aynı isimde "berlin (dizi)" başlığı da var
  • bu şehirde yaşadığım bir anımı aktararak hoş bir seda bırakmak istiyorum geceye.

    dün bir ev görmeye gittim, lokasyon efsane ama 4. kat ve asansör yok. yan tarafta yaşayan komşunun kapısı açıktı ve sanırım bir flat share olayı vardı. "sen de çok ince eleyip sık dokuyorsun" deyip susturdum kendimi (şu yüzyılda asansörsüz 4 kat çekilecek çile değil yine de).

    emlakçı teyze orta yaşın üzerinde, aşırı tipik bir alman insanıydı. evi gezmeye başladım, salon ve yatak odası derken sıra mutfağa geldi, bir de ne göreyim, bulaşık makinesi yeri yok.
    kadına yaklaştım ve dedim ki "bulaşık makinesi yeri yok bu mutfakta". şimdi bu bir hata, çünkü burada emlakçı dediğimiz tipler kral ve kraliçeden hallice, ben bir de kalkıp olumsuz bir cümle kuruyorum ekselanslarına.
    hayatımın en net ayarını mı yedim desem, en net cümlesini mi duydum desem, bilemiyorum. takdir sizin.
    teyzem dedi ki "belki de tam da bu, senin bu evi kiralamama sebebin olacak". yüzümde sanal bir yumruk hissettim desem yeridir.

    neyse neyse deyip devam ettim eve bakmaya. farkettim ki, çamaşır makinesi yeri ve hatta bağlantısı da yok. yine gittim kadına (yürek yedim çünkü), dedim makineyi nereye bağlayacağız ablacım? o an kadın bir silkindi, "bir de ben bakayım" dedi, evi talan etti, bir tane bağlantı bulamadı.
    allahın sopası yok, suratı düştü resmen, "nasıl olabilir böyle bir şey" diye gezinmeye başladı oradan oraya. en son "mutfağın dolabını kırıp/kısaltıp yer açmak gerekecek" dedi. benle birlikte evi gezen herkese "dikkat edin, evde çamaşır makinesi bağlantısı yok" deyip sahneyi terk ettim, yüzümde müstehzi bir gülümseme ile.

    atara atar, gidere gider bundan böyle. sanki beleş veriyorlar evleri. hıh.
  • berlin’de nüfus’a kayıtlı olmayan en azından 400-500 bin polen* ve 100bin civarında romen, bulgar eski yugoslav vatandaşı mevsimsel işçi olan, brandenburg’ta mülteci olup berlin’de yaşayan binlerce insan var. nüfusun değişmemesinin sebebi, durumu iyi olanların büyükşehirden kaçıp berlin’in haritada renkli gösterilen komşu sehirlerine ve köylerine*taşınması
    ve bunun yanısıra en büyük nedeni ise ev kıtlığıdır.

    geçen sene schöneberg ilçesinde 2 odalı ev için 840 kişi başvurmuştur. rekor 1750 kişi ile baska bir ilçedeki evdedir. evet almanlar bizi kıskanıyor diyorlar ya , gerçekten bu mevzuda sadece bu ev mevzusunda kıskanabilirler. bu da çarpık kentleşmeye sebep olduğundan , bilinçli olarak yatay mimariye önem verdiklerindendir.

    kiralık ev kuyrukları
    görsel
    görsel
    görsel

    ev yok. ev olsa 10 milyon olur. ev yapılmasın diye sürekli eylem düzenleyen gruplar 1 2 olduğu gibi , ev yapılsıncılar da var.

    velhasıl berlin yönetiminden bir bok olmaz. saysam bitmez bunların garipliklerini.
    insanların berlin’den kaçıs sebeplerindan bazılarını yazayım;

    - havaalanının resmi , dini ve okul tatillerinde kitlenmesi, insanların uçamaması, yolculara, valizlerini uçuştan 1 gün önceden havalimanına getirip, teslim etmelerini tavsiye etmeleri…

    - otobanların yıkılması için canhıraş eylem yapan çevreciler ,

    - benzin ve dizelli araçların şehirde yasaklanması için sürekli trafiği kilitleyen cevreci eylemciler*1 2 3 4 bir insan kendini japon yapıştırıcısıyla neden asfalta yapıştırır? ya inşaat köpüğü?

