hesabın var mı? giriş yap

  • istanbul ahl'den yurtdışına gitmek üzere havalanındayım. sırada hemen önümde kara çarşaflı bir kadın ve bir adam, kabindeki polisle aralarında bişeyler oluyor, konuşmalar falan, neyse sonra geçiyorlar. sıra bende pasaportu uzatıyorum.
    kabindeki memur başlıyor söylenmeye.
    - heryerini kapatmış sadece gözleri var, yüzünü görmem lazım, kontrol için, uğraştırdılar bir sürü.
    - açtı mı sonra?
    - müslim falan bişeyler dedi, e ben de müslümanım dedim, açtı sonra.
    - nerelilermiş?
    - türkmenistan*, ya ben çok meraklıyım sanki senin karının yüzünü görmeye. zaten buradan ne ruslar, ne ukraynalılar geçiyor!!!!
    - ee evet siz de haklısınız tabi.

  • iri gozleri insanlarda oldugu gibi, yuzunun on tarafinda yer aldigi icin urkutucu bir gorunumu olan yirtici kus.

    bu kusun ugursuz sayilmasina ilişkin soyle bir tez mevcuttur:

    ozellikle eski devirlerde, agir bir hastanin oldugu evlerde, hasta yatagi basinda nobet bekleyen kimseler bulundugu icin gece boyunca isik yanardi.

    bilindigi gibi baykus gece avlanmaktadir. avlarini ise bocekler, kuslar, kucuk kemirgenler ve surungenler teskil etmektedir. bocekler ve pervaneler karanlikta isik kaynaklarina yonelirler. isik kaynaklari bocek ve pervaneleri; bocek ve pervaneler, bunlari avlayan kemirgenleri, kuslari ve kucuk surungenleri; kemirgenler, kuslar ve surungenler ise bunlari avlayan baykuslari ceker. fakat evin icindekiler baykusun gelisini olumun habercisi olarak gorurler.

    ayrica, baykusun cigligi gizemlidir. bunun nedeni, cogu zaman sesin kaynaginin gorulmez olusudur (bu konu asagida daha ayrintili olarak aciklanacaktir). bu yuzden, can alicinin veya bir hayaletin sesiymis gibi insanin ruhunun uzerine coker.

    yine de, baykusu bir an icin gorebildigimizi varsayalim: karanligin icindeki baykusu gordugumuz anda, o da bizi farkediyor ve hareketsiz govdesi uzerindeki kocaman basini aniden 180 derece dondurup, en kucuk isik huzmesini bile toplayabildigi icin cakmak gibi yanan kocaman gozleriyle bize bakiyor. ilkel korkulara sahip aklimizin boyle bir yaratigin evimizin etrafinda dolasmasini hayra yormayacagi aciktir.

    baykusun urkutucu goruntusu, gizemli sesi ve "daminda" baykus ottukten sonra icinden olu cikan evlerin bulunmasi ve yukaridaki mantik silsilesine bagli olarak benzer olaylarin tekrar etmesi batil inanci pekistirir. ustelik, bu inanc, kendi icerisinde tutarli da gorunur.

    ote yandan, baykus cigligi olarak bilinen ses cogu zaman baykusla ilgili degildir. pallas kedisi veya manul olarak bilinen ve anayurdu anadolu olan bir yabani kedi cinsi baykus sesine ve kopek havlamasina cok benzeyen sesler cikarir. bu canli da gece avlanir ve insanlardan cok iyi saklanir. oyle ki, pallas kedisini goren veya varligindan haberdar olan kisi sayisi pek azdir anadolu'da. (bu melekesi sayesinde neslini koruyabildigini soyleyebiliriz.)

    baykus gibi pallas kedisi de isiga gelen av hayvanlarinin bollugundan yararlanmak ister, boylelikle yerlesim merkezlerine yaklasma riskini goze aldigi olur. ama hayalet gibidir, ruzgari daima karsisina aldigi icin, kopekler kokusunu alamaz. gozleri alnina yakin ve kulaklari kucuktur. boylece, pusudayken gorulmez. gorunmeden avlanir ve hizla karanligin icinde kaybolur. tekin olmayan birseylerin habercisi olarak algilanan cisimsiz cigligi kalir.

    insanin imgesinde varligi olum ve gizeme dokunsa da, baykus (ve onun golgesinde manul) insana zararli varliklar degildirler. bilakis, fare gibi hastalik tasiyan diger canlilarin asiri uremesini kontrol ederek insana onemli bir yarar saglamaktadirlar.

