin edilirse çalışan maliyeti vergi ve sigorta ile beraber 25.000 türk lirası civarında. bu da yaklaşık 820$ ediyor. arada neredeyse 3 kat fark mevcut.

    et fiyatları ülkemizde daha pahalı olsa da diğer içeriklerin hepsi karşılaştırma yapılan bölgelerden daha ucuz.

    kira fiyatları karşılaştırması yapmak pek mümkün değil çünkü bölgeye ve şube büyüklüğüne göre çok değişken. öte yandan kur farkından ötürü burada büyük bir farklılık olduğunu sanmıyorum.

    hizmet:
    herhangi bir yemek satış sitesine girip yorumlara baktığımızda insanların sadece şikayet ettiğini görüyoruz. eksik ürünler, soğuk ve kötü hazırlanmış yiyecekler. kimi yanık kimi pişmemiş etler. 3 saati bulan teslimat süreleri... liste uzar gider. peki şirketler çözüm sağlama konusunda ne yapıyor? hiçbir şey yapmıyorlar. tüketim yapanlar mağdur olduklarıyla kalıyorlar. şubelerde yaşanan olaylar hakkında da pek çok şikayet mevcut. eksiksiz bütün şirketlerin şikayetvar üzerinde yüzlerce çözülmemiş şikayeti bulunuyor. oldukça kötü bir hizmet anlayışı mevcut ve bu artık şirketler adına normal, göz ardı edilebilir duruma gelmiş.

    mcdonaldsdan yapılan bir siparişin teslim edildiği durum görsel

    sonuç: tüm giderleri tl olan, kur avantajına sahip olmasına rağmen fiyatları amerikadaki eşdeğerlerinden daha yüksek olan bu şirketler daha kalitesiz, daha küçük içerikleri daha kötü bir hizmet ile müşterilerine sunuyor. bunları yaparken de çalışanlarını yoğun iş koşulları sebebiyle mağdur ediyor. müşterilerin geri dönüşlerine asla cevap verilmiyor ve hatalı eylemleri sonucu herhangi bir yaptırıma uğramıyor.

    dipnot: fast food ürünleri sağlığa zararlıdır ve az tüketilmesi gerekir. başlığın amacı kötü ve fahiş fiyatlı hizmet veren ünlü fast food şirketlerini eleştirmektir.

    kullanılan kaynaklar:
    amerikadaki menü fiyatları
    fikir oluşturması adına malzeme fiyatları
    tahmini çalışan ücretleri

    edit: amerikada ikamet eden bazı yazarların uyarısı üzerine kaynakta menü fiyatları yerine tekli burger fiyatları yazıldığı bilgisi geldi. bu bilgi üzerine gerekli düzenlemeler yapıldı.

  • zorluklarıyla, kolaylıklarıyla bil dil. resmi çince olan mandarin diyalektinin zorluk ve kolaylıklarını çeşitli başlıklar altında incelemek gerekir ise:

    gramer:
    çincenin kendine özgü ama pek detayı olmayan enteresan bir grameri vardır. bazı yönleriyle çok kolay, bazı yönleriyle ise anlamak için üzerinde bir hayli uğraşmak gereken kurallara sahip bir gramerdir. batı dillerinden en büyük farkı, çincede fiil çekimi diye bir şey olmamasıdır. bu kolay tarafıdır. örnek:

    wo qu shanghai - şangay'a gidiyorum.
    wo qu le shanghai - şangay'a gittim.
    wo qu guo shanghai - şangay'a gitmiştim.

    wo= ben qu=gitmek. ilk cümlede görüldüğü gibi ben, gitmek ve şangay kelimelerini yan yana getirdiğiniz zaman şangay'a gidiyorum cümlesini elde ederken, sen, o, biz, siz, onlar kullanırken de fiil çekimi yapmazsınız. bunun yanı sıra fiilin yanına "le" getirdiğiniz zaman fiil di'li geçmiş zaman, "guo" getirdiğiniz zaman ise türkçe dilbilgisinde "mişli geçmiş zamanın hikayesi" olarak adlandırılan kipe yakın bir kip ile cümle kurmuş olursunuz. çince konuşurken bir çok zaman fiil çekimi veya kip yerine o eylemi yapmış olduğunuz zamanı söyleyerek cümle kurarasınız. mesela:

    wo zai shanghai - şangay'dayım
    wo xianzai zai shanghai - şimdi şangay'dayım
    wo zuotian zai shanghai - dün şangay'daydım

    xianzai= şimdi, zuotian=dün, zai= bir yerde olduğunuzu belirmek için kullanılan bağlaç.

