hesabın var mı? giriş yap

  • plastik şişe doğada 5000 yıl sonra yok oluyormuş. 1.si kim o kadar bekledi de gördü amk, sallamayin. 2.si dün attım, sabah yoktu.

  • kızının kullandığı tablete kredi kartı bilgilerini girip kızı o kredi kartını kullanarak birine para gönderince gönderdiği kişiyi soyguncu ilan eden demet akalın'ın haksız isyanı.

  • kardan adam yapmak için en ideal kar, hava sıcaklığı donma derecesinin biraz üstündeyken (- 0°c ile 2°c arasında) ortaya çıkan, hafif nemli kardır. bu sıcaklık aralığında, karın bir kısmı erir ve ortaya çıkan nem, buz kristallerini birbirine bağlayan bir yapıştı görevi görür. en iyi tutunma için gereken ideal nem oranı %3 ila 8 civarında olmalıdır. karın nem oranı %15'e ulaştığında, ortaya sulu kar çıkar ve verilen şekli koruyamayacak hale gelir.

    sıcaklık donma noktasının altına indikçe, kar içerisindeki su azalır, buz kristalleri daha düşük bir yüzey alanına sahip olur ve daha az yapışkan hale gelir. bu da, kardan adamınızın sağlam olmamasına neden olur.

    kardan adamın, ısıyı emip, karı eritme eğiliminde olan asfalt ya da beton yüzeyler yerine, toprak bir zemine ve gölgelik bir alanda yapılması, daha uzun süre erimeden formunu korumasına yardımcı olur.

    küçük bir kartopunu elinizde ısıtıp, sıkıştırarak başlayıp, aynı yöntemle kartoplarını büyütmek gerekir. elinizden gelen sıcaklık sayesinde erimeye başlayan kar ile ortaya çıkan ve kar kristallerini birbirine bağlayan su, daha sonra tekrar donarak kardan adamınızı daha sağlam hale getirecektir.

    ağırlığı dengede tutmak için, kardan adamı 3-2-1 boyut oranlarına göre yapmak iyi bir tercihtir. kardan adamın en altında bulunan, en büyük kartopu, kafasının 3 katı, ortada bulunan ortanca kartopu ise kafanın iki katı olmalıdır. her bir katman yerleştirilmeden önce, bir alttaki katmanın üst kısmı düzleştirilmeli ve bir üst topun temas edileceği yüzey alanı artırılmalıdır.

    iyi eğlenceler.

    kaynak: science focus

  • videoda kadınlar tuvaleti erkeklerinkine oranla çok daha temiz (tuvalet taşının beyaz olduğu görülüyor en azından). sebebi ise her tuvaletin kilitli olması ve bu kilitlerin tuvalet başına 8-10 kişiye dağıtılması. başında da bir tane bekçi var. bence çözüm işe yaramış.

    tuvalet gerçekten çok ciddi bir sorun. sadece hindistan gibi (özellikle videodaki gibi) çok fakir bölgelerde değil; everest gibi maliyetli, dolayısıyla gelir seviyesi yüksek kişilerin gittiği yerlerde de sorun olabiliyor.

    kim dediyse doğru demiş. (bkz: nerede çokluk orada bokluk)

    edit: @bilgehankalkan'a teşekkürler. sayı 80-90 kişiymiş, yine de çok daha temiz.

  • özür dileriz seni yorduğumuz için, biz linke tıklar kararı okuruz.

    edit: 15 eylül 2021 tarihi itibarı ile aşı olmayanların işine son vereceklerini duyurdukları karardır.

  • 8 sene önce evlendim kendisiyle 4 yaşında kızımız var. trip konusu çok önemli o konuda hakkını yemeyeyim. evlendiğimizde ki nikah yaptık düğün yok.iş yerinin bodrumunda alçıpan duvarla böldüğüm bir artı bir ev yaptım 9 ay orada yaşadık bir yatak bir koltuk dolap tv ile. çok mutluyduk . hanginiz kızınızı verir böyle bir adama. annesi babası da biliyordu yaşantımızı dedilerki beraber mutluysanız çöplükte yaşayın. önemli olan mutluluğunuz. sonra şartlar şehirler değişti başka bir şehirde hayata başladık başka iş, ev tuttuk ilk gün yatak süngeri aldık camlara gazete yapıştırdık 1 ay öyle idare ettik sonra tv ve koltuk sonrasında orta sehpa, sehpaya ayaklarımızı koyduk dedikki bizim lan bu sehpa güldük . kaçınızın anne babası kabullenirdi bunu kızlar ya da siz premsestiniz. şimdi güzel bi işim ve gelirim var annemin en sevdiği gelini yalan olmasın günde iki kere konuşurlar telefonda yaprak sarmasından karnıyarığa yapar hepsini telefondan anneme sorarak öğrendi. kızımın ana dili rusça akıcı türkce konuşuyor. eşim ing. yeminli tercüman, avukatlık okudu. ispanyolca biliyor benden iyi türkçe konuşuyor. ego sıfır trip hiç yok aileye saygı sonsuz annelik çocuk yetiştirme muazzam. eyyorlamam bu kadar.

