hesabın var mı? giriş yap

  • - ramazan denince aklınıza ne geliyor?

    italyan: pide!
    rus: pide!
    ispanyol: güllaç!
    koreli: nihat hatipoğlu!!!

    adsşlkasşldkadls

  • çocuklarınızı ağam, paşam diye büyütmeyin, ağa veya paşa olmadiklarini, büyüduklerinde bir kız tarafından reddedildiklerinde anlıyorlar ve sonuçları böyle ağır olabiliyor. her zaman her istediğimiz olmayabiliyor, bunun bilinciyle buyumeli cocuklar.

  • dünyanın en zor, en tehlikeli ve en pahalı sporudur. ayrıca sporcusu olmanın en zor olduğu spor kategorisindedir. çünkü yalnızca 20 kişi o koltuğa sahip olabilir ve bu 20 kişinin asla seneler boyu f1 koltuğu üstünde yarışacağının garantisi yoktur, kötü performans gösterirlerse koltuğu alttan yetişen yeni pilotlara kaptırma riskleri bulunur, diğer hiç bir spor dalında bu kadar kısıtlı bir kontenjan yoktur.

    yıllarca birçok sporcu yarışırken hayatını kaybetmiştir, her an kaza yapma riski bulunur ve her yarış illaki kaza olur, birçok pilot canını ortaya koyarak yarışır.

    pilotlar yarışırken birçok şeye hakim olmak zorundadır ve bu hakimiyeti 70 tur boyunca kusursuz bir şekilde devam ettirmeleri gerekir. strateji, saldırı, savunma, pilotaj, lastik koruma, en hızlı tur, g kuvveti, yağmur, sıcak, soğuk, radyo, pit stop, drs, ers, overtake, vites, kalkış, frenleme vs. gibi birçok etkeni 300km ve üstü hızla giderken hepsini aynı anda ve 1-2 saat civarında konsantrasyonlarını kaybetmeden sürdürmeleri gerekmektedir. o sırada tuvaletleri gelebilir, burunları kaşınabilir, kask vizörüne herhangi bir cisim yapışabilir hepsinin üstesinden gelmeleri gerekmektedir.

    hiçbir yarışı kaçırma lüksleri yoktur, nba'de veya futbolda olduğu gibi yedek kulübesinde geçirebilecekleri tek bir yarış yoktur, hasta olsalar veya yakınlarını kaybetseler bile dünya şampiyonluğu için o yarışa çıkmak zorundadırlar.

    sadece bunlarla da bitmiyor, yarışanlar bir robot değil veya pit ekibi yapay zeka değil. herkesin bir karakteri olduğu için, duygular, hırslar, stratejiler birbiriyle yarış halinde oluyor. her pilotun karakteri dünya şampiyonu olmayı kaldıracak kadar güçlü olmuyor veya her pit ekibi en sağlam pilota ve araca sahip olsa dahi onu şampiyon yapacak zekaya sahip olamıyor.

    işin arka boyutu da çok büyük öneme sahip. mühendisler, takımı ve pilotu birinci yapabilmek adına en iyi şekilde arka planda çalışıp kusursuz bir araç yapmaya çabalıyorlar. araçlarda hatalar olabiliyor, sezon boyu bu hataları düzeltmek için çalışıyorlar. bu hatalar dünya şampiyonluğunun elden alınmasına sebep olduğu gibi, kusursuz bir mühendis ekibi takımın ve pilotun şampiyon olmasını sağlayabiliyor.
    sponsorluklar ve alınan yatırımlar da takımların hayatta kalabilmesi için önemli bir etkendir. yeterli yatırımı bulamayan takım veya bütçesinin sınırlarına gelen takım şampiyonluk mücadelesinden kopabilir, hatta takımı satma noktasına bile gidilebilir.

    her takımda iki yarışçı bulunur ve bu iki yarışçının mücadelesi de büyük önem taşır. bazen iki yarışçı birbiriyle de rekabet eder, bazense pilotlardan biri ana pilottur ve ikinci pilotun onu diğer pilotlara karşı çok iyi savunması gerekir. şampiyonluk mücadelesinde takım arkadaşının bile önemi çok büyüktür.

    günün sonunda bütün bu unsurları kusursuz şekilde yapan 20 pilot ve takım, bir sene boyunca her yarışta ilk 3 sırada yer almaya çalışarak dünya şampiyonluğuna oynar. tabi ki bunun mümkün olması için de en iyi araç ve en iyi pit ekibi ile uyum içerisinde çalışması gerekir.

    bize niye formula 1'i sevdiğimizi soruyorsunuz veya anlamlandıramıyorsunuz ya, işte tüm bu unsurların bizi aşırı derecede heyecanlandırmasından dolayı.

