hesabın var mı? giriş yap

  • bi kaç gün önceki bir bölümünde büyükbabasının anlattığı hikaye ile hitap ettiği yaş aralığının sanılanın aksine oldukça geniş olduğunu kanıtlamıştır, hikayeyi anlatayım da tam olsun:

    ben kendi yolumda yürürken bir gün çok güzel bir kızla karşılaştım, ve ona bundan sonra yola birlikte devam etmeyi teklif ettim ve birlikte yürümeye başladık, yol arkadaşım ve ben hiç bir zaman yolun dümdüz olmayacağını biliyorduk, ve karşılaştığımız çukur ve tümseklerde hep birbirimize destek olduk, bir süre sonra yolumuzda bir kız çocuğu eşlik etti bize, kendi yol arkadaşını bulup onunla yürümeye başlayana dek
    sonra bir gün yol arkadaşım topallamaya başladı, ayakkabısına bir çakıl taşı girmişti, hepimiz onun ayakkabısındaki taşı çıkarmak için çok uğraştık ama bi türlü olmadı taş artık yürümesine engel olunca bir elma ağacının dibinde dinlenmeye başladı ve bana onu orda bırakmamı ve yoluma devam etmemi söyledi, başka seçeneğim olmadığı için onu orda bırakmayı kabul etmek zorunda kaldım ve yoluma benim de ayağıma bir taş girinceye kadar devam ediyorum, yol arkadaşımın yokluğunu ve desteğini o kadar çok hissediyorumki, keşke birlikte yürüdüğümüz zamanlarda ona varlığının önemini anlatsaydım diyorum

    sekiz yaşında ve aşıksanız hayat ne kadar güzel di mi?

  • evvela sizi sikip bayıltmaya meyilli olmayan bir adet eş adayı ve kendisiyle paralel düşünceye sahip bir kız tarafı ile bu işin üstesinden rahatlıkla gelebilirsiniz. birazdan sayısal verilerle de bunu perçinleyeceğiz.

    düğünün olmazsa olmazı, en çok insanı strese sokan muhakkak altın işleri dediğimiz set ve bileziklerden oluşan takı grubudur.

    set için:

    https://hizliresim.com/7nqlmm

    güzel, şık ve sade bir set 3500 ila 5000 bandı arasında değişebiliyor. biz 4000 lirayı baz alalım.

    bilezikler için:

    bilezik için özellikle burma denilenden alınmasını tavsiye ediyorum. değerinde hiç kayıp olmuyor.

    https://hizliresim.com/dgpyxr

    15-16 gram bilezikler 2100 ila 2300 arasında bir fiyata sahip. bu bileziklerden 5 tane alınması bir düğün için yeterli olacaktır. gramını 14, 15 ve 16 gram arasında değişken olacak şekilde 5'e tamamlarsanız fiyatı totalde size 10.000/12.000 gibi bir ücrete tekabül edecektir.

    beyaz eşya:

    yine marka adı vermeden bilindik tüm markaların ikinci sınıf beyaz eşya setleri 5.500 ila 8.500 arasında gidip geliyor. küçük bir google araştırması ile sabit olduğunu göreceksiniz.

    yatak odası takımı:

    klasik bir yatak odası takımı (6 kapaklı ebatında ve sürgülü) peşin para ile 4.000 ila 6.000 arasında değişiyor.

    koltuk takımı:

    iki tane üçlü ve iki tane tekli denilen koltuk takımlarının fiyatı da ortalama (peşin olarak aldığımı düşünelim) 2500 ila 4000 lira arasında.

    not: peşin olarak aldığımızı düşünelim, zira düğünden birkaç gün sonra gelen takılarla bunları ödemeye çalışacağız ki bunu en son satırda anlatacağım.

    damatlık:

    1500-2000 liradan aşağı damatlık yok! diyen biri gerçekten sopayı hak ediyor. durumunuz iyiyse zaten alacaksınız. ben bu işlemleri gerçekten gücü olmayanlar için yazıyorum. güzel ve indirimde bir takım elbise 300-450 arası alınabilir. sağlam bir terzi koyu renk astar ile size 1-2 saatte damatlığınızı teslim eder. bir adet gömlek, papyon ve kuşak ise bunu tamamlayacak. yakanızın cep kısmına da bir adet çiçek takıverirseniz tadından yenmez. terzi masrafları dahil maliyeti size 650 lirayı bulmaz. takım elbiseyi 250'ye bulurum lan diyen biri zaten bu işlemi 450'ye kapatır.

