• ancak bir delinin bestelemeye cüret edebileceği ve ancak bir dahinin besteleyebileceği eser. ta ta taaa gibi basit bir temadan koca bir bölüm çıkarması eserin geri kalan kısmında yapacağı işlerin yalnızca ilk işaretidir. ilk bölümde takılıp kalmayın, gerisine de bakın, aklınız şaşsın. özellikle üçüncü bölümü son bölüme nasıl bağladığına dikkat edin.

    üstadın kendisinin de goethe'ye söylediği gibi:
    dünya bir sürü imparator gördü ama bir tane beethoven var.

    dehanın elle tutulur birşey olmadığını zannedenlerin aleyhine müthiş bir delildir bu eser. elinizde tuttuğunuz cd'ye dikkat edin, o dehanın vücut bulmuş halidir.
  • ta ta ta taaa sesinin mors alfabesindeki "v" harfi oldugu ,"v" nin de victory anlamına gelmesinden dolayı bbc radyosu bunu ikinci dünya savaşı boyunca mesaj kaygılı egilimlerinde kullanmıştır..."kader kapıyı böyle vurur" diye düşündüğü rivayet edilen beethoven'ın, gergin bir kader anlayışı oldugunu anlamak için zorluk cekilmez. nedense yaratıcı güçleri doruklarında olan sanatçılar kaderden öyle çekmişlerdir ki çaykovski de dördüncü senfonisinde nesesini yarıda kesen bir etken olarak göstermiştir kaderi. onun kaderi, trombonun soguk sesinden oluşsa da ille de kader bu kadar tüyler ürpertici olmak zorunda mı diye düşünür insan. bir de bu iki senfoni ,"klasik müzik cok dinlendiricidir baska da bir etkisi yoktur" diyenlerin agzına tıkaç oluşturur...
  • "a clockwork orange" filminde de kubrick, bu besteyle ilgili "kaderin kapiyi calmasi" efsanesine gonderme yapar; alex ve arkadaslarinin evine girdigi yazarin kapisinin zili 5. senfoninin 4 notalik temasindan olusur.
  • beethoven'ın ev sahibine borcu vardır. bir gün ev sahibi gelir ve kapıyı hızla "ta ta ta taaaa" seklinde yumruklar. beethoven'da içeride onun kapı vurus sesini piyanoda yapar..sonra arkası gelir. 5. senfoninin bestelenis öyküsünü konservatuardaki hocalar böyle anlatırlar..
  • op. 67 sıralı 5. senfoni, nam-ı diğer pastoral senfoni, daha sonra bizzat beethoven tarafından, hemen akabinde yazdığı op. 68, do minör 6. senfoni ile yer değiştirilmiştir. yani, 6. senfoni 'pastoral' olurken, 5. senfoni do minör ismini almıştır. ludwig van beethoven, senfonilerinin isimlerini, ithaf ettiği kişileri filan gün gelir değiştirir*. bu, hem kişiliğinin hem de eserlerinin dinamikliğinden kaynaklı olsa gerektir. nitekim, beethoven'ın gerilimli, melankolik ve derin anlamlı senfonileri daima tek sayılı; rahat, kaygusuz, neşeli senfonileri ise çift sayılıdır.

    en sevdiğim senfonilerden biridir. beşinci dendiğinde aklıma hep çetin altan'ın şu anlamlı sözü gelir: "belki de insan yeryüzüne, sabahları bir saat yürüsün ve beşinci senfoni’yi dinlesin diye gelmiştir..." senfoninin ilk yorumu 1808'de viyana'da gerçekleştirilmiştir. faruk yener'in aktardığına göre, beethoven yapıtın ünlü ilk dört notasını "kader kapıyı böyle çalar!" cümlesiyle tanımlamıştır. eser dört bölümden oluşur: allegro con brio, andante con moto ve son ikisi allegro'dur. dört bölümün de ana teması "kader motifi"dir.
  • ne alakası var anlayamadım ama; girişindeki dört nota, sürpriz bir şey göstermek isteyenlerin kullandıkları bir efekt* olmuştur.
  • yapitin ilk temsili 22 aralik 1808'de viyana'da 'viyana sehir tiyatrosu'nda verilen bir konserde yapilmistir. konserde ilgili yapitin yani sira

    beethoven piyano konçertosu no. 4
    pastoral senfoni
    beethoven do major missa(sadece gloria, sanctus ve benedictus bolumleri)
    beethoven korolu fantezi ve
    beethoven ah perfido baslikli 65 eser numarali konser aryasi'nin da ilk temsilleri gerceklestirilmistir. programda yer alan koncertoda beethoven solist olarak gorev almistir.

