• son üç beş senedir peydah olmuş, insanı denizden de karpuzdan da soğutan garip mekanların genel adı.

    temelinden tutarsızdır bunlar. insanlara denize girme ve bu esnada eğlenme olanağı sunan, iyi niyetli misyoner görünümündeler. iyi de biz zaten siz yokken oradan denize giriyor ve gayet de eğleniyorduk. sadece denize girmek için para vermediğimiz gibi, plajın tümünden faydalanıyorduk. birşey içmek istersek de gidip plajdaki büfeden, yahut "kolafantasıpraytbirasuuuu" diye bağıran kavrulmuş tenli gençten alıyorduk içeceğimizi. kolaya on milyon falan vermiyorduk.

    sakın bana "serbest piyasa bilader", "hizmet sunuyorlar, beğenmezsen gelmezsin"lerle gelmeyin. (bkz: jandarma biz sosyalistiz) sahiller hazine arazisi, yok öyle parsellemek. bu bir. senin serdar ortaç'lı müziğini bütün sahil dinlemek zorunda da değil,iki. esas önemlisi senin orada enjekte ettiğin "dans-ectasy-karşı cins kaldırma-inadına eğlence-marka giyinme- seks seks seks" kültürüyle beyni uyuşan insanlar (maalesef) 365 gün beach'te yaşamıyor. sağda, solda karşımıza çıkıyorlar. ne olcak bu gençlerin terapisi? hayat hiç de beach'teki gibi değilmiş di mi?

    zaten yazın gidilecek neresi varsa, gece hayatını televole'ye çevirdiniz. denizden çıkın gidin kardeşim. millet bi "nasıl görünüyorum acaba" kaygısı olmadan güneşlensin, tribe girmeden denizine girsin, karpuzunu yesin. karpuzu bugünlük yemeyivereyim ya da, kafanızda patlasın on kiloluk diyarbakır karpuzu.
  • halk plaja indiginde vatandasin denize hala gonul rahatligiyla girebildigi yerler biic kilablar. oyle ki, denize girmek icin para verilen bu mekanlari mesken edinenler donuyla denize girine, deniz kiyisina kendi yemegini getiren kimselerle yan yana oturmak zorunda kalmiyor.
    ayni siniftan insanlarin veya o sinifa dahil olmak isteyen bireylerin tum gun birbirini dikizleyip birbirlerine hava attiklari bu sterilize mekanlar son birkac senedir turkiye'nin en "in" yerlerinde plajlari isgal etmis durumda. ozellikle kucuk balikci kasabalarinin sahillerini isgal eden bu mekanlar buyuk sehirlerdeki igrenc yasamin aynasi konumundalar. adeta, sehirden kalkip tatilleri sirasinda bu sterilize mekanlari mesken edinen insanlarin "sekerim ben cesme'deyim", "@bodrum kuum beach" diyebilmeleri icin yaratilmis sehirli eglence mekanlari diyebiliriz belki de. hal boyleyken, bu tatilci kitle her ne kadar @alacati zikkim biic diye twitler dosuyor olsalar da gercek anlamda bir lokasyon degisikligi yasamis olmuyorlar. bunu nedeni sehirden gelen tatilcilere hitap eden bu tur mekanlarin sehirde ne varsa onu bu kucuk balikci kasabalarina getiriyor olmalari. tek fark mekanin deniz kiyisinda olmasi ve buna bagli olarak kostumlerin degismesi.
    sehirdeki hayatlarinda belli mahallelerden cikmayan, bos zamanlarini avm'lerde (artik sadece luks avmlerde), pahali eglence mekanlarinda, yeni trendlesen aktivitelerde degerlendiren bu guruh icin bu mekanlarin kullanimi da trend olup olmamalarina gore degisiyor. bu sene "in" olan yer bodrum'sa seneye yeni bir akima kapilip alacati'nin icine etmeye giderken gorebilirsiniz bu guruhu. "out" oldugu icin terk ettikleri bodrum'dan "in" oldugu icin yeni mesken edindikleri alacati'ya gectiklerinde yaptiklari, tattiklari hicbir degisiklige ugramiyordur. istanbul'u bir sene bodrum'da yasamis, artik bu sene alacati'da yasiyor olurlar en fazla. yine birbirini bastan tirnaga inceleyip kiskanclik krizlerine giren diyet hastasi yogasever kadinlar, yine birbirine jet skini tek elle tutup hava atmaya calisan minimal erkekler bir arada demet akalin parcalarinda eller havaya takiliyor olurlar.
    bu guruh icin bodrum'da sarnic'ta saat 5'te 5 liraya ikram edilen bir adet simitin 500 metre ilerideki bir firinda 50 kurusa uretiliyor olmasi; mulkiyetciligin doruklarina varip sahili ve denizi kendilerinin ilan eden, neredeyse osurugunu "bu cok egzantirik bir sey" diye parayla satacak isletmecilerin varligi; tatillerinde kendi sehirlerini yasayabildikleri surece onemli degildir.

