hesabın var mı? giriş yap

  • blutv’ye içerik yapmaktan artan kalan zamanlarında lütfedip tamamlamışlar nihayet. kusura bakmayın yorduk sizi de krallar.

  • düzgün erkek var. bir sürü hem de. ama hanımkızlarımız erkek değil ütopik bir roman kahramanı aradıkları için doğal olarak bulamıyorlar.

    düzgün olsun -ama- boyu da en az 1.80 olsun, tahsili işi gücü olsun, evi arabası olsun, bir yandan epey de yakışıklı olsun, cebinden tomar tomar paralar fışkırsın ama da gözü benden başkasını görmesin, sadığın allahı olsun, hiç kız arkadaşı olmasın, sadece erkek arkadaşı olsun, ama da bilgisayar oyunuymuş bilmemneymiş ezik nerd şeyleri sevmesin, her ortamda herkesi güldüren aşırı esprili aşırı nazik aşırı karizmatik insan olsun ama da bunun sonucunda ona her yanaşmaya çalışan kızın ağzına yumruk atmak suretiyle kendinden öteye uçursun, her şeyi becerebilsin, aşırı yetenekli ve zeki olsun, benim hiçbir şeyime karışmasın ama ben ne dersem onu yapsın falan da falan gibi abuk subuk bir kriterler listesini “düzgün erkek” addeden 1.50'lik, bütün gün instagramda dolaşan, kendini sosyal medyada dünyanın en kıskanılan kadını gibi göstermeye çalışıp aslen tek olayı günde 136 tane selfie ve 5 adet tiktok çekip düzgün erkek olmamasına hayıflanan hanımlarımız, gerçekten allah daha büyük dert vermesin karşim. acını cidden anlıyorum.

  • şu hayatta iki şeyi unutamam:

    1) yeni zelanda haber bültenlerinde ilk haberin kırkılmaktan kaçan koyunun bulunmuş olması
    2) iskandinav ülkelerinden birindeki gençlikle ilgili bir belgeselde, kızın tekinin "üzerimizde çok toplumsal baskı var. kırmızı ışıkta karşıya geçerseniz, tüm gözler üzerinize dikiliyor" demesi.

    ışıd, el nusra ile koyun koyuna yaşamak; dibine kadar yolsuzluğa batmışken hesap vermek yerine muhalefeti suçlayan dünyanın en yüzsüz iktidarına sahip olmak; hesapça okumuş yazmış adamların üye olduğu bir forumda evlenmeden 25 kez vurdurmuş kız başlıkları okumak.

    yağni diyorum yağni.

    debe edit: güldünya ve nç'yi unutma.

  • 25 hâtunu ve 45 çocuğu olan sultan abdülmecid'in ismi geçmektedir genelde bu çapkınlık konusunda ama katılmıyorum. kendisi en yakışıklı osmanlı padişahı imiş yine de:)

    sarı selim de cariyelere çok düşkündür ve hatta haremde hâtun kovalarken öldüğü söylenir. üçüncü murad'ın da 100 küsür çocuğu olduğu belirtilir. padişah öldüğünde hamile olan bir sürü cariyesi denize atılmıştır sonrasında malûm.
    lâkin bunlar çapkınlık olarak belirtilebilir mi? adamlar zaten kendi haremlerindeki hâtunlarla birlikte olmaktadırlar. mesela padişah ibrahim de ( canım benim çok severim kendisini ), yediği doğal ilaçlar sonrasında hâtun delisine dönmüştür. bu da sayılmaz.
    bu padişahlar olsa olsa cimâ müptelası herifler olarak söylenebilirler.

    gelelim en çapkın padişah sıralamasında bence zirvede bulunan isme:

    evet, sultan abdülaziz!

    kendisi malûmunuz ki osmanlı tarihinde seyahat için ülkesinden ayrılan ilk ve tek padişahtır.
    işte bu seyahatin fransa ayağında fransız hükümdar napolyon'un hâtunu kraliçe eugenie ile tanışır padişahımız haşmetlimiz.

    bu geziden aylar sonra kraliçe eugenie, mısır'a ziyarete gidecek iken istanbul'a da uğramaya karar verir.
    beylerbeyi sarayı, kraliçe için hazırlanır.
    kraliçe istanbul'a ayak basınca yemekler, eğlenceler düzenlenir.
    kraliçeye ufak bir istanbul gezisi yaptırılır. sonra kraliçeyle birlikte padişahımız sultan abdülaziz, saraya gelirler.
    sonrası dedikodular... dedikodular...

    dönemin fransız gasteleri dahi bu dedikodular üzerine " kraliçe artık vatanına dönmelidir " diye haberler yaparlar.

    türk dil kurumu, " çapkın " kelimesini " okşayıcı bir seslenme sözü " diye tanımlar.*

    örnek cümle: ayaklarımdan saç tellerime dek süzdüğün yetmedi mi çapkın?

    osmanlı döneminde " çapgun " şeklinde kullanılan bu kelime hızlı koşan atlar için söylenmişse de abdülaziz reis, bir hışımla fransa'ya gidip gelüp bir de oradan bir kısrak düşürerek bu kelimenin günümüzde anlam genişlemesine uğramasında büyük pay sahibi olmuştur.

    günahları boynuna:)

    dipçe-i ayine: sabah akşam burada milletin karısını kızını konuşanların konu osmanlı padişahları olunca kendilerini evliyaullahtan hallice bir tipe büründürüp padişahlara sallamaları da alkışlık hareket.
    kim bunlar la?