  • klibinin, mtv ismindeki klip sektörüne hakim organizasyonun yayınladığı, ilk zenci klibi olması, belki bir bilgi olarak burada yerini almalı.

    lakin günün birinde, misal 3000 yılında birisi burayı okuduktan sonra, "michael jackson da kimmiş" deyip, araştırır fotoğraflarını bulursa, o senden, benden beyaz suratını görünce, "bu mu zenci klibi çekmiş, lan herşeyi sallamışlar sözlükte" derse, "allah belanızı versin" diye lanet ederse, ben ne yapayım, hakettiğim bir şey mi bu ? ayıp değil mi maykıl, tarihe geçmiş insansın, kaosların sebebisin, her neyse saygı duyuyorum.

  • ali koç'un açıkladığı gerçekler yıllardır bilindiği halde, tüm cemaatçi veya o dönemde kirli ilişkiler içinde olan, hatta bank asya'ya 1 lira yatıranlar bile tutuklu iken, rasim ozan kütahyalı ve nagehan alçı neden ifade bile vermedi? ya da itirafçı mı oldular?

    --- spoiler ---

    başkanımız ali koç, rasim ozan kütahyalı'nın yüzüne “bu gün dönmüş olsanız bile zamanında fetö sempatizanı, destekçisi ve sözcüsüydünüz. bu adamlar cumhurbaşkanımıza ve devlete göz dikiyorlarsa senin gibi adamlardan aldığı cesaretten dolayıdır. aziz yıldırım'ın adını ağzına alma”
    --- spoiler ---

    video

  • “ben çocukken annem bana hep hayatın anahtarının mutluluk olduğunu anlatırdı. okula gitmeye başladığım zaman, sınavda bana 'büyüyünce ne olmak istiyorsun?' diye sordular. ben de onlara 'mutlu olmak istiyorum' diye cevap verdim. onlar bana, soruyu anlamadığımı söylediler. ben de onlara, hayatı anlamadıklarını söyledim.”
    john lennon

  • gol sonrasi sevinci cok itici. evet. deplasmanda rakibi susturuyor ve ronaldo'nun hareketini aynen kopyaliyor.
    gozlerimiz 4-5 gol gerideyken deplasmanda gol atip rakibe sus isareti yapan pembe yanakli kezban tuncay sanli'yi ariyor.

  • ağdlfgjlsdghndg. ahmet davutoğlu'nun mitingte akp seçmenine sorduğu ve "evet" yanıtını aldığı soru.

    "davutoğlu, mitinge katılanlara sorduğu “biz suriyeli kardeşlerimizi esad zalimine teslim eder miyiz?” sorusuna toplu bir “evet” yanıtı aldı."

    link

    video

    haberin başlığı: "davutoğlu kendi mitinglerinde bile dinlenmiyor" iyimser olmuş, dinleseler ne olacak.

    + nereye?

    - akp mitingine, iyi para veriyorlar sen de gel

    +napıyorsunuz peki mitingte?

    - yaw ne derse "he" diyoruz işte, o kadar.

  • ufakken çok ağlarmışım, hatta çoktan öte hep ağlarmışım. beni susturmak için artık annemde babamda çaresiz kalmış. yok emziği bala batır ağzına ver falan filan ben susmuyormuşum. sonracıma babam o ünlü keşfini yaptı:

    b: bak aklıma ne geldi!
    a:ne?
    b:simdi bi kaba süt koyacaz..
    a:ee?
    b:sonra bu kabın ağzına emziğin ucunu yapıştırp ucunu delecez!!
    a:....
    b:böle o* emdikçe ağzına süt gelecek!!
    a:....
    b:....
    a:biberon yani??
    b:..!(büyük bir keşif duygusunun ardındaki hüsran...)

    demek ben daha erken doğsam biberonun patentini babam alsa şimdi paraya para demezdik..işin diğer bir boyutu demek ki insanlar başları sıkıştığı zaman akılları çalışıyor. bak caponlara atom bombasını yediler* simdi her seyi en ufak en hızlı en teknolojik sekilde yapmak icin kasiyolar (bkz: japon tshirt katlama sanati)

  • orası diyarbakır'dır. lakin amed diye bir yer yeryüzünde yoktur.

    moderasyondan başlığı düzeltmesini talep ediyorum.