• bebek camiinin hemen yanıbaşında,unutulması zor anılara sahne olmuş salaş mekan.

    insanların henüz yüksek sesle konuşmaya cesaret edemedikleri bir yılın güneşli bir akşamüzeri.
    bebek kahve tıklım tıklım.
    kapıda iki teyze belirir, yer bulabilme umudu ile masalara bakınırlar. kimse oralı olmaz.
    arkalarda bir masada, önünde katlanmış gazetesi ve boş kahve fincanı ile yaşlı bir bey oturmaktadır, teyzelerin masa arandığını farkeder. ayağa kalkar. teyzelere oturmak isterlerse masadan kalkacağını söyler uzaktan. hatta "buyrun" der.
    teyzeler, ya masanın yerini beğenmemiştir, ya da mazallah bir erkek ile muhattap olmak niyetinde değildirler. yaşlı beyi bir şey söylemeden elleri ile terslerler.
    bu durum kahvede oturan hemen hemen herkes tarafından görülmüştür.
    tam da yaşlı bey rezil oldu diye üzülmek üzere iken, ki hafifçe kızarmıştır adamcağız..
    teyzelere bir kere daha dönüp, bu sefer yüksek sesle
    "iltifat gerekmez size bundan öte
    kırık sandalye bile fazla böyle göte"
    deyiverir.

    bir kahkaha tufanı yükselir bebek kahveden.
    teyzeler yokolurlar.
  • okan bayülgen ve onu görmeye, gömdürmeye gelen motor karılar, ne bok yedi de ünlü oldu elif kiramer ve onun gibilerin mekana musallat olmadığı yıllarda, boğaziçi üniversitesi hocaları, öğrencileri, akmerkez in arsasında top oynayarak büyüyen bir nesilin burası bizim kave diye hergün uğradığı ve sahiplerinin alnından öpülesi adamlar olmasından dolayı yıllar geçse de unutulmayan kahve. sevgilisiyle bebek kahveyi ilk adımı atan hatun kişi, sevgilisinden ayrıldığında bir zaman uğramaz idi mekana. senin dün miktiğini ben de evvelsi gün miktimli yıllara 10 vardı o zamanlar...
  • ünlüler görülmeye gidilip de görünce görmezden gelinir gibi yapılan kahve.
  • burada para kahveye değil bebek'e verilir.
  • o kadar sosyete zuppeye karsin, kisin bir haftasonu iceri giren iki balikci abiyi kahve sahibinin en kral yere (en gunesli, en genis vs) oturtmasi, masalarina oturup onlarla sohbet etmesi ve ikram da kusur edilmemesi sayesinde takdir kazanmis mekan.
  • hesabı neye göre hesapladıklarını merak ettiğim mekan.bir ay önce 1 çay ,sade menemen ve söğüş tabağına 35lira aldılar,dün ise 3çay ,peynirli menemen ve söğüş tabağına 25 lira aldılar.burada zaten hesap istediğinizde yanınıza garson yanaşıp sessiz bir şekilde sizinki şu kadar diyor. artık garsonun insafına kalmışız demek ki. bu arada dünkü garson çok kibar ve beyefendi tipliyken diğerini hiç gözüm tutmamıştı.tüm bunların haricinde çayı güzel ,menemeni güzel ,rahat bir yer .arada kendinize güzellik yapacaksanız daha kurumsal bir yere göre burası tercih edilebilinir.ünlü var diyorlar, önünde deniz varken ünlüye bakmanın anlamı yok bence
  • manzara yok dogru duzgun. car car konusan bi suru insan. sabah sabah hic cekilmeyen mekan. spor giyinip les gibi makyajla gezen bi suru hatun.
    ne isim var.
  • bardak çayın 3 tl. olduğu mekan. yazılanlara ve benim gözlemlerime göre, cem özer ve burak kut devamlı burada takılıyorlar sanırım.
  • gitmeyin, net.

    bir arkadaşımla dün gitme fırsatım oldu, o daha önce geliyormuş buraya. ben böyle bir yerden habersizim. öncelikle mekanın hiçbir numarası olmadığının baştan altını çizeyim. öyle şansa tam deniz kenarında yer bulduk. deniz kenarı dediğimiz de öyle wooow dedirtecek bir manzara yok. önünde tekneler olan sıradan bir yer, hani o tekneler manzarayı bile engelliyor ki çok geniş açısı felan da yok. hani nasıl bu kadar ünlü olmuş anlamıyorum.

    garsonlar aşırı derecede suratsız. bazen en basitinden çay istiyorsun 10 dakikaya geliyor. çay dediğin şey 1 dakikada gelmesi lazım, öyle çok masası olan bir yer de değil.

    tavla oynamak istedik 10 lira istediler vazgeçtik, menü felan yok. 4 çay 2 türk kahvesine 35 lira para verdik. o ince belli bardaktaki çaya 5 lira aldılar, cidden koydu. aslında tavladan anlamam lazımdı da, tam çözememişim. hani ben güzel bir şeye parasını veririm, sıkıntı değil. ulan alt tarafı uyduruk çaya sırf mekan popi olmuş, ünlüler geliyor diye 5 lira almak nedir be? hem de bu hizmete karşı. çay dediğin en kral, en mükemmel mekanda 3 liradan fazla etmemesi lazım, ince belli bardakta çay sonuçta, gerçi o bile çok. yemişim bebek'ini.

    gidin bir sürü bebek'te denizi gören mekan var. en kötü, hiçbir şey yapamasanız bile gidin bebek starbucks'a, kat kat iyi manzarası var.

    hayır, gerçekten sinirlendim. daha önce de böyle hani fahiş mekanlara gittim de, hepsinde iyi kötü hizmetin karşılığını aldığımı hissediyordum. ilk defa bu kadar verdiğim paraya acıdığım mekan oldu, gitmeyin. ünlü felan da görmedim ayrıca.

    not: ayrıca kredi kartı geçmiyor.
  • zamaninda* okul* kirilarak gidilen, sabahtan aksama anlamsizca king ve briç oynanan, daha sonra üniversite döneminde de ayni faaliyetlere devam edilen, "sükrü abi bi büyük adaçayi", "abdullah abi bi elliiki, tabela, dört de çay" gibi nidalarin sikça duyuldugu, bazi sansli kisilerin askerliklerini yaptiklari (bebek gümrük muhafaza karakolu), 1983 yilinda kar yagarken bir rober daha briç oynama sevdasina mahsur kalinan yer... yeri ayridir, göz agrisinin hasidir...
hesabın var mı? giriş yap