  • (bkz: https://hibya.com/…nler-icin-ruhsatli-15102012.html)

    para için her türlü korkunç faaliyeti yürütecek güruhun gözünü kırpmadan gerçekleştirebileceği ihtimaldir.

    koskoca ülke düşünün ki ufacık metre kare alanda ki termik santralin yanmasına 5 gün önceden 30 km mesafede başlayan yangına rağmen engel olamıyor. sahi akıl alır yanı var mı?

    tema vakfının 2020 ekim ayında muğla için hazırladığı maden ruhsatı raporuna göre muğla'nın %59'u maden alanı olarak parsellenip ruhsat türüne göre sınıflandırılmış, bu % 59'luk alanın % 65'i ormanlık alan. ne hikmetse bu parsellemeden sonra gelen 2021 yazında bu ormanlık araziler cayır cayır yanıyor ve orman vasfı yitirilmiş arazilerin maden ruhsatı dışında kalan kısmı da turizm bakanlığının hizmetine sunulacak şekilde temmuz sonu çıkan yasa ile tescilleniyor.

    görsel

    görsel

    görsel

    muğla ili haritası incelendiğinde ve yangınların çıkış ve kontrol altına alınamayışı karşılaştırıldığında ortaya komplo teorisi olamayacak kadar net bir görüntü ortaya çıkıyor. ağacını kestirmeyen köylünün ormanını yakıyorlar.

    şimdiye kadar muğla ilinde yapılması planlanan, ruhsat verilip faaliyete geçirilmeye çalışılan her maden ve santral firması yerli halkın aktif protestoları ile engellenerek bertaraf edilmiştir, ufak bir arama motoru taraması ile bu protestoları teyit edebilirsiniz.

    bakmayın aslında her ne kadar göğsünü siper etse de köylü, yerel halk, yine de engel olunamayan, dağları, ormanları delik deşik edilen birçok alan da mevcut.

    işte bu maden yağması ağaç ve orman protestolarına takılmasın diye kontrollü olarak buraların yakıldığını düşünüyorum. köyü yanan halk zorla tahliye ettiriliyor kolluk kuvvetleri tarafından. müdahale etmeye çalışan vatandaşlar bölgeye yaklaştırılmıyor. muğla'da halk kolluk kuvvetlerinin kontrol noktalarını aşarak köylerine gizlice girip yangınları durdurup, evlerinin yanmasına engel oluyorlar.

    eyy bu ülkenin şerefli yetkilileri, bu cennet vatanın maden firmalarına peşkeş çekilmek için kontrollü yakıldığının ihtimalini akledin. turizm firmalarının yağmalamasına izin vermeyin. azcık da olsa vicdanı olan nüfuzlu ve varlıklı vatansever iş adamı ve sanatçıları alabildiğiniz kadar hava desteği, yangın uçağı ve helikopter getirtin.

    güzelim memleketin cennet köşesinin daha fazla yok edilmesine göz yummayın. bu bir doğa işgalidir. ülkenin güzelliği yok ediliyor. ses olun, anlatın. evlerini yitiren köylüler, evi orman olan hayvanlar, yuvası toprak olan ağaçlar için ses verin.

    bu kıyıma dur deyin.

  • gören de sanacak ki; ibb diye bir ülke var türkiye'nin komşusu. türkiye'de mükemmel bir fiyat istikrarı sağlanmışken ibb ülkesinde halka zulüm olsun diye habire zam yapılıyor.

  • "fakir misin nesin?" demesinler diye ayni kiyafeti ust uste 2-3 gun giymek yerine her gun yeni bir kiyafet giyip bir kere giydigin eski kiyafeti de dolaptaki tertemiz kiyafetlerin arasina geri sokamamaktan kaynaklanan durum. simdi saydim, sandalyenin uzerinde 4 farkli kiyafet var. sandalyede biriken kiyafetler sayesinde yataginda kitap okuyup, ders calisan ve laptop kullanan bir nesil yetisti.