  • altunizade capitol d&r'da, kitap rafları arasında, 15-18 yaş arası olduğunu düşündüğüm bir hanım kızımız tarafından dile getirilen hayret ve sevinç cümlesi. muhtemelen son 2 yıldır ilk defa kitap okumasına neden olacak bu kutlu olayı giyim kuşam ve prozodi açısından kendisinden ve birbirlerinden ayırt etmenin mümkün olmadığı arkadaşları ile paylaşırken kulak misafiri olduğum kutlu haber.

    aslında bir nevi yardım çığlığı olarak da algılamak mümkün. şu birkaç kelimelik kısacık cümleden bile son 20 yıldır yaşadığımız yadsınamaz mallıklar ile ilgili fikir edinmek mümkün değil mi a dostlar?

    halid ziya uşaklıgil'i tanımıyor veya bu sıradan dizinin bir uyarlama olduğunu bilmiyor olması değil bence mesele. kanımca, çok daha ciddi bir mesele var bu cümlede!

    kitap kavramı, "çıkan", zamanı gelince yeşeren veya düzenli servis edilen bir obje olarak algılanmaya ne zamandan beri başladı?

    turfanda hıyar mı lan bu?

    tamam gazetelerdeki boy boy ilanlardan, marketlerdeki cikletlerin kenarına koyularak satılanına; her televizyonu açtığımızda son yazdığı kitabını kameralara tutarak röportaj veren yazarlardan, dergilerin yanında eşantiyon verilenine, "kitap" ön planda sanki endüstriyel bir ürünmüş gibi algılanmaya başlanmış olabilir. ama bu kadar da mı koptuk gerçeklikten artık?

    bir kitap, bir beste, bir heykel veya resim ne zamandan beri ısmarlama mobilya, kesilmiş çelik veya banttan üretilen buzdolabı muamelesi görmeye başladı arkadaş!

    hani bu ülkenin çocukları manevi değerlere bağlı ve muhafazakar kişiler olacaklardı. hani şanlı tarihimiz ve asil milletimizle gurur duyacaktık. gavur ve gomonist propagandalarından koruyacaktık yavrularımızı. bu yüzden asmadık mı lan sağdan soldan 50 kişiyi. bu yüzen işkence görmedi mi binlerce genç aydın.

    ne oldu gladio'nun pezemenkleri? daha bıkmadınız mı yalan söylemekten? "yanılmışız, her şeyi istediğimiz gibi uyguladık ama sonuç bklediğimiz gibi olmadı. özür dileriz" de demediğinize göre, o söylemlerinizin de hiçbiri sikinizde değilmiş demek ki!

    manevi değeriniz ana akım` :mainstreammedya, milli değerinizwall street` borsası olunca, yine de şükredin bizim gençliğe hıyar ağaları. delikanlılar birbirini dürtüp "kalem ve klavye icat olmuş olum biz de yazabilecekmişiz" diye geyik de çevirebilirlerdi. size kalsa bu ülkeye bilgisayar ekipmanı olarak sadece mouse sokardınız ya...

  • günaydın, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük saçmalığı. lan sen binlerce yıl evrim geçir en üst yaşam formuna dönüş ama hala yaşamak için çalışmak zorunda kal. hadi çalışmasını da geçtim, en azından metrobüse binmek zorunda olmasaydık arkadaş en azından buna insan gibi bi' çözüm bulsaydınız. yoksa binlerce yıl önce sabah uyanıp mağarasından tarlasına yürüyerek gidip buğday tohumu eken atalarımızdan ne farkımız var allah aşkına, aradaki en büyük fark yürüyerek değil de metrobüsle gitmemiz mi? yazıklar olsun. evet.