hesabın var mı? giriş yap

  • kırmızı başlıklı kızdır. bir insan, yatakta yatan etçil bir hayvanla, babaannesi arasındaki farkı anlamıyorsa yıkılsın bu dünya.

  • çankırı'da valiliğin yayımladığı bildiri ile il sınırların içindeki halka açık yerlerde içki tüketimini yasaklandı. şimdi hemen dellenmeyin bir bakalım gerekçe neymiş. valilik diyor ki havalar ısınınca insanlar pikniğe gidiyor, orada alkol alıp dönüş yolunda trafik kazası yapıyor, bu yüzden geçen sene 2 kişi ölmüş. http://www.milliyet.com.tr/…akika&articleid=1094614

    şimdi yasağın tutarsızlığına gelirsek; diyelim ki bir minibüse arkadaşlarla 20 kişi doluşup pikniğe gittiniz. valilik genelgesine göre 20 kişinin de içki içmesi yasak. niye? çünkü kaza olur. sadece şoför içmese, ya da yasal sınırlar dahilinde içse? olmaz, içki herkese yasak. (bkz: maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmek). "e kontrole gelince kim şoför ne bileceğiz, ya içiyorsa?". arkadaşım piknik yolu güzergahları bellidir, koyarsın bir ekip otosu üfletirsin şoföre, yasal sınırın üzerinde alkollü ise zaten kodaman bir ceza yazma hakkın var.

    ceza dedim de aklıma geldi; bu ülkede alkollü araç kullanmak zaten yasak değil mi? yasak. hem de kol gibi para cezası var, ehliyetin alınması da cabası. e o zaman sen bu yasağı yürürlüğe koyma acizliğini neden ikinci bir yasakla kapatmaya çalışıyorsun? o zaman ben derim ki madem alkollü araç kullanmak yasak ama kontrol edemeyip içki içmeyi yasaklıyorsun o zaman halka açık yerde içmeyi kontrol edemezsen yarın içki üretimini de yasaklarsın. hadi onu da kontrol edemedin, kesmedi içki ithalatını da yasaklarsın. nereye varacak bu? bir tane yasağın var onu adam gibi uygula olsun bitsin.

    üçüncü nokta; piknik dönüşü alkolden kaza olmuş. e peki ben içkiyi seven ama sorumsuz bir şoförüm, pikniğe giderken değil evden yola çıkmadan içtim, n'olacak? yarın "pikniğe giderken kaza oldu, artık evde içmek de yasak" mı diyeceksin?

    böyle neresinden tutsan saçmalık akan bir karar umarım uzun süreli olmaz.

  • yaşlanmanın ve sınırlı ömrümüzün en temel sebebi. daha bilimsel olmak gerekirse hücre bölünmesi durana kadar normal bir hücre populasyonunun bölünme sayısını ifade eden bilimsel terim. türkçe’ye pek de değişmeden hayflick sınırı/limiti olarak geçmiştir.

    deneysel veriler, telomerlerin her hücre bölünmesinde bir miktar kısaldığını ve belli bir kısalığa geldiğinde ise hücre bölünmesinin durduğunu göstermiştir. bölünmenin durması ise hücre yaşlanması ve ölümüyle sonuçlanmaktadır.

    hayflick limitinin isim babası amerikalı bir anatomist olan leonard hayflick’tir. insan fetal hücreleriyle yaptığı çalışmada, kültüre edilen hücrelerin en fazla 60 defa bölündüğünü bu sayıdan sonra ise bölünmenin durduğunu göstermiştir. her sağlıklı insan hücresi için geçerli olan hayflick limiti, sadece kanser hücrelerinde görülmez. ondan sebep kanser hücreleri, kaynak ve konakçı bulduğu müddetçe bölünmeye devam ederler.

  • fikir sahiplerine sonsuz şükranlarımı ilettiğim olağanüstü proje. yeni bir hayata kocaman bir iyilikle başlamak, bu geleneği nesilden nesile aktarmak... düşüncesi bile heyecan verici.

    projeyi hayata geçiren şahane insanlar. iyi ki, varsınız. dünya sizin gibilerle daha güzel ve yaşanılabilir.

  • adamlar resmen pandemi bahanesiyle kendi hayalini kurduklari ülkeyi dizayn ediyorlar, saka gibi

  • her sözün söylenmesi gereken doğru yer vardır. otobüste ağlayan bebek için söylenmez "bakamayacaksan doğurmayacaksın" diye. diyen halt yemiş.

    ama karın tokluğuna yaşayıp hala dördüncü beşinci çocuğu zorlayan, sonra da aç kalınca yardım dilenen yarım akıllılara denir. "bakamayacağın çocuğu niye doğuruyorsun biz bilmiyor muyuz çocuk yapmayı" da denir.

    ibareleri doğru kullanmak önemlidir.

  • ulan madem müdahale edeceksin neden faiz düşürüyorsun, madem yüksek kur istiyorsun neden müdahale ediyorsun? ne yaptığını bilmeyen, liyakatsiz adamların elinde oyuncak olmuş bir para birimi ve sefil bir halk.

  • beni bu adamların esprilerinden daha çok güldürebilecek tek şey mehmet ali erbil ile kıyaslanmalarıdır.

  • turabi, gönüllüler 5 kişi kalınca klasik döngüyü an itibariyle başlattı.

    - acun abi, 5 kişi kaldık, bir elin beş parmağı gibiyiz, birimiz gitse...

    sonrasında:

    - acun abi, 4 kişiyiz, bir arabanın dört tekeri gibiyiz, birimiz gitse...

    daha sonra:

    - acun abi, 3 kişiyiz, sacayağı gibiyiz, birimiz gitse...

    çok sonra:

    - acun abi, 2 kişiyiz, afedersin karı-koca gibiyiz, birimiz gitse...