ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hastası olunan sözler
-
''hapşırdığımızda çok sev diyen bi sevgilimiz olmasa bile yavaş amk diyen dostlarımız var.''
kutu oyunları
-
kutu oyunlarının faydaları nelerdir? bir kutu oyunu hobisine sahip olmanın aşağıdakiler dahil pek çok faydası vardır:
sosyalleşme: masa oyunları, arkadaşlarınız ve ailenizle sosyalleşmenin harika bir yoludur. birlikte oyun oynamak, yüz yüze etkileşime ve paylaşılan bir deneyim üzerinden bağlanmaya olanak tanır.
zihinsel uyarım: tahta oyunları zihinsel uyarım sağlayabilir ve beyin için egzersiz yapabilir. oyuncuların stratejik düşünmesini, kararlar almasını ve sorunları çözmesini gerektirir.
stres atma: masa oyunları oynamak, stresi azaltmak ve rahatlamak için harika bir yol olabilir. günlük rutinden bir mola verir ve gevşemeye ve yeniden şarj olmaya yardımcı olabilir.
geliştirilmiş iletişim becerileri: masa oyunları, iletişim becerilerini geliştirebilen ve ekip çalışmasını teşvik edebilen oyuncular arasında iletişim ve işbirliği gerektirir.
aile bağı: masa oyunları, ailelerin birlikte vakit geçirmesi ve ilişkilerini güçlendirmesi için harika bir yol olabilir.
eğitim: pek çok masa oyununun eğitici değeri vardır ve oyunculara tarih, bilim, matematik ve diğer konular hakkında bilgi verir.
yaratıcılık: masa oyunları, özellikle hikaye anlatımı veya rol yapma içeren oyunlar, yaratıcılığı ve hayal gücünü de geliştirebilir.
genel olarak, bir masa oyunu hobisi, sosyalleşmeden zihinsel uyarıma, eğitime ve ötesine kadar bireyler ve aileler için çok çeşitli faydalar sağlayabilir. zaman geçirmenin eğlenceli ve ilgi çekici bir yoludur ve hayatın birçok yönü üzerinde olumlu etkileri olabilir.
kaynak
metin feyzioğlu'nun rte'yi çılgınca alkışlaması
-
sırf yeşil pasaport için muhalif adamlar bile böyle oluyorsa, rant için cebine milyon dolarları atan adamları düşünemiyorum.
anne oğul diyalogları
-
oğul - kardeşim
anne - benim de annem olan kadın.
oğul kişisi havuzda çalışmakta, bu yüzden hergün işe parmak arası terlik giyerek gitmektedir. terlikleri çok eskimiştir ve her bir tekinin altında delik bulunmakta yürürken ayağının ufak bi kısmı yere değmektedir. oğul kendisine yeni terlik almıştır, terliklerle eve gelir ve olaylar gelişir...
oğul - ben bu yeni terlikleri yolda giymeyeyim, işe giderken eski (altı delik) terliklerimle gideyim işte yenilerini giyerim.
anne - oğlum sen evlenince karına da eskimesin diye haftada bir atlarsın.
(100% gerçek)
asansörde yiyişen türbanlı
-
(bkz: o son ayranı içmeyecektik)
lord eddard stark (sözlük yazarı)
-
mağdurmuş, dolandırılmış, akp'yi senelerdir destekleyen kendisi bile bu haksızlıklara uğruyorsa artık oy vermeyecekmiş.
bakın ahlakı görün. güce tapmak, rant peşinde koşmak tam olarak bu.
sadece oy attığı için bile ayrıcalık bekliyor. akp'ye oy atmayan onca insan adaletsizliklere maruz kalabilir bu kafaya göre sakıncası yok.
yeni mezun psikolojisi
-
şöyle bir şeydir:
"hemen bir iş bulup, içine sazanlama atlamalıyım. maaş, işin içeriği, şirketin yapısı vs. önemli değil. bi yerden başlayayım da, daha iyi olur nasılsa... zamanla yükselirim."
yükselemedi.
fakir evlerinde sıkça kullanılan cümleler
-
reis konuşuyor ayten sesi aç
biranın 7.50 tl olması
-
tamam. ikna oldum hemen evde bira yapımına, küvette boğma rakı yapmaya başlıyorum.
"vpn kullan"
"sarma sigara iç"
"evde bira yap"
bir sonraki aşamayı merak ediyorum gerçekten.
o ses türkiye
-
ebru gündeş'in murat boz'a "rol çalıyor" çıkışına annemin, "senin kocan ne çalıyor?" demesiyle hane halkını yerlere yatıran yarışmamsı.
erdil yaşaroğlu'nun herkese telif davası açması
-
aslında olmasını beklediğim bir olay, instagram nedeniyle karikatür dergilerinin satışı dip yaptı. birçok sayfa dergilerin çıktığı gün tüm karikatürleri paylaşıyor.
dergiler defalarca açıklama yapmıştı "en azından eski karikatürleri paylaşın" diye.
karikatür birçoğuna göre basit bir eğlence aracı gibi gelebilir ama insanlar buna gecelerini gündüzlerini katarak para kazanmaya çalışıyor.
karısını döven adamın eve gelen polisi öldürmesi
-
polislere sadece "şiddet içermeyen eylem yapan eylemcilere gaz sıkma, plastik mermi eğitimi" dışında "gerçek polislik eğitimi" verilmesi gerktiğini gösteren acı olay.
manhattan
-
woody allen'in hannah and her sisters, annie hall ve crimes and misdemeanors ile birlikte en bilinen, kendisi sonradan pek beğenmediğini söylese de en önemli filmlerinden biridir.
modern yaşamın başkenti diyebileceğimiz new york'un manhattan'ında bir grubun karmaşık duygusal ilişkilerini konu edinir. allen yüksek ihtimalle kendisini oynamakta, diyaloglarda kendi korkularından, saplantılarından, vesveselerinden bahsetmektedir ve aslında bu cesareti için takdiri haketmektedir. çünkü allen filmde aslında bir çoğumuzun kendine itiraf edemediği duyguları ve yaşamaya cesaret edemediği şeyleri yaşamış biri olarak tüm bunları dürüst bir şekilde eğrisiyle/doğrusuyla aktarmıştır.
filmin en güzel kadını tabii ki ernest hemingway'in torunu olduğunu öğrendiğim mariel hemingway idi. ilginç bir not: manhattan'daki rolü ile oscar'a aday olan hemingway yıllar sonra nedense sermiyan midyat'ın ay lav yusunda rol almış.