    gelinlik:

    sizi sikip bayıltmayacak zevcenizin de sizin gibi düşünmesi gerek. zira 1 gün giyilecek bir gelinliğe abartılı paralar verip satın almak bence büyük israf. ben şahsen 4000 lira gelinliğe ödesem haftada 3 gün eşime gelinliğini giymesini isterdim. fakir olmak ayıp mı lan! neyse dağıtmayalım konuyu. gelinliği kiralayın arkadaşlar. size 500-800 arasında gelinliği kiraya verecek çok yer var. unutmadan gelinbaşı ve 2 kişinin düğün saçını da anlaşmalı kuaförde yaparsanız size totalde maksimum 1000 liraya malolacak.

    erkek tıraşı:

    gidin tıraşınızı olun, maksimum 80-100 lira. olmaz lan derseniz valla 500'e de yapan var. bizim maliyet hesabımızda aşırıya kaçmak yok. daha uygun fiyata yapan yer vardır muhakkak utanmayın, gidin. aman nolacak derseniz şemsiye çıkmakta güçlük çeker sonra.

    araba süsleme:

    ben geçen hafta arkadaşın arabasını 70 liraya süslettim. lokasyon pek önemli değil. 50-100 arasında değişir genele vurursak.

    düğün salonu:

    pasta ve kolalı 500-750 kişilik çok lüks olmayan bir salonun gecelik kirası 6000 ila 8000 arasında. bunu siz ayarlıcaksınız. biz 7500 diyelim.

    düğünün olmazsa olmaz ıvırzıvır giderleri vardır. olur olmaz gider yani. cebinizde 2000-3000 lira olsun.

    mutfak ve oturma grubunu kız tarafına yazdığımız için hesaba katmadım. kız veriyorlar diye kenara geçip oturmasın kimse.

    gelelim toplam kısmına:

    altın set: 4.000 tl
    bilezikler: 11.000 tl
    beyaz eşya: 6.000 tl
    yatak odası: 5.000 tl
    koltuk takımı: 3.000 tl
    damatlık: 600 tl
    gelinlik: 1000 tl
    erkek tıraşı: 75tl
    araba süsleme: 75tl
    düğün salonu: 7.500 tl
    ıvırzıvır: 3.000 tl

    40.000-45.000 tl arasında birşey yapıyor.

    düğünde sadece 1. derece yakınların takı taktığını düşünelim. buna ailemiz, yakın akrabalar ve iş arkadaşlarımız dahil. çok büyük bir aileye sahip değilseniz sizin ve kız tarafının takıları 10.000 ila 20.000 arasında değişir. zira çeyrek altının fiyatı ortada. bu gelen para ile (15.000 lira diyelim) beyaz eşya yatak odası ve koltuk takımının parasını düğünden hemen sonra ödüyorsunuz. toplam borcunuz 30.000 lira kalıyor. eğer altınları peşin aldıysanız ve bozdurmayı düşünürseniz 15.000 lira bir borcunuz kalacak. 10.000 yahut 15.000 lira bir birikiminiz varsa zaten borçsuz çıkacaksınız.

    lokasyon farkı ile üç aşağı beş yukarı bu hesap bandında bir paranız gidecek. yalnız ilk başta söylediğim gibi 'sizi sikip bayıltmaya meyilli olmayan bir eş adayı ve kendisine paralel düşünceye sahip bir ailesi' olacak.

    sevgiler.

    edit: halıyı unutmuşsun diyenler var. halı, perde, mutfak vs onları kız tarafının karşıladığını hesaba katarsak pek bir değişiklik olmayacak. olsa bile 41.000 gibi bir fiyatı yuvarlayıp 45.000 gibi gösterebiliriz zira 40-45.000 demiştik. davetiye ise 1000 tanesi 100-150 lira. sanırım dışçekim ve albüm eklenmemişti. 1000 lira ekleyin, zaten 45.000tl'ye henüz ulaşamadı

  • van başkale özpınar köyü 1083 nolu sandıkta vuku bulmuş olaydır.

    güneydoğu'da hangi şartlarda seçim yapıldığının göstergesidir.
    buyrun

    seçmen sayısı 255, kullanılan oy 255, geçersiz oy 0, hdp 255

    vay anasını, istanbul'da bile tüm sandıklarda en az %5 oranında geçersiz oy çıkarken, ülkenin en ücra köşesinin köyünde, öyle bilinçli seçmenler varmış ki, tek bir tane geçersiz oy çıkmamış..