    bu çince gramerinin kolay tarafıdır. bunun yanı sıra biraz daha zor ve de batı dilleri ile kıyaslandığı zaman enteresan gelebilecek cümleler vardır. mesela:

    wo zuo fei ji qu shanghai - uçak ile şangay'a gidiyorum.

    zuo= oturmak fei ji= uçak qu= gitmek. çincede bir yere hangi vasıta ile gittiğinizi belirtmek için ingilizcedeki "by" veya türkçedeki "ile" bağlacını kullanmak yerine oturmak fiili kullanılır. yani cümlenin birebir türkçe çevirisi "uçağa oturarak şangay'a gidiyorum." gibi bir şeydir.

    bazı cümleler ise yukarıdakilere göre anlaması sabır isteyen cümlelerdir. misal:

    wo cong bao li na le yi ben shu chu lai - çantadan bir adet kitap çıkardım.

    yukarıdaki cümle, bu bahsettiğim anlaması sabır isteyen cümlelerin en basitlerinden birisidir. cong = ingilizcedeki from türkçedeki -den -dan eki, bao= çanta, na le= elimle tuttum, yi ben shu= bir adet kitap, chu lai = dışarı gelmek. bu cümlenin türkçeye bire bir çevirisi şöyle bir şeydir: "çantadan bir adet kitabın elimle tutarak dışarı gelmesini sağladım." bazen karşınıza buna benzer öyle cümleler çıkar ki, bu tip cümlelerin neden öyle kullanıldığını anlamak için bol konuşma pratiği yapmaktan başka şansınız yoktur.

    çince gramerinin diğer bir zor tarafı da bazı kelimeler cümle içinde kullanılırken neden kullanıldığının anlaşılmasının zor olmasıdır. aslında türkçe'de de bu tip cümleler vardır (sanırım.):

    misal: "şarkılarda düşünmek seni bana getirmez ki." mazhar alanson bu şarkı sözünü yazarken "şarkılarda düşünmek seni bana getirmez." deseydi, iki cümlenin anlamı da aynı olurdu ama -ki eklendiği zaman cümlede enteresan bir pekişme meydana geliyor. bu cümlede neden -ki eki kullanıldığını ben şahsen türkçe öğrenen bir yabancıya anlatamam. işte çincede de bu tip cümleler mevcuttur ve de bir çinliye neden böyle kullanıyorsunuz diye sorduğunuz zaman benzer şekilde bunun nedenini pek açıklayamazlar. anlaması bol bol konuşma ve dinleme pratiği gerektiren cümlelerdir bunlar.

    çincenin diğer bir enteresanlığı da almanca'daki artikellere benzeyen ama öğrenmesi biraz daha kolay ve mantıklı olan kelime önünde kullanılan adet belirteçleridir. misal:

    çince'de "yi ge" bir adet demektir (yi=bir ge=adet). ama her nesnenin önüne yi ge getirerek o nesnenin bir adet olduğunu söyleyemezsiniz. mesela bir adet kitap demek için yi ben shu, bir adet bilet demek için yi zhang piao, bir adet sokak demek için yi tiao lu. demeniz gerekir. her kelimenin adet belirteci farklıdır ama belirli bir mantığa sahiptir. örnek olarak ince ve yassı olan eşyaların adet belirteci aynı, kitap ve defter gibi nesnelerin adet belirteci aynı, uzun ve ince nesnelerin adet belirteci aynı, belirli hayvan gruplarının adet belirteçleri aynı v.b.. yine de çince konuşurken genel adet belirteci olan "yi ge" kalıbını kullandığınız zaman çinliler sizi anlar ama eğer kullandığınız kelimenin adet belirteci "yi ge" değilse bozuk bir çince ile konuşmuş olursunuz.