    -şehir içi caddelerin tek şeride düşürülmesi
    ve eksilen şeritlerin bisiklet yolu olması ve buna bağlı trafiğin kitlenmesi , ambulansın itfaiyenin olay yerine ulaşamaması, itfaiye şefinin durumu twitterda eleştirmesi, berlin cevre bakanının , itfaiye şefini susturması…

    - üzerinden araba geçen köprülerin daraltılması

    - ubahn/metro yapılmaması için eylem yapan yığınla insan( çevreye zararmış, yapımında kullanılan çimento, üretilirken çevreye aşırı derece co2 salınımı oluyormuş)

    - yol bakım çalışmalarının bilerek aylarca sürdürülmesi ( trafiği yavaşlatma amaçlı). neukölln ilçesi karl-marx-str.’nin 1,3km lik kısmının 2008’den günümüze halen bitirilememesi.

    - hava kirliliğini önleme amaçlı ana caddelerde hız sınırını 30 km/h ile sınırlamak,

    - okulların pislikten geçilemiyor oluşu, 2019 yılında ögrencilerin okullarda temiz tuvalet istiyoruz diye eylem yapması, 2010’daki eylemden bir kare

    - bürokratik süreçler in uzun oluşu ve devlet dairelerinde randevu süreçlerinin ayları bulması. ( ikametgah için 4-6 hafta, araba plakası tescili 6 hafta)

    bitmezki anlatsam… durumu iyi olan, fırsatını bulan kenar komşu illerden ve köylerden ev alıp, brandenburg eyaletine geçip , berlinde çalışmaya devam eder.

    daha detay ve kanıt isteyenler linkleri çoğaltabilirim. yeşillendirsinler.

    velhasıl kelam; nüfus keyfine sabit kalmıyor… debe entrysi için üzgünüm. umarım yeterli olmuştur.

    ek: debe’ye girdiği için istek üzerine görselleri çoğalttım.
  • bugün arkadaş ortamında bir sohbet oldu ve google'a baktık. 3.6 milyon nüfusu olduğunu öğrendik. almanya'nın ve avrupa'nın en gözde şehirlerinden biri için oldukça düşük bir nüfus gibi geldi hepimize, önce buna bir şaşırdık. sonra şehrin nüfusunun 1990'lı yıllardan bu yana stabil olarak 3.5 milyon bandında gittiğini gördük, buna daha çok şaşırdık.
  • berlin'de yaşayan insanların belki de tamamı kendilerini rahat hissedecekleri elbise ve ayakkabılarla dışarı çıkar, kimse arkadaşım ya da başka biri beni bu şekilde görmesin düşüncesinde değil.
    muhtemelen burayı seven herkes de bu rahatlığından dolayı seviyor zaten.
  • bu salgın nedeniyle son bir iki aydır sabahları trenlerde aksirip iksiranlarin, burun çekip boğaz temizleyenlerin kalmadığı, tüm bu iğrençliklerin bıçak gibi kesildiği şehir. bir daha da eski şiddeti ve siradanligiyla geri geleceğini sanmıyorum. tabi her zaman bir yerlerden it kopuk çıkacak ve onlar, teyzelerin lanetli bakışlarıyla baskı altında kalacaklar ve böylece bir kötü alman huyu da tarihe karışacak!!
  • (#135605590)'ye referansla ve yazar arkadasa tekrar tesekkürlerimi sunarak baslayayim. ayni yapiyla berlin'deki ekonomik düzenimden bahsetmemin faydali olacagini düsündüm. 10+ yil tecrübeli, 5+ yildir berlin'de yasayan, almancasi max a2 seviyesinde, yazilimci olmayan bir beyaz yaka calisan profili.

    (+)6000€ aylık hesabima yatan para. siz 5400€ net diye düsünün, bkz.siradaki madde. 5 yilin üzerinde bir süredir berlin’deyim, bu rakama ulasmam kolay olmadi. ama 2. veya 3.isinde bu rakamlara ulasan sayisi giderek artiyor. istanbul’daki uluslararasi sirketteki rahat + düzgün maasli isimi birakip startuplarda calismaya berlin’e geldim. ilk isimde istanbul’la ayni parayi aliyordum, ikincisinde sansim yaver gitti. hem sirket iyi gidiyor hem de bekledigimden hizli sekilde terfi aldim.