  • yunanlar da gelsin lan ülkeye. suriyelilerin düşürdüğü seviyeyi dengelerler. çoh iyi olur çoh da güzel olur.

  • ben bir kere küçükken bu konuyu dedeme açtım. "işte ona renk körü denir" dedi. konu kapandı.

  • b12 eksikliği denince akıllara hep vegan / vejetaryenler geliyor ama aslında et yiyenlerin de b12 seviyelerine dikkat etmeleri gerekli. bu entry'de b12'nin kaynağından, b12'nin vejetaryenler/veganlar ve et yiyenler için nasıl temin edilmesi gerektiğinden bahsedilecek. bilimsel kaynaklardan derlenmiştir.

    hiç bir hayvan b12'yi kendiliğinden sentezleyemez ve dışarıdan almak zorundadır. sadece bazı bakteriler b12'yi sentezleyebilir. bu bakteriler toprakta yaşarlar ve hayvanlar (inek, koyun vs.) b12'yi ot yerken bir miktar toprak da yedikleri için topraktaki bakterileri de vücutlarına alır, böylelikle b12 ihtiyaçlarını karşılamış olurlar. aynı şekilde hayvanlar doğal ortamlarında içtikleri sudan da b12'yi az çok alabilir. sudaki bakteriler de b12'yi sentezler.

    endüstriyel et üretiminde hayvanlar toprak görmedikleri için, b12'yi doğal yollardan alamazlar. yeteri kadar b12 alamayan hayvanların eti standart dışı olacağı için hayvanların yemine b12 karıştırılır ya da hayvanlara b12 iğnesi yapılır.

    b12 balıkta bol miktarda bulunur.
    et ürünlerinde ise en çok karaciğerde bulunur.

    b12'nin vejetaryen/vegan supplementler için sentezi kültür ortamındaki bakteriler tarafından yapılır, herhangi bir hayvan zarar görmez. bunlar bir takım laboratuarlarda sentezlenip satışa sunulur.

    insanlarda ince bağırsağın son 50cm'inde yaşayan bakteriler ve kalın bağırsaktaki bakteriler de b12 sentezler ancak b12 emilimi kalın bağırsakta olmaz. sadece ince bağırsakta olur ve ince bağırsakta bu bakterilerden yeteri kadar yoktur. buradaki b12 emilimi insan vücudunun emilimi için yetmez.

    yapılan araştırmalara göre iran'da vegan beslenen bir takım insanların b12 eksikliği çekmediği gözlemlenmiş. bilim adamları bu insanları incelemiş. bu insanlar yedikleri bitkileri kendi dışkılarıyla gübreliyorlarmış ve sebzelerini de pek yıkamıyorlarmış. sonuç olarak, kalın bağırsağın sonundaki bakteriler dışkıya yapışıyor, sonra da bu dışkı gübre olarak kullanılıyormuş. sebzeler bu gübreyle gübrelenince sebzelerin üstüne bol b12'li bakteriler yapışıyor, bu insanlar ise sebzelerini çok iyi yıkamadıkları için b12'yi bir nevi kendi dışkılarını yiyerek elde etmiş oluyorlardı.

    b12 vitamini gerek yaş ilerledikçe gerekse insanların metabolizması kişiden kişiye değiştiği için bazı insanlarda daha zor emilebilir.

    et yiyenlerin çoğu b12 eksikliği çekmez. ama bu et yiyenlerin yeteri kadar b12 aldığına dair kanıt değildir. çünkü b12 eksikliğinin sonuçları uzun vadede karşımıza çıkar ve farkedilmesi zordur. yani siz et yiyor olabilirsiniz ama b12 seviyeniz hep sınırda olabilir. karaciğer ya da balığı az tüketen insanların b12 değerleri düşük çıkabilir.

    b12 değerlerinizin gerçekten normal değerlerde olup olmadığından emin olmak için, ister vejetaryen, ister vegan , ister et yiyen birisi olun, arada sırada bir kaç bitkisel hap almakta fayda var.

    b12 vitaminin fazlasının zararı yoktur. b12'nin vücuda katkıları çoktur o yüzden b12 seviyelerinizin yüksek olması için uğraşmalısınız. bunu supplementle de yapabilirsiniz ya da bol karaciğer / balık tüketerek.