    ilk etapta sadece bir konser programi olarak goze carpan bu liste, uzerinde, yapitlarin muzik tarihindeki yerleri goz onune alinarak dusunuldugunde insanin aklini kacirmasina, bence, neden olabilir zira adi gecen yapitlarin hepsi tulerinin saheserleridir. ozellikle programda yer alan diger senfoni ve koncerto, turunun en seckin ornekleri arasinda yer almaktadir. bu harika yapitlarin hepsinin ilk temsillerinin ayni konserde yapilmis olmasi inanilmazdir. herhalde bu nitelikte yapitlar bugun bestelense her bolumunun ilk temsili ayri bir konserde yapilirdi.

    bu yapit tum zamanlarin en cok calinmis ve kaydedilmis muziklerinin basinda gelmektedir. ilgili olarak yine tum zamanlarin en unlu ses yaratilarindandir.

    yapit 4 bolumludur ve ilk bakista bolumler klasik yapi ve sirada gozukurler. ilk bolum hizli tempoda ve sonat formundadir. ikinci bolum tema (bu ornekte iki tema) ve cesitlemeler (iki tema olmasindan mutevellit cift cesitleme) seklindedir. 3. bolum scherzo final ise yine sonat formundadir.

    ancak yakindan bakildiginda bu bolumlerin muzikal iceriklerinin adi gecen yapilara ciddi istisnalar teskil ettigi gozlemlenir.

    yapitin ilk temsilinde bu yapit programda '6. senfoni' olarak geciyordu. konser programinda yer alan pastoral senfoni ise 5. senfoni olarak gozukuyordu. yapitlarin nota basimlari esnasinda bu numaralamalar gunumuzde bilinen halini almistir.

    yapitin bestelenisi yaklasik 5 yillik bir sureyi kapsar. bu beethoven gibi detayli calisan bir besteci icin dahi uzun bir suredir. gorulen o ki beethoven urettigi muzikal materyali bir araya getirmekte ve islemekte turlu sorunlar yasamistir ve bu nedenle besteleme surecine bircok kere ara vermistir.

    yapitin orkestralamasi ilginctir. ilk uc bolumunde o gune kadar kullanilan klasik bir orkestra kullanilirken final (4.) bolumunde pikolo, kontrafagot ve birer adet alto tenor ve bas trombon orkestralamaya dahil edilmistir.

    edit : yapit beethoven'in 9 senfonisinden minor tonda yazilmis 2 adet yapittan birisidir. digeri icin (bkz: beethoven senfoni no. 9). bolum surelemeleri kabaca 7 - 10 - 6 - 11 dakika gibidir. (tekrarlar dahil edilerek)
  • yapitin 1. bolumu en unlu bolumudur. sonat formuna gorece uyan bu bolumde beethoven iki adet temaya yer verir. 1. tema cok meshur kisa - kisa - kisa - uzun motifidir. buna motif demek daha dogrudur zira tema kelimesi hic olmazsa bir kac olcu surmesi beklenecek ve gorece mirildanilabilir bir muzik intibasi birakirken bu motif bu ozellikleri tasimaz.

    beethoven muziginde sik rastlanan bir olgu olarak bu kadar kisa bir motif, bolumun onemli bir kismi uzerine insaa edilecek sekilde islenebilmistir. hatta kimi muzikologlar motifin yapitin geri kalan bolumlerinde de kendini gosterdigini ve bu sekilde yapita olaganustu bir butunsellik kattigini 'iddia eder'ler. ilgili motifin benzerlerinin \ turevlerinin diger bolumlerde bilinci olarak mi kullanildigi yahut diger bolumlerde oldugu iddia edilen benzerlerinin zorlama ile bu motife mi benzetildigi konusu tartismali oldugu icin 'iddia eder' diyip birakmakla yetiniyorum.

    ozetle beethoven bu bolumde de az malzeme ile cok is yapma kabiliyetinin harika bir ornegini sunmustur.

    seriminin tekrari dahil 7 dakika kadar suren bolumun (allegro con brio'yu andante gibi calan yorumlari goz onune almiyorum) serimi 1,5 dakika kadar surer. daha ilk olcusunde sadece meshur motifiyle degil ancak orkestralamasiyla da dikkat ceker. sadece yaylilar tarafindan sunuldugu sanilan motifi aslinda yaylilarla birlikte klarinetler de sunmaktadir. bu ilginc bir ayrintidir.

    meshur ilk temayi (motifi) muteakip kornolarin bir ünlemi (aslinda motifin sonuna kuyruk ilave edilmis bir hali) ile gorece daha ezgisel 2. tema arz-i endam eder. ancak bu temanin islenisi esnasinda dahi motif pesimizi birakmaz ve baslarda kendini surekli olarak duyurur. kisa suren 2. tema islenisi yerini 1. temanin bir turevine birakir ve serim bu sekilde sonlanir.