    tek bir sandık da değil hani,
    mesela van akçalı köyü 1002 nolu sandık sonuçları. buyrun

    kayıtlı seçmen sayısı : 116
    geçersiz oy : 0
    hdp : 117

    evet, hevaller burada biraz bokunu çıkartmış , seçmen sayısından çok yazmışlar hdp'ye, ben söylemiyorum ysk tutanakları öyle diyor.

    isteyen bölgenin sandık tutanaklarına bakabilir. 330'da 329'lar, 290'da 288'ler filan havada uçuşuyor.. ne hikmetse geçersiz oy yok denecek kadar az buralarda..

    https://sonuc.ysk.gov.tr/module/ssps.jsf

    edit: bu 116 seçmen 117 hdp konusunda çok mesaj geldi, tabi ki ysk resmi tutanak diye yayınladığına göre bi şekilde prosedüre uygun olması lazım, sandık görevlisi de gaza gelip hdp'ye vermiş anlaşılan..

  • 2023 için göz boyayan tayfanın, seçimleri kaybedeceklerini anladıkları anda ceplerindeki paradan da olmamak için yavaştan kaçması diye yorumladım.

  • bana entry sildiren, taraftarı olduğum kulüptür. son süreçte didier drogba ile alakalı yazdığım entry'leri sildim. sildim çünkü haksızmışım. tribünlerde hakikaten bahsedilen ırkçılığı yapan pislikler varmış ve benim taraftarı olduğum, çocukluğumdan beri desteklediğim kulübüm bu pislikler hakkında gerekeni yapmak yerine, türlü türlü sözde video/fotoğraf kanıtlarıyla bu adamları savunur duruma geçmiştir.

    benim kulübümün savunulacak bir yanı yok. yok çünkü yönetenler, 3-5 çapulcunun yaptığı pisliğin 106 yıllık bir tarihe leke sürmesine göz yummakla kalmayıp, bu lekeye alet olmuştur.

    tükürdüğümü yalıyorum arkadaş. didier drogba; sesli isyan ettin ya, helal olsun.

  • iki tarafını sık meşe ağaçlarının süslediği taşlı bir yoldan caddebostan plajına doğru gidilince , sağ yanındaki yüksek duvarla deniz arasında kalan 27 dönümlük bahçe ve içinde ki saray yavrusu beyaz köşk ragıp sarıca paşa'ya aitti.paşanın ahvadından olan sarıca paşa kosova savaşlarında beşinci gruba kumanda etmiş, orada 1811 tarihinde ölmüştür.

    ragıp paşa iki metreye yakın uzun boylu , mütenasip vücutlu sivil paşa idi.uzun yıllar sultan hamid sarayının mabeyinciliğini yapmıştı.paşa halen yunan hudutları içerisinde bulunan eğriboz'da 1857 yılında doğmuş ve mülkiye mektebini bitirdikten sonra devlet hizmetine girmişti.1908 yılına kadar yıldız sarayı'nın güvenilir bir mensubu olan ragıp paşa, devlet memuriyeti yanında ticaretle de uğraşmış,beyoğlunda birbirine yakın anadolu,rumeli ve afrika hanlarını yaptırmış,umurca rakı fabrikasını kurmuştu.debdebeli yaşantısı,büyük bir serveti vardı.son derece zevkli ve bilgili olan paşa, yaptırdığı büyük binalarda zevkini ve kültürünü simgelemiştir.

    caddebostan köşkünü 1906 yılında önce kagir olarak inşa ettirmiş, üzerini ahşap kaplatmıştı.köşkün mimarisi çok değişik ve kaliteli olup, o nispette pahalı idi.odaların döşemeleri önce on santim kalınlığında pres edilmiş kömür plakalarıyla kaplanmış, üzeri kalın bir mantar tabakasıyla örtülmüş, üstü de viyana'dan getirilen çok kaliteli bir parke ile döşenmişti.tavanlar ince altın varaklarla süslü idi.ilerki yıllarda bu altın malzemenin satıldığı öğrenildi.bina kırk bin altına malolmuş, dört katlı köşkün adalar tarafına bir de kule yapılmıştı.mehtaplı gecelerde paşa içkisini bu kulede alırdı.bu bilgileri aktaran nahide sarıca, binayı a. jasmund isimli bir mimarın yaptığını söylemişti.

    köşkün geniş salonları, renkli camları, aradan yüzyıl geçtiği halde bütün ihtişamlarını koruyan kapıları vardı.binanın iç ve dışındaki mermerlerin hepsi italya'dan gelmişti.

