hesabın var mı? giriş yap

  • bu millete bayılıyorum ya.

    abi siz kendinizi tam olarak ne sanıyorsunuz millet olarak? hani akp'liler diyor ki "almanya bizi kıskanıyor" da siz de bu kafaya girerseniz o latteye yakın zamanda 640 tl de verirsiniz. hatta o latteler bu ülke topraklarından da uzaklaşır yakında...

    işin gerçeği şu. biz millet olarak akp gibi bir partiye, tayyip gibi bir elemana 20 senelik yetki verdik. tek gerçek budur abi. benim yorumum, senin yorumun değil. 20 sene bunlar var başımızda. gerçekler bunlar.

    siz elin cunta rejimiyle yönetilen afrikalı vatandaşına, o vatandaş "ya şöyle güzel son çıkan telefonları, bilgisayarları alayım, avrupa'ya tatile gidelim" dediğinde gerizekalı gözüyle bakmaz mısınız? demez misiniz "lan elinde keleş, boynunda altından zincir, ot içip cümle kuramayacak tipler tarafından yönetiliyorsun istediğin şeylere bak" demez misin?

    o yüzden başa dönüyorum: sen 20 senedir akp rejimi ile yönetilmeyi kabul edip bir de yukardaki afrikalı gibi refah içinde yaşamak düşüncesini mi geçiriyorsun içinden? kimsin abi sen?

  • favori hayvanım. boyuna rağmen bir mermi hızında vurabildiği yumruğu kendisini bambaşka bir kategoriye sokmaktadır. yumruğu o kadar hızlıdır ki anlık olarak etrafındaki suyu kaynatır ve hatta bir parça ışık bile ortaya çıkar.

    ama beni en çok etkileyen özelliği görüşü. 11 farklı renk konisini algılayabiliyor bu hayvancık ve biz sadece rgb skalasını algılayabiliyoruz yani 3 tane. köpeklerde ve renk körlerinde 2 tane bulunuyor bu yüzden normal insanlara göre çok daha az renk görebiliyorlar. bu arada yanlış anlaşılmasın bunlar renk sayısı değil koni sayısı. bizim gördüğümüz 3 ana renk var (kırmızı, yeşil, mavi) diğer hepsi bunları envai çeşit karışımından oluşuyor. hatta bilgisayarlar ve diğer ekranlar da zaten bu durumu kullanılıyorlar. eğer bir büyüteç ile ekranınıza bakarsanız, şöyle şekiller göreceksiniz. bütün dijital görüntüler bu piksellerden oluşur. yani ekrana baktığınızda sarı rengini görüyorsunuz ya, aslında sarı değil o. sarı ve kırmızı subpixelleri yanan, mavileri sönen piksellerden oluşan bir görüntü o sadece. ekranın hiçbir yerinde sarı yok yani aslında.

    neyse konumuza dönersek, gördüğünüz gibi 3 ana renkten milyonlarca farklı renk elde edebiliyoruz ve gözlerimiz de böyle çalışıyor. köpeklerde 2 tane koni var sadece ve onlar bizden çok daha az renk görüyor. düşünün 11 tane olsaydı neler görebilirdik. işin en güzel tarafı da düşünememeniz. olmayan bir rengi hayal edebilmesi imkansız insanın ama sadece bunun üzerine düşünmek bile çok zevkli.

    bu da zae frank'in bu hayvanı anlattığı videosu.

  • rezil olmaya doymuyorum.

    bugün yeni aldığım kulaklığı telefonuma takıp, 45 dakikalık otobüs yolculuğum boyunca müzik dinledim. dinlediğim şarkılarla moda girdim, kendimi klipte gibi hayal ettim, sesimi çıkarmadan mırıldanarak eşlik ettim, arada bir camdaki yansımamdan kendimi izledim, pek karizmatik buldum kendimi. ta ki ineceğim durağa yaklaşırken kulaklığın tekini kulağımdan çıkarana dek...

    kulaklığı çıkardığımda ve müziğin hala oldukça yüksek bir şekilde çalmaya devam ettiğini fark ettim. her ne kadar hala inanmak istemesem de aptal telefonum kulaklığı takmamı umursamamış ve sesi dışarı vermeye devam etmiş. bense yol boyunca bağırta bağırta birbirinden tuhaf şarkılar dinleyen, herkese dinleten, dahası bunu yaparken de kulaklığı kulağında olan ve sallana sallana şarkıya eşlik eden bir embesil tablosu çizmişim.

    ölmek istiyorum...

  • ulan, motosikletli kuryeleri bile 3-5 km'lik mesafeye yiyecekleri sıcak ulastiramiyor, bisikletle dagitacaklarmis bir de.
    aferin, cok iyi dusunmussunuz.

  • mika maykilin neredeyse 25 saniye onunde yarisi birinci goturmektedir. yarisin son turunda mika tam kazandi derken, o muhtesem gri arabadan bi anda dumanlar yukselmeye baslar evde bir hasiktir nidalari, noluyor lan, yuru be oglum son tur lan son tur lan bagrismalari arasinda, ferrari maykila verir haberi maykil basar gaza, fark kapanir kapanir. gri'nin motoru yetmez ve durur kirmizi kazanir. gri'nin kuzeyden gelen adami takim arkadasi iskocyali'nin arabasina oturarak yarisi tamamlar. bogaz dugumlenmisti edilecek kufur kalmamistir. 86 dan sonra doganlarin da dahil oldugu nesildir mallasmayalim.

  • hikayenin aslı şöyledir;

    zübeyde hanım 5 kuruşunun kalmadığı bir gün ankara'ya telgraf çeker
    paramız bitti oğlum diye sıkıntısını belirtir. bunun üzerine salih bozok, atatürk'ün yanına gelerek:

    ''elimizdeki mevcut paradan gönderelim mi'' diye sorar.

    atatürk:
    ''zübeyde'ye 20-25 gibi gitmesi lazım" der, ve hemen telgraf çeker, "paraları sıfırladınız mı?".

    başkası mıydı lan o yoksa???

  • puan karşılığı para kazanma sistemine karşıymış. doğru, kendisi para karşılığı puan kazanma sistemini seviyor.