    (-)600€ saglik sigortasi. ben özel saglik sigortaliyim, bu yüzden brütten bu rakama gelirken saglik sigortasi ve ona bagli 1-2 kalem disinda her sey düsülüyor. sirketim saglik sigortasina katki payini bana odedigi nete ekliyor, saglik sigortami ben direk üyesi oldugum sigorta sirketine ödüyorum. aslinda saglik sigortasi konusuna ayri entry girmem gerekir. arac kaskosu mantigiyla isliyor. tr’deki gibi hem devlete hem ozele odemiyorsunuz. yillik geliriniz belli bir seviyenin üzerindeyse devletten cikip ozele gecebiliyorsunuz (tekrar devlete dönmek baya zor). gencken gecerseniz aylik odemeniz devlet sigortasindan daha ucuz. ben her ay basinda 600€ ödüyorum, ama ayin sonunda 60€’su hesabima geri geliyor. ayrica 12 ay icinde hic kullanmazsaniz (“kaskoyu bozmazsaniz”), 1 aylik prim iadesi geliyor. özele gecmemin en büyük sebebi cok ender hastalanan ve doktora ya da hastaneye gitmeyen biri olmam, fakat gerek duydugumda öncelikli hizmet almak istemem. mesela mrı randevusu icin “devlet” sigortasiyla 2 ay sonrasina randevu alabilirken özeldeyken 1 hafta sonrasina alabildim.

    (-)810€ aylık mortgage. berlin’deki kiralik piyasasi zaten berbat, bende bir köpek bir de kedi var. bu yüzden alabilir miyim diye piyasayi yokladim ve tahminimce kalici oturum sahibi olmamin da sayesinde 0,97/1,00% oranindan gecen agustos ayinda kredi aldim (ing bank). friedrichshain, 52m2, 335bin euro. almanya’da emlak piyasasi spekülasyonunu minimuma indirme politikasi oldugu icin alim isleminin ek masraflari az degil. 3,57% emlakci komisyonu, 6% mülk transfer vergisi, 0,5% tapu kaydi, 1,5% de noter ödemesi var. yani 335bin’lik evin size toplam maliyeti 374bin euro. mortgage broker’la konusup 57bin eur sermayenin optimum nokta olduguna karar verdim. 57bin sermayemin 39bin’i alim masraflarina, kalan 18bin’i ev fiyatina gitti. diger bir deyisle ev fiyatinin 95%i kadar kredi aldim. savas enflasyon falan derken su anda faizler 2%’ye yakin.

    (-)250€ aidat. isinma, su, bina masraflari, cöp vergisi buna dahil. yillik sabit, yil bitiminde mahsuplasma yapiliyor. 52m2 icin bu rakam yüksek, evin benden önceki sahipleri cocuklu insanlar oldugu icin isinmaya fazla yüklenmis olabilirler. normal bir dünyada seneye bu rakamin düsmesini beklerim fakat enflasyon ve özellikle enerji maliyetleri malum.

    (-)35€ internet. vodafone 100mbit, 2 yil taahhütlü. ciddi sorun yasamadim.

    (-)22€ cep telefonu. vodafone. tr ve usa seyahatlerinde sorun yasamamak icin sectim. memnunum.

    (-)25€ elektrik. gasag. ukr-rus gerilimi baslamadan önce enerji fiyatlari patliyordu. vattenfall’daydim, fakat berlin’deki hayatimda ilk defa kapi kapi gezip kontrat satan insanlar görünce degismeye karar verdim. gasag, vattenfall’a gecen sene ödedigim ücreti 2 yilligina sabitlemeyi kabul etti.

    (-)18€ tv vergisi. almanya’nin malum “bandrol ücreti”. yorum yok. ceyreklik 55€ ödeniyor.

    (-)90€ diger sigortalar. arac (yarim kasko), hukuk, hayat, kisisel sorumluluk ve köpek sorumluluk. yillik 1080€ civari, aylik mantiga sadik kalmak icin 90 yaziyorum.

    (-)150€ ulasim. remote calismaya gectigimizden beri ofise max haftada 1-2 gidiyorum, bu yüzden yillik toplu tasima kartimi iptal ettim. fakat haftasonlari falan köpegi de alip arabayla sehir disina kacmayi seviyorum. ayrica hafta ici kendi arabami degil miles araclarini ya da uber kullaniyorum. gerekirse 0€’ya indirebilecegim bir kalem.