    telaffuz:

    mandarin diyalektinde dört farklı tonlama vardır. yani bir sesin dört farklı tonlaması değişik anlamlara gelir. birinci tonlama o kelimeyi düz okumak, ikinci tonlama tonu yükselterek okumak, üçüncü tonlama önce tonu yükselterek sonra keskin bir tonla sonlandırarak okumak, dördüncü tonlama ise direkt keskin bir tonlama ile sonlandırarak okumaktan ibarettir ve de bunu yazarken anlatmak doğal olarak zordur. her sesin dört farklı tonlaması olmayabilir. (mandarin, tonlama meselesinin en kolay olduğu çince diyalektlerinden birisidir. hong kong'lular ve güneylilerin konuştuğu cantonese diyalektinde bir sesin 9 farklı tonlaması olduğunu duymuştum, kim bilir ne kadar zordur.) mandarin tonlamalarına örnek olarak:

    hao sesini üçüncü tonlama ile okuduğunuz zaman iyi, dördüncü tonlama ile okuduğunuz zaman ise numara anlamına gelmektedir. fu sesini ikinci tonlama ile okuduğunuz zaman kıyafet, dördüncü tonlama ile okuduğunuz zaman para ödemek, birinci tonlama ile okuduğunuz zaman koca ( anlamına gelen koca) anlamına gelmektedir. ancak bazen bütün kelimeler birbirine girer. misal; dördüncü tonlama ile okuduğunuz fu, hem para ödemek hem de baba anlamına gelmektedir. fakat iki sesin de çince karakteri farklıdır. bu sebeple karakterler, bilhassa yazı yazarken çincenin olmazsa olmazıdır. hem karakteri, hem okunuşu hem de tonlaması aynı olup farklı anlamlara gelen kelimeler de mevcuttur. çince öğrenmenin diğer bir zor tarafı da kelime ezberlemektir. çünkü çince konuşurken çıkarmanız gereken ses sayısı çok fazla değildir ve de bir sesin bir çok anlamı vardır.

    çince cümle kurarken tonlamalara dikkat etmediğiniz takdirde çinliler ne dediğinizi anlamaz. aslında bu da karışık bir mevzudur. şöyle ki; bir yabancının çince konuşmasını çok sık dinleyen bir çinli telaffuz ve tonlamalarınız kötü olsa dahi sizi anlar. bu sebeple yabancıların konuştuğu çinceyi en iyi anlayan çinliler çince öğretmenleridir çünkü tüm işleri yabancıları çince konuşurken dinlemektir. ancak, yabancılarla pek haşır neşir olmamış bir çinliye derdinizi anlatabilmeniz için çok düzgün bir telaffuz ile konuşmanız gerekebilir.

    çince karakterler:

    geldik çincenin en karmaşık mevzusuna. çincede kaç karakter olduğunu bilmiyorum ama ben çince karakterlere hakimim diyebilmeniz için bilmeniz gereken karakter sayısı 3000'dir. 1000 karakter biliyor iseniz basit cümle ve paragrafları okuyabilirsiniz. 2000 karakter bilerek çin'deki hayatınızı oldukça kolay bir hale getirebilirsiniz. eğer bildiğiniz karakter sayısı 3000'den fazla ise önünüzde saygı ile eğilirim. çince karakter öğrenmek de bol pratik ve karakterlerle sık haşır neşir olmanızı gerektirir çünkü dil öğrenmek nankör bir iştir ve de öğrendiğiniz çince karakterleri unutması çok kolaydır. bir gün çince öğrenmeye kalkarsanız ve de hocanıza nasıl karakter öğrenebilirim türünden yönelttiğiniz bir soruya hocanız "ezberleyeceksin. başka yolu yok." türünden kestirme bir cevapla karşılık verir ise kesinlikle o kişiden çince öğrenmeyi bırakın. çince karakterler ezberlenerek öğrenilir. bu doğrudur; ama sonuçta ezberlemenin de bir yolu yordamı vardır. bir kere çince karakterlerin en sık kullanılanından en az kullanılanına doğru listeler mevcuttur ve de doğal olarak karakter öğrenmeyi en sık kullanılandan en az kullanılana doğru yapmanız en mantıklısıdır. bunun yanı sıra her karakterin bir kökü vardır ve de bu kökler karakter öğrenirken aklınızda kalmasını kolaylaştırması açısından çok önemlidir. sözlükten bir karakterin ne anlama geldiğini sözlük dizininde bulunan kök listesi yardımı ile bulursunuz. bunun dışında başka bir enteresanlık daha vardır. bir karakterin ne anlama geldiğini kolaylıkla okuyabilirken o karakteri yazamayabilirsiniz. karakter okuyabilmek ve karakter yazabilmek iki farklı şeydir. sürekli gördüğünüz bir karakteri kolaylıkla hatırlayıp okuyabilirken, yazabilmeniz için yazma pratiği yapmanız gerekir. her karakterin bir yazma yöntemi vardır ve de bu yöntemi kullanarak yazmanız, karakter yazmayı öğrenmenizi kolaylaştırır. günümüzde bilgisayarla karakter yazmak çok yaygındır ve de bu işi kolaylıkla yapabileceğiniz bir çok yazılım mevcuttur. bu nedenle bir çok kişi karakter yazmayı öğrenmeye uğraşmaz. aslında hiç karakter bilmeden bile çince konuşabilmeniz mümkündür. hatta hiç karakter bilmeden iyi seviyede çince bile konuşabilirsiniz çünkü batılılıar için geliştirilmiş ve pin yin adı verilen karakterin latin harflerine dönüştürülmüş versiyonları vardır fakat istediğiniz kadar iyi seviyede konuşun, çince karakter bilmediğiniz takdirde bunun eksikliğini her zaman hissedersiniz. bazen "neden çin'de de zamanında bir harf inkılabı yapılıp işler kolaylaştırılmamış ki?" türünden sorular sorar insanlar. şahsi görüşüme göre, karakterler olmadığı takdirde yazı yazarken işin içinden pek çıkılabilecek bir dil değildir çince çünkü yukarıda da bahsetmiş olduğum gibi çince konuşurken çıkardığınız ses sayısı fazla değildir ve de bir sesin bir çok anlamı vardır. her karakter tek heceli bir sestir çincede.