    serimin tekrarinin alinmadigi temsil - kayit sayisi herhalde parmakla sayilacak kadar azdir. benim bildigi tek ornegi yapitin ve dahi tum zamanlarin ilk tum senfoni kaydi olan 10 kasım 1913 tarihli berlin filarmoni orkestrası - arthur nikisch - polydor (deutsche grammophon) kaydidir. bu kayitta tekrarin alinmama nedeninin zamanin kayit teknolojisinin getirdigi sure kisitlamalarinin bir yansimasi oldugunu dusunuyorum. yoksa konser temsillerinde adi gecen yorumcularin bu tekrari almadigini hic sanmam.

    bolumun gelismesi serimde iki temayi birbirinden ayiran korno ünleminin daha dramatik bir yankisi ile baslar. motif, orumcek agi misali muzigi ormeye devam eder. motifin aletler arasi gezintisi harikadir. oldukca dramatik sessizlikler ve bunlarin motif tarafindan hasin kesilisleri ve en sonunda motifin buyuk bir tekrari ile gelismenin doruguna (aslinda rekaputilasyona / serimin turevine) cikilmis olur. sonrasinda motif yaylilarda sessiz olarak tekrar edilir ve gelisme serimin turevine baglanir.

    gelisme serimin turevine cok orjinal bir bicimde baglanir. solo obua daha dusuk tempoda yazilmis bir kac olcu icerisinde bolumun belki de en dramatik anini gercekler ve akabinde 'motif' adeta kullerinin icerisinden dogarcasina yukselerek karsimiza cikar ve serimin turevini baslatir. burasi onemlidir zira serimin turevi alisilageldigi uzere serimin kendisi gibi baslamaz, ayni motifle baslar ama serimin basinda oldugundan cok daha farkli bir islenisle...

    serim ile turevi arasindaki belirgin bir farklilik; turevde 2. temayi 1. temadan (motiften) ayiran ünlemin tonu degismis ve kornolardan fagotlara gecmistir. bunun nedeni sudur : o devir kornolari ses genisliklerinin yetmemesi nedeniyle ünlemin serimin turevindeki halini calamamaktadirlar dolayisiyla orkestralama esnasinda bu olcu fagotlara verilmistir. hemen her temsilde bu olcu fagotlar tarafinda seslendirilir ancak ornegin herbert von karajan kayitlarinda bu olcude kornolari kullanir. buradaki mantik sudur : sayet ses genisligi yeterli olsaydi beethoven burada da 'ünlem'i kornolara verecekti, su halde o verememis olsa da biz verelim.

    yapitin ilk temsilinden kisa bir sure sonra kornolar bu olcuyu calabilecek kadar gelistirildikleri halde besteci yapitin yeni bir nota basimini yaptirmamistir.

    (ünlemin serimin turevinde kornolardan fagotlara gecirilmesine iliskin olarak kaynak : wikipedia)

    ikinci temanin serimdekine benzer bir islenisini ara vermeden gecilen kapanis takip eder. genelde klasik senfonilerde kisa ve icerik olarak cok da onemsenmeyen kapanis, beethoven muziginde cok onemli bir yer tutar ve bu bolumun kapanisi bunun onemli bir ornegidir. serimin kendisi kadar uzun olan kapanis beklenecegi uzere cok agirlikli olarak motif uzerine insaa edilmistir ve motif daha once olmadigi kadar vahsi ve zorlu bir islenise tabi tutulur.
  • beethoven'in en cok pic edilen senfonisi. punk versionu ot versionu bok remix'i derken adami mezarinda taklaci guvercine cevirdiler.
  • ludwig'e * saygım sonsuz, bu besteyi seslendiren çeşitli orkestralara saygım sonsuz, bu muhteşem müziği çeşitli enstrumanlarla yorumlayan içine müzik kaçmış bütün insanlara saygım sonsuz lakin senfoniyi götüyle yorumlayan şu kardeşimize saygım sonsuzun üstünde. keşke her, işini götüyle yapan insan (buraya da bi parantez açıp işini düzgün yapmayan insanlara höykürelim sözlük, misal sokaktan heyetiyle geçerken balkonda cugarasını tüttüren insanlara laf atan yetkililer var) böyle yapabilse:

    --- +18, bilemedin +13 ---

    https://www.youtube.com/watch?v=huwfval2zrw

    --- +18, bilemedin +13 ---

    bu vidyoya tesadüf etmemde eseri tesadüften öte sözlük kullanıcısı https://eksisozluk.com/biri/invinoveritas kişisine (bkz: #29720269) teşekkürü borç bilmekteyim. öte yandan konuyla ilgili en hakiki bakınız

    requiem the fifth
hesabın var mı? giriş yap