    bahçedeki arabalıkta birbirinden şık landola ve landon arabaları, ahırlarda ise çok kıymetli ingiliz atları bulunuyordu.bahçedeki tarhlar her mevsim renkli çiçeklerle dolar, taşar, en güzel çam , çınar ve kestane ağaçları tabii bir orman görüntüsü verirdi.buna rağmen göztepe ve erenköy'deki köşk bahçelerinde anane haline gelmiş üzüm bağları ragıp paşa konağı'nda yoktu.

    paşa çiftehavuzlar'a özel istimbotla gelir, bazende arabayı tercih ederdi.

    ragıp paşa özenerek yaptırdığı köşkte yılın pek az ayında sadece ilkbahar ve sonbaharda kalır, daha çok sarıyer'de, halen yanmış olan yalıda ve yıldız'da otururdu.
    köşkün caddebostan yoluna açılan çift kanatlı büyük, oymalı deniz tarafında en şiddetli lodosların bile bozamadığı beyaz mermerden yapılmış sağlam bir rıhtımı vardır.

    bahçe kapısının karşısında birisi hala duran iki güzel bina yaptırmıştı.selamlık olarak kullanılanıson yıllarda yıkılıp, yerine apartmanlar yapıldı.yaverlerin oturmasına mahsus olanı ise durmaktadır.köşkün bitişiğindeki büyük beyaz köşk ise ragıp paşa'nın kızı tevhide hanım'a aittir.bugün hala bakımlıdır.gerek ragıp paşa'ya gerekse tevhide hanım'a ait köşklerin içerlek oluşu, etraflarında yüksek duvarlarla çevrili bulunması nedeniyle caddeden iyi görülmemesine rağmen, denizden bakılınca muhteşem bir manzara arzetmektedir.

    sultan hamid döneminin bu varlıklı ve zevkli paşası 1908 meşrutiyeti!nden sonra padişahın selanik'te alatini köşkü'ne gönderilmesini müteakip rodos'a sürgün edilmiş, orada mide kanserine yakalanmıştı.tedavi için isviçre'ye gitti.dönüşte çok yaşamadı, çiftehavuzlar'daki köşkünde 1920 yılında vefat etti.

    ragıp sarıca paşa'nın ölümünden sonra konak önce avukat ibrahim ali bey'e daha sonra sait çiftçi'ye satıldı.bir süre yacht kulubü bir süre de askeri nekahathane olarak kullanıldı.caddebostan yolu genişletilince, duvarların ve kapının yeri değişti.bahçenin bir bölümü parsellendi, bazı ağaçlar kesildi.buna rağmen ragıp paşa köşkü çiftçi ailesi'nin mülkiyetinde güzelliğini korudu

    kaynak: bizans metropounde ilk türk koyu kadıköy - dr. müfid ekdal
    kadıköy belediye başkanlığı kültür yayınları

    suser notu : birebir olarak kitaptan aktarılmıştır.yazara saygı olarak özetlemektense tamamının aktarılması daha doğru bulunmuştur.migros tarafından yürüyüş yoluna girip denize ulaşırken sağ taraftaki köşktür.ilerdeki diğer köşk için :

    (bkz: caddebostan tevhide hanım kosku)

  • son hali sayesinde farkettim ki sozlukte ciddi oranda bir entry'yi once turkce harflerle yazip sonra turkce harfleri cikaran bir kesim mevcut. gozlerime inanamadim.

    soyle mesela: entry "şebekliğin lüzumu yok" iken "$ebekligin luzumu yok" olarak editleniyor. birden fazla yazarin bunu yaptigini gordum.

    tamamen program yazma aliskanliklari ve hitnet gibi faktorlerden dolayi ingilizce klavyeye asina olmus haliyle turkce klavyede yazmakta zorlanan bunyemin ciktisindan ibaret, sozlukte de yerini uluslararasi karakter setlerinin oturmadigi donemde bulmus olan bu tercih 10 yilda oldu mu sana turkce harflerin uncool olduguna dair sosyal bir gudum? vay be demek ki toplumlar boyle sekilleniyomus, ideolojiler alttan alttan boyle yavas yavas empoze ediliyormus. vay bana vaylar bana.

    hayir millet sozlukte basliklarda turkce harf kullanilmamasini ve ilk kusak yazarlarin ingilizce karakter setiyle entry girmesini boyle yorumladiysa, yonetimin yazar ucurmasini, caylaklik maylaklik, moderasyon gibi uygulamalari nasil yorumladi allah bilir.

    sosyal sorumluluk da boyle bir seymis tanismis oldum.