hesabın var mı? giriş yap

  • kişinin kendini tragedyaki kişinin yerine koyarak, oradaki meydana gelen olay sanki kendi başına geliyormuş gibi korku ve acıma duyması, bu yolla arınmasıdır. böylece kişi kendi bireyselliğinden sıyrılır, olayların evrensel boyutunu yakalayarak onlara dışarıdan bakar. ona ilişkin düşüncelere dalar. olan şeylerin evrensel niteliğini görür. bencilliğinden sıyrılıp toplumsal bir varlık oldukça da, artık tragedya amacına/ödevine ulaşmış olacaktır. aristotales katharsis’e oldukça büyük önem verir. insana zarar verecek en büyük duygular onun korkuları, heyecanları ve tutkularıdır. bunlar aynı zamanda bencilce duygulardır. çünkü bunlara teslim olduğumuzda bunların bizim dışımızda nasıl gerçekleştiğini, onların başkalarınca da yaşanıp yaşanmadığını görmezden geliriz. insanın kendisi için korkmaya başlaması zararlıdır. bu ise bize mutsuzluk verir. kişi ancak bunlardan kurtularak mutluluğa erişebilir. ancak buna karşıt olarak bertol brecht gibi sanatçılar, tragedya veya daha genel olarak sanatın görevinin katharsisi sağlamak değil, bilakis, onda bir eksiklik duygusu yaratarak onlarla yüzleşmesini, farkına vardırması olduğunu düşünürler. örneğin (bkz: yabancılaştırıcı kurgu tekniği)

  • "ülkenin yarısı akp'ye oy vermiş ama 20 gönüllü doktor arasında sadece tek akpli bendim, kefen giymeye gelince varsınız ama bırakın savaşmayı iş hastanede 14 gün hizmet vermeye geldi mi fıssınız " minvalinde konuşarak akp'nin tabanına ağır eleştiri (özeleştiri)getirmiş doktordur.

  • islamcılık tarımdan sanayiye, üretimi yapılan her şeyi bitirdi.
    geriye yüzlerce yıldır orucu neyin bozup bozmadığını tartışan ortaçağ zombileri kaldı.