    eti nasıl pişirdiğinizin önemi var. etin içindeki b12'nin %10 - %50'si pişirme esnasında kaybolduğunu gözlemlenmiş. bu yüzden uzmanlar buharlama ya da haşlamayı tavsiye ediyor.

    teorik olarak 100g karaciğerde günlük b12 ihtiyacının %100'ü karşılanır. ancak pişirme esnasında %10-50 arası bir kayıp olduğunu varsayarsak, günlük gerçek ihtiyaç 150g karaciğer olur. balıkta ise (somon, sardalya, ton balığı) bu oran 200 gram için günlük ihtiyacın %200-300'nü karşılar.

    b12 karaciğerde depolanır ve karaciğer 3000mcg'a kadar depolama yapabilir. ortalama bir yetişkinin b12 ihtiyacı günde 2mcg ile 3mcg arası değişir. eğer ki günlük b12 ihtiyacınızı besinlerden almazsanız o zaman vücut b12'yi karaciğerden temin eder. bir gün içinde günlük b12 ihtiyacınızdan fazla b12 alırsanız o zaman b12 karaciğerinizde depolanır ama çoğu idrar yoluyla atılır.

    b12 eksikliği veganlar ve vejetaryenlere özgü değildir. et yiyenler de b12 eksikliği çekebilir. üstelik et yiyen insanlar b12 seviyelerini önemsemiyor olabilirler ama aslında et yiyenlerin de b12 seviyelerine dikkat etmesi gerekir. çünkü b12 en çok ette bulunmaz. b12 en çok balıkta ve karaciğerde bulunur. sonra kuzu eti, karides ve inek etinde bulunur ama bunların 100gramı günlük ihtiyacın %100'ünü karşılamaz. etlerden sonra yoğurt, süt ve peynirde bulunur. sadece bu ürünleri yemek de günlük ihtiyacı karşılamaya yetmez.

    vejetaryen ve veganlar için b12 supplementi almak zorunda. ayrıca b12 takviyeli vegan ürünler de yenebilir ama tek başına yeterli olmaz. vejetaryenler b12 supplementi almalı çünkü normal bir insanın yiyeceği yumurta/süt/peynir günlük b12 ihtiyacını karşılamaya yetmez.

    vegan ve doğal olan tek b12 kaynağı mantardır ama mantardaki b12 miktarı günlük ihtiyacın sadece %3'ünü karşılar ve yeterli değildir.

    insan vücudunun kendi kendine b12 sentezlemesi mümkün değildir. sadece bakteriler b12 sentezleyebilir ve bu bakterilerin insana yetecek kadar b12'yi sentezleyebileceği yegane yer kalın bağırsaktır. maalesef kalın bağırsakta da b12 emilimi olmaz. o yüzden veganların/vejetaryenlerin b12 supplementi alması gerekli. (vejetaryenim ve b12 supplementi alıyorum)

    b12 emilimini azaltan başlıca etkenler:

    - yaş ilerledikçe b12 emilimi azalır. 50 yaş üstü insanların %30'u b12 ile ilgili sağlık sorunları yaşamaktadır.
    - alkol, b12 ve diğer b-complex vitaminlerin emilimini azaltır.
    - sigara da b12 emilimini sekteye uğratır.

  • şimdilerde öğretmenler yerden yere vuruluyor. eskinin öğretmenleri ise sürekli övgü alıyorlar.

    manyak mısınız millet?

    bundan 15-20 yıl öncenin öğretmenleri için "dayak" sıradan bir ders anlatma aracıydı. yaşım 39, benim ve benden daha yaşlı neslin ilkokul ve ortaokul yılları tokat ve sopa manyağı olarak geçti.

    çok uslu ve uyumlu bir öğrenci olsanız bile, ortalama hafta 1-2 kere sıra dayağı yiyordunuz.

    sıra dayağı nedir bilir misiniz? ana babanıza sorun, anlatsınlar.

  • corona virüsü türkiye'ye yayıldığında yapılması olası açıklamalardır. ben birkaç örnek vereyim, gerisini değerli yazar arkadaşlar getirecektir.

    rte: müslüman olarak teslimiyetin en güzel örneklerini verdik.
    kızılay: 10 tl ateşleyin bakayım.
    bahçeli: zillet ittifakından yayılmış bir virüs.
    imamoğlu: benim tatilim geldi.
    kılıçdar: böyle bir virüs olabilir mi?
    prof dr. zındık murtazaoğlu: müslümanlıktan uzaklaşıldığı için yaşanan bir vaka.
    diyanet: coronadan ölen şehit sayılır.
    fox tv: virüs değil yoksulluk öldürüyor.
    a haber: virüs ömrü uzatıyor.
    takvim: emekliye corona müjdesi.
    habertürk: virüsün siyasi ayağı kim?

    edit: madde ekleme