    balikci kasabalarini isgal eden beach clublar sehirli yasam tarzinin sehirlilerci nasil virus gibi yayildiginin, yerele saygisizligin, mulkiyetciligin, kredi karti limitim kadar konusurumculugun, minimal zekanin gostergesidir. siz de, sehiri gittigi tatil mekanlarina beraberinde getirip "tatilleri" sirasinca beach clublarda takilan, avm'leri gezen, alisverisini supermarketten yapan, kahvesini starbucks'tan icip yemegini burgerking/mcdonald's'tan yiyen sikko yasam formundansaniz sizin icin hos bir parca biliyorum:

    dumb fuck
  • insanların plajda karpuz kesip yeme alışkanlıklarını elinden alan ve adeta kanserli hücreler gibi yayılan mekanlar.
    birileri hukuki açıdan birşeyler yapmazsa, yarın ücret ödemeden denize girebilinecek kumsal,koy kalmayacak.
  • kendine para harcayacak eşşek arayan bikinili, bol bakımlı çıtırlar sayesinde deve yükü para kazanan mekanlar.
  • bir sürü tikinin ray-ban marka damla şekilli aynalı gözlüklerini takıp sarıya boyanmaktan keçeleşmiş saçları tek parça haline rüzgarda dalgalanmaya çalışırken marsık gibi yanmış tenlerine giymiş oldukları neon renkli mayolarıyla güneşin altında bütün gün ziraat öküzü gibi yatıp bir salataya 30 ve bir colaya 10 lira verip temiz sandıkları deniz'i izledikleri ama asla denize girmedikleri yerlerdir.
  • illegal olarak kıyıları işgal etmiş haydut mekanlar. çöplerinden, bangır bangır sesinden ve buralara para verip giden herkesten nefret ediyorum. devletin bu mekanların hepsini kıyılardan kovması lazım.
  • tamam beach clublar leş de, halk plajları da çok kötü. tertemiz düzenlenmiş, bedavadan biraz pahalı her gün temizlenen halk plajında sigara izmaritleri, bebek bezleri, çekirdek kabukları, piknik çöpleri ne ararsan var. her gün temizlenmesine rağmen. belediyenin koyduğu şezlongda oturup tırnak kesen bile gördüm. donla, uzun basma elbiseyle denize girenler, denize basbayağı sıçanlar(yüzen bok gördüm), herkese öküz gibi bakanlar cabası. denize girmek için ya bu beachlere avuç dolusu para vermek ya da yukarıdaki rezilliklere katlanmak gerekiyor. yok mu bunun bir arası? yunanistan nasıl başarıyor? mis gibi bütün plajları.
  • (bkz: #141535218)
    şu entryde de bahsedildiği gibi, aynen böyle, beach clublar da, oteller de, kumsalları işgal edemez ve parselleyemez. kıyı kanununa aykırı. denizin kıyıda bittiği noktadan suların ilerlediği doğal çizgiye kadar olan kumluk, taşlık vs kısım, bizim anladığımız dilde kumsal (taşlık, çakıllık veya iskele de olsa farketmez); tüm halkın serbest bir şekilde kullanımına açıktır ve özel bir mülkiyet gibi işletilemez. beach clubı işletenler veya oteller plaja şezlong şemsiye gibi hizmetler kursalar da, bunları sadece kendi müşterileri kullanabilmeli ancak o kıyı şeridi olan deniz bitim çizgisi ile sahil şeridi arasında kalan bölgede, ister kumun ister taşların üzerine, herkes serbestçe kendi şemsiyesini çakabilme, havlusunu serip yatabilme hakkına sahiptir. denize girme hakkından bahsetmiyorum bile. özel mülkiyet şeklinde bir girişi, çıkışı, kapısı olan; para ile girilen ve parasını ödemeyenin giremeyeceği özel işletme ancak sahil şeridinin gerisine kurulabilir. para vermeyenlerle yan yana güneşlenmek istemeyenler için, bu tesisler ancak kıyı şeridinin gerisine kurulabilir. denizin sularının vurduğu kumsalı tesis ile işgal edip, bir de buraya para vermeyeni almamak kıyı kanununa tamamen aykırıdır.

    benim bundan anladığım, beni kumsala sokmayacak herhangi bir adam olduğunda; polisi ya da jandarmayı arayarak şikayette bulunabilirim. neticede kanuna karşı geliyor.

    ayrıca; google haritalardan avustralya kıyılarına zoom yaparsanız, uçsuz bucaksız bomboş plajlar görürsünüz. bütün tesisler, oteller, işletmeler hepsi kumsalın gerisinde. kumsala ve denize erişimde hiç bir yerde tek bir engel bile yok.
  • bu işletmelerden yararlanmak istemeyen kişilerin kendi havlusunu kumsala sererek denize girmelerinde bir sakınca yok! suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan kıyı çizgisi ile kara yönünde su hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çakıllık, kayalık ve benzeri alanların doğal sınırını ifade eden kıyı kenar çizgisi arası kalan yerlerde bu tarz yapı ve tesislerin yapılması mümkün değildir. kıyı kenar çizgisinden karaya doğru olan alan ise sahil şeridi olarak ifade edilmektedir. işte 'beach club' olarak adlandırılan yapı ve tesisler ancak sahil şeridinde yapılabilir. örnek verecek olursak, 'beach'lerin denizin başladığı yere şezlong ve şemsiye koymak suretiyle bunları kiraya verdiği görülse de bunlardan yararlanmak istemeyen kişilerin kendi havlusunu kumsala sererek denize girmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır. zira işletmelere ürünlerini satmaları için izin verilen alan kumsalları kapsamamakta, kumun, çakılların vb. bittiği yerden itibaren başlamaktadır. ancak maalesef birçok yerde, sanki kumsallar da işletmelere özel tesis edilmiş gibi vatandaşların kumsallara sokulmaması şeklinde müdahaleler görülmektedir. bu uygulamaların tamamı hukuka aykırıdır. bkz.: https://www.gazeteduvar.com.tr/…nfrb_brz4s4xsjem06u
  • ortadoğu zihniyetlilerin bol virüslü eğlence alanlarıdır.
hesabın var mı? giriş yap