    kelimeler:

    çince kelimeleri ezberlemek zordur. kolay unutulur. örnek:

    lao shi, çincede öğretmen, her zaman ve eski usül anlamına gelmektedir. lao çincede eski demektir fakat ikinci ses olan shi, öğretmen için kullandığınız zaman efendi, her zaman için kullandığınız zaman vakit, eski usül için kullandığınız zaman usül anlamına gelmektedir ve de üç shi sesinde de tonlamalar ve karakterler farklıdır. çince'de buna benzer aynı sesleri kullanarak oluşturduğunuz bir çok kelime vardır ve bu nedenle akılda tutması zordur. hatta ve hatta lao shi sesler topluluğunu kullanarak oluşturulan kelimelerin sadece yukarıda bahsettiğim üç anlamı yoktur başka anlamlara gelen kelimeler de mevcuttur. bunun yanı sıra çinliler batıda kullanılan bir çok özel ismi kendi dillerine ve karakterlerine uyarlayarak kelime haznelerinin arasına katarler. mesela çince elvis presley "ai er wei si pu lei si li", bill gates "bi er gai ci", the beatles "pi tou si yue tuan" demektir. (beatles'ın çincesinin sonundaki yue tuan müzik grubu anlamına gelir. çinliler bir kelimeyi kendi dillerine uyarlarken michael jackson şarkıcısı gibi tamlamalar oluşturmasını çok severler). bir çok şehir ve ülke ismi de çinceye uyarlanmıştır. mesela çince istanbul "yi si tan bu er", barselona "ba sai luo na", new york "niu yue", ispanya "xi ban ya" demektir. her ama her özel isim, restoranlar zinciri, ünlü şahıs v.b.'nin çince uyarlaması vardır (eğer çin'de tanınıyor ise). aslında bu çince'de batı dillerinde kullanılan seslerin olmamasından kaynaklanır. bazen çinlilerin yaptığı özel isim çevirmeleri enteresan sonuçlar doğurmaktadır. mesela hard rock cafe'nin çincesini bire bir türkçeye çevirdiğiniz zaman ortaya çıkan çeviri "sertkaya restaurant" gibi bir şeydir!

    bu dili öğrenmeye meraklı kişiler için internetteki iki baba kaynak:

    http://www.mdbg.net/chindict/chindict.php (işinizi gerçekten inanılmaz kolaylaştıran ve de aradığınız her şeyi bulabileceğiniz çok baba bir ücretsiz sözlük.)

    http://chinesepod.com/ (güzel bir dil öğrenme sitesi. bir bölümü ücretsiz olsa da detaylı kullanmak ücretli ama yine de hakkını veriyor.)

  • demet akalın'ın yaz dönemi patlatacağı single'ı için yazdığı şarkılar gibi duruyor.

    aynı şirkette 2 eski sevgili biri evli
    al birde burdan yak kapasite meselesi
    hem evli hem mutlu hem çocukluyum
    kıskandın mı ibrahim ibnesi

    edit: başlık başımıza kalmış, kaçan arkadaşla ilgili bir bilgi elimizde mevcut değil maalesef...