hesabın var mı? giriş yap

  • doğruysa skandaldır. 30 cmlik rambo bıçağıyla silahsız bir adamı kalbinden bıçaklamanın cezası dünyanın her yerinde en az 20 yıldır.

  • bugünlerde iş bankası reklamlarında görülebilen vapur.
    karadeniz vapuru hakkında "atatürk'ün sergi vapuru" isimli bir kitap var. vapurun ikinci kaptanı süreyya gürsu’nun 1935 yılında deniz mecmuası’nda yayınladığı seyrüsefer hatıralarından derlenmiş.

    kitabın linki

    kitap son derece ilginç. hem adeta 20'li yıllarda avrupa'yı bir gezmiş oluyorsunuz. hem de o dönemin türklerinin gözünden avrupa'yı gözlemliyorsunuz hem de türkiye'nin avrupa'daki imajı hakkında fikir sahibi oluyorsunuz.

    bir sergi vapuru hazırlayıp avrupa'nın bütün önemli limanlarına göndermek gerçekten çok büyük bir vizyon. büyüksün atatürk...

  • çok iyi anladığım mağduriyet.
    direnişçiler benim de bir arkadaşımın kaynının amcasının dayısına osurmuşlar.

  • çekimlerinin çoğu basmane'de gerçekleştiren sağlam bir zeki demirkubuz filmi. bir sahnesi çok komiktir. derya alabora haluk bilginere der ki:
    "-işim var şu çocuğa bak biraz..."
    haluk bilginer der ki:"tamaammm.."
    derya alabora haluk bilginer'i uyarır:"sakın kaybetme ha. dalgınsındır sen."
    bunun üzerine haluk bilginer der ki:"çakmak mı lan bu?"
    işte bu ufak diyalog yönetmenin ne kadar iyi bi gözlemci olduğunun minik ve mizahi bir kanıtıdır.
    (bkz: en sık kaybedilen şeyler)

    bunun yanı sıra fimde bir kır sahnesi vardır ki, haluk bilginer'in 7 dakikayı aşan tiradıyla unutulmazlar arasındaki yerini almıştır. bekir* bir yandan cigaralağını çeker, bir yandan hastalıklı bir aşkın ve hayatın geride bıraktığı 20 seneyi anlatır yusuf'a *. olağanüstüdür... tek kelimeyle olağanüstü...

  • filiz akın’ın siyah taşı bebeği zannedip sarılarak ağlaması. aman allah’ım nasıl bir travmadır çakmak çakmak gözler, simsiyah yassı taş. oturduğu yerde sürekli sallanan bir kadın. bilenler yeşillendirirse ben de ismini hatırlarım.

    edit: filmin adı yavrum imiş. filiz akın değil, (bkz: semra sar) imiş. ertem eğilmez filmi imiş ayrıca. karataşlı emine işte ekşinin gücü, iyi ki varsınız şu cahili aydınlattınız *

  • başlığı altında saçma sapan entry'lerin girildiği takım. adam olsaydık da hatay'a 3-0 değil 1-0 yenilseydik. ya da 90+5'te kendi sahamızda rize'den 4. golü yemeyip 1 puan bari alsaydık. 76. dakikada 3-1 öne geçtiğimiz maçta beşiktaş'a 4. golü atıp şampiyonluğu genel averaja bırakmasaydık. şampiyonluk maçında averaj lazımken emre akbaba ve arda turan gibi el frenlerini ilk 11 başlatmasaydık. bunların hiçbirinin suçlusu hatayspor değil. 30 yıldır ankaragücü maçını konuşan beyinsiz adamlardan bi farkınız olsun.

  • muhtar köye gelen milletvekiline “iki büyük problemimiz var.” der.
    milletvekili: “lafı mı olur muhtar, söyle halledelim.”

    “birinci sorun” der muhtar “köyde sağlık ocağı var ama doktor yok.”
    “hemen sağlık bakanını arayıp hallediyorum.” der milletvekili. cep telefonuna çıkarıp birisiyle konuşur.

    “tamam, doktor yarın sabah burada olacak. ikinci sorun neydi?”
    muhtar: “köyümüzde hiçbir cep telefonu çekmiyor.”

    debe editi: du bist eine komplette enttäuschung.