    (-)1500€ market alisverisi, disarda yemek, icme, eglenme, kültür/sanat, kedi/köpek mamasi kumu bok püsür her türlü ek masraf. bio alisveris takintili falan degilim, hayatimda hicbir zaman etin en kalitelisini almak icin de ugrasmadim. bununla beraber normal marketlerden (rewe, edeka) ev alisverisi yaparken fiyatlara bakmaya pek de gerek duymuyorum. zaten berlin hala hesapli bir sehir, cok para harcamak icin ya kendinizi cidden zorlamaniz ya da agresif kötü aliskanliklariniz olmasi gerekir. ha ama her seferinde soran kasiyere hayir demekten sikildigim icin gecen hafta payback kart cikardim. sanirim almanlasmam tamamlandi.

    edit (10 nisan) = son maddeyi tam aciklayamamisim, gelen sorular üzerine ekleme ihtiyaci duydum. o rakam sadece market masrafi degil, düzenli/kontratli ödemeler haricinde yillik yaptigim tüm keyfi harcamalarin aylik ortalamasi. onun icinde tatiller de var, gece eglencesi de var, eve (ev alim masraflari disinda) yaptigim dekorasyon, tadilat türü harcamalar vs vs. yoksa sadece tek kisinin market masrafi haftalik 100€ civarinda olur. ayrica aldigim maasin berlin ortalamasi üstünde oldugunun farkindayim. isim geregi sehrin maas rakamlarini yakindan takip ediyorum, ayrica sirketimin maas yapisini dizayn eden ekipteyim. ozel hayatimi yaralayacak seviyede cok calistigim (isteyerek, tercih ederek) dönemler oldu + sansim yaver gitti. gerektigine inaniyorsam (örn. fundraising ya da "wartime" dönemleri) haftasonu calisirim, sabahlarim, tuvalette veya gece klübündeyken bile arada slack/email kontrolü yaparim fakat bunu bana bagli ekipten bekleyecek kadar psikopat degilim. bir diger deyisle "work/life balance" konusunda tavsiye alinacak bir insan degilim yani. sirkette kurucu kadroda degilim fakat tüm calisanlar arasinda ise girip hala devam eden ilk 20 kisinin arasindayim. bunlari göz önüne alarak degerlendirin. aranan/basarili bir yazilimciysaniz ve 2 yilda bir daha yüksek maas kovalayarak is degistiriyorsaniz benzer rakamlari hatta daha yüksegini alabilirsiniz bu arada.

    sorulari vaktim oldugunca cevaplamaya calisiyorum. ilginiz ve debe icin tesekkürler.
  • hakkında çok güzel gözlemlerin yapıldığı avrupa’nın en yeşil başkenti. kaynak görsel

    yukarıdaki yazar arkadaşın değindiği birkaç konuya ufak detaylarla açıklık getirmek istedim. (#142274744)

    bir mantı sever olarak mantı yenebilecek yerler olduğunu veya evde yapmak için türk marketlerde el yapımı dondurulmuş kaliteli mantıların da satıldığını belirtmek isterim.*

    restoran fiyatlarına gelince maalesef tl kazananlar için tabii ki pahalı; ama almanya genelinde fiyat ve çeşitlilik açısından (kolombiya mutfağından vietnam mutfağına kadar) berlin bu konuda bana göre bir numara.

    sokak hayvanları konusuna gelince; bu tabii ki çoğu avrupa ülkesinde olduğu gibi yasak. sokakta bu yüzden başıboş hayvan yok. ayrıca birisi sokakta başıboş hayvan görürse kafasına göre alıp eve götürüp sahiplenemiyor, yetkililere bildirmesi gerekiyor. bulunan evcil hayvan barınakta bakıma alınıyor. eğer bulan kişi hayvanı sahiplenmek isterse 6 ay beklemesi gerekiyor. sahibi 6 ay içinde ortaya çıkmazsa evcil hayvan sahiplendiriliyor. evcil hayvanlar “hayvan koruma yasası” ile çok güzel şekilde korunuyorlar. evde bakmak için alıp, sonra sokağa bırakan ya da hayvana şiddet gösteren sahipler ağır şekilde (25 bin euro ile 3 yıl arasında) cezalandırılıyor. bakamayan pişman olan kişiler barınağa bırakmak zorundalar. evcil köpek sahipleri 72 ile 186 euro arasında (tehlikeli bir ırksa daha fazla) vergi veriyor. devlet de o vergilerle köpeklere oyun alanları yapıyor. olur da evcil köpekler birisine veya bir şeye zarar verirlerse her türlü maddi zarar karşılansın diye, sahipler evcil köpekleri için özel sigorta yaptırmak zorunda. köpekler sokakta gezdirilirken tasma takma zorunluluğu var. tasmasız şekilde veya pitbull gibi tehlikeli bir köpekse ve köpeğin koruma ağızlığı olmadan gezdiriliyorsa ceza yeme olasılığı yüksektir. kaynak 1 kaynak 2

    son söz olarak berlin: arm aber sexy

    edit: yazar arkadaşlardan gelen uyarılar üzerine sokak hayvanları kısmındaki anlam karmaşası giderildi, kelime hataları düzeltildi, detaylı bilgiler ve kaynaklar eklendi.
  • 20. yüzyıl tarihinin en ikonik şehri.

    * birinci dünya savaşı sonrasında bir askerin dilenmesi, 1923
    görsel

    * adolf hitler iktidara geçmeden bir yıl öncesi - nazi partisi protestoları, 1932
    görsel

    * berlin olimpiyatları ve nazi selamı veren alman sporcu lutz long, 1936
    görsel

    * en meşhuru, mayıs 1945
    görsel

    * ikinci dünya savaşı ve işgali, 1945
    görsel
    görsel - *

    * soğuk savaş ve berlin duvarı, 1961 - batı almanya'da kalan bir çocuğu, doğu almanya'daki ailesine kavuşturmak isteyen bir asker yasaları çiğniyor.
    görsel

    * berlin duvarı yıkılıyor, 1989
    görsel

    * brandenburg kapısı, 1989-2019
    görsel

    * reichstag, 1945-2019
    görsel

    * yine brandenburg kapısı ve yahudilik, 1939-2014
    görsel
  • avrupa'da bunun bir gelenek olduğunu iddia edenler dün gece berlin'in halini görmemiş olanlardan oluşuyor. arkadaşlar, köyümüzden kalkıp almanya'ya gelmedik biz de, daha önce başka büyük avrupa şehirlerinde yılbaşı geçirmiş birisiyim. ben böyle bir rezilliğe daha önce şahit olmadım.

    birçok farklı ilçede evler yandı, gelen geçen arabalara, hatta ambulansa polise patlayıcı atanlar tutuklandı, otobüsler arabalar ağaçlar alev aldı, şehir hayvanları telef oldu. itfaiye artık çağrılara yetişmediğini duyurdu, 110 ve 112 kilitlendi. asıl zarar bilançosu bir iki güne belli olur, henüz nerede ne yaşandığını kimse çok bilmiyor.

    almanya'nın başka şehirlerindeki arkadaşlarla konuşuyorum ve kıyaslama yapıyorum. başka hiçbir şehirde bu denli zıvanadan çıkılmamış.

    “ay havai fişekler çok gürültü yapıyor, evimde meditasyon yapamıyorum” gibi bir ılıklıktan bahsetmiyor burada yazanlar. dün gece koca bir şehirde vandalizme resmî olarak izin verildi ve iş kontrolden çıkarak utanç verici bir hale dönüştü.

    hiçbir bok görmeden uzaktan atıp tutarak kendinizi komik duruma düşürmeyin.

    edit: dün gecenin neye benzediğini merak edenler şu hesabın storylerine bakabilir:

    https://instagram.com/…inburada?igshid=ymmymta2m2y=
  • en büyük problemlerinden biri daha önce de bahsedildiği gibi 'ev bulmak' olan şehir. özellikle benim gibi 'ev' kavramına önem veren ve otelde kalmaktan nefret eden insanlar için çok daraltıcı bir sürece dönüşebiliyor.

    benim sürecim yaklaşık 1 ay sürdü ve geçtiğimiz hafta itibariyle mitte bölgesinden bir ev bulabildim. berlin'de ev bulmanın iş bulmaktan daha zorlu ve uğraştırıcı bir süreç olduğunu söyleyebilirim. çünkü emlak sitelerindeki profilime cv'me gösterdiğimden çok daha fazla özen göstermem gerekti.

    iş yerimin bulunduğu yer sebebiyle regional treni kullanmam gerektiğinden arayışımı bölge olarak mitte ve ostkreuz(friedrichshain - kreuzberg) civarında sınırlandırdım. merkezde çalışan insanlar, yukarıda bahsettiğim bölgelere ek olarak neukolln(burada bir soru işareti var), prenzleuer berg(fiyat performans açısından en mantıklısı), wedding vb gibi mahalleleri de ekleyip daha geniş bir bölgede ev arayarak şanslarını arttırabilirler. bu bölgelerde 800€'dan başlayarak sonsuza uzanan fiyatlar bulmak mümