hesabın var mı? giriş yap

  • benim konyaydi
    selçuk universitesini kazandım neyse dedim 4 sene dayanayim
    derken memleketimde iş bulamadım yine konyaya döndüm.
    bide üstüne evlendim tamamen yerleşmek zorunda kaldım.
    konya karadelik gibi içine girdinmi çıkamiyorsun

  • 2004-2019 yılları arasında alaaddin yılmaz (akp) tarafından yönetilen bolu belediyesi'ne 10 sene önce itfaiye eri olarak giren serkan ılgaz'ın (başkanın uzaktan akrabasıymış) efsanevi kariyeridir. itfaiye eri olarak işe başlayan serkan ılgaz, şunların hepsini birden yürütüyormuş:

    • özel kalem müdür vekilliği
    • insan kaynakları birim sorumluluğu
    • belediye bünyesindeki 'tabiatın kalbi bolu' şirketinin yönetim kurulu üyeliği,
    • iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı,
    • belediye bilişim birim sorumluluğu
    • halk ekmek fırın müdür vekilliği

    2019 yerel seçimlerinin ardından tanju özcan (chp) belediye başkanı seçilince bütün görevlerinden alınıp tekrar itfaiye eri yapılmış.

    edit: bolu'da yaşan bir arkadaşımız haberde 10.000 lira olarak gösterilen maaşın sadece "tabiatın kalbi bolu" biriminden geldiğini, başka birimlerden de artı para aldığını söyledi. eşi ve annesi de belediyede memurmuş arkadaşın dediğine göre.

  • izlemeyenlerce hz. muhammed’e hakaret ediliyor diye protesto edilen film.
    aslında hakaret falan yok. tamamen iran yapımı bir film olmasından mütevellit eleştirilmekte. zira peygamberin tasviri falan da yok ortalıkta. 3 saatlik filim
    bir yerinde çocuğun parmaklarının arasından gözü görünmekte. bir yerde ise profilden
    kirpikleri. onun dışında üzerinde yerel kıyafetlerle görünen bir çocuk var. sadece saçlarını görebiliyoruz
    çoğunlukla da başı örtülü birisini. sesi zaten yok. konuştuğu yerler sessiz. alt yazı ile anlatılıyor.
    şimdi burada hakaret nerde ben anlamadım?

    şöyle internette gezinince kimler bu filmi izlemeyi günah sayıyor görmeniz mümkündür.
    cübbeli ahmet denilen kişi. kimdir kendisi?

    “peygamber efendimiz bugün yaşasaydı mahmut hoca efendimize benzerdi” diyen adam.

    “rüyamda peygamber efendimizi gördüm, aynı mahmut hoca efendimize benziyordu” diyen adam.

    giyildiğinde rüyanızda hz. muhammed’i göreceğiniz vaadiyle mes satan kişi.

    bunlar peygambere hakaret sayılmazken bu filim mi hakaret.
    dahası allahu ekber nidalarıyla peygamberin dini adına çocuklar öldürülürken ona hakaret yok
    ve buna sessiz kalırken vicdanlar rahat ama bu filme susunca vicdanlar rahatsız.

    islam’ın ve dahi dinlerin asıl meselesi bu zaten. özü vicdan olan dinin vicdansızların eline kalmış olması.

    benim mümin kardeşim bu yobazların yaygara koparmasına bakma. al çoluğunu çocuğunu git filmini izle.

    hem sanata doy hem de peygamber aşkına.

  • ımam konuşmasında "en tepelerde malikanelerde bile yaşasaniz sonunda hepiniz oleceksiniz" gibi bir cümle sarfetmiş bu esnada da tayyip başını yere egmistir.

    ımam bu cümleyi bilerek mi etti bilmem ama fox ana haber tam da bu kısmı kesmeden yayınlanmıştır.

  • underrated ingilizce şarkılar listesini yapmaya karar verdiğim şarkıcı. come closer albümü komple underrated zaten tarkan için ama bazı şarkıların nasıl olup da patlamadığını anlamadığım için böyle bir liste yapayım dedim. evet albüm sızdırıldı falan filan bu albümün tutmaması için makul bi sebep ama internet devrindeyiz ve şarkıların tutmamasını geçtim çoğu bilinmiyor bile.

    who's gonna love you now - miri ben ari'yle yaptığı çalışma albüme girmese de internetten yayınlamıştı tarkan. düzenlemesi, kemanlar, vokal, sözler her şey o kadar yerinde ve güzel ki nasıl bilinmediğini aklım almıyor. :
    https://www.youtube.com/watch?v=h02f-hddl2s

    don't leave me alone - aslında bu albüm komple güzel ama ben en favorilerimi ve nasıl patlamadığını anlamadıklarımı yazacak olursam başı çekenlerden biri bu şarkı olur herhalde. canlı da çok güzel söylüyor tarkan bunu bu arada. : https://www.youtube.com/watch?v=9u9sfdfuns8

    why don't we- sızdırılma, eleştiriler derken adamı nasıl bezdirdilerse koyverdi gitti bu albümü resmen. wyclef jean'le düet yaptığı şarkı bile patlamadı. : https://www.youtube.com/watch?v=ietdriieogi

    mass confusion - bu şarkının sızdığı zamanı hatırlıyorum, bi yandan kızıyoruz sızdırıldı diye ama bi yandan da dayanamayıp dinliyoruz falan aşslfkşs bu şarkıya aşık olmuştum hala dinleyince içim bir tuhaf olur çok iyi şarkı. : https://www.youtube.com/watch?v=b0xl820h6am

    touch - eklesem mi eklemesem mi ikileminde kaldım ama o tamamen elektronik bir altyapıyla giderken şarkının ortasında birden havanın değişmesini seviyorum bu şarkıda. tarkan'ın da sevdiği şarkı herhalde ki geçen seneki amerika konserinde bu albümden söylediği tek şarkı buydu. : https://www.youtube.com/watch?v=njlh538rzpm

    bahsettiğim canlı olan da bu: https://www.youtube.com/watch?v=cv44l972np0

    if only you knew - üf müthiş bi slow bu. https://www.youtube.com/watch?v=eohubsuwep0

    albümdeki tüm şarkılar güzel benim için ama bunlar kesinlikle dinlenmesi gereken listem. bu kadar boş olduğum bir zaman bi de türkçe şarkılar için yapacağım bunu. tarkan'ın bile çoğu kişi tarafından bilinmeyen birsürü şarkısı var. mahrum kalmasın kimse.

  • istiklal makzume anadolu lisesi'nin efsanevi müdürü zekeriya kara'nın ağzından dökülen müthiş sözlerdir nazarımda. şöyle ki;

    "bu sene öss'de ilk üçe on kişi sokucaz. özellikle lise sonlardan."

    "kızıım konuşmayın. şş sen beyaz gömleklii!"*

    "benim bi hocam vardı rahmetli, şimdi noolmuştur ölmüş müdür kalmış mıdır bilmiyorum."

    "çocuklar hepinizin kurban bayramını ve sevgililer gününü kutluyorum."

    sigara içen öğrenciler kalabalık bir grup halinde tuvalete girerken; "ne işiniz var oğlum tuvaletin önünde? bok mu var lan orda?"

    ve yüzyılın bombası;

    "kızlar ne bu? her okul çıkışında kapı önünde başka okullardan çocuklar, gözümüzün önünde öpüşüyosunuz, sarılıyosunuz... niye bizim okuldaki çocukların suyu mu çıktı? bakayım... cillop gibi hepsi!"

  • üç gün önce sabah saatinde motora yetişmeye çalışıyorum. geç kaldığım için büyük panik içerisindeyim. motor kalkmak üzere. koşuyorum. yetiştim yetişicem. görevli acele etmemizi söylüyor. "evet! yetiştim! başardım! yetiştim!" derken... dodidotdodidot!!! akbilim boş... içimden burada yazamayacağım cümlecikler geçiyor. henüz turnikeden geri adım atmamışken biri akbilini basıyor. "geç abla." diyor arkamdan. arkamı dönüp bakıyorum. omzuma bile gelmeyen küçük bir çocuk. o an durumu algılayamıyorum. "geç abla!" diyor tekrar. geçiyorum. çocuğun içine miroğlu kaçmış. yağız bir delikanlı edasıyla cool cool akbilini basıp motora ilerliyor. elimi çantama atıyorum "dur bekle, sana parasını veriyim.". elini talk to the hand edasıyla kaldırıyor ve "gerek yokk." diyor. "teşekkür ederim canım." diyip açık alana geçiyorum.
    aklıma geldikçe hala gülüyorum. centilmenliğiyle saniye bile düşünmeden bana yardım edip, gururundan ağzıma sçarak benden para almayan çocuk... utançla sevinci bana bir arada yaşatan çocuk... yolun açık olsun! üsküdar-beşiktaş hattı seninle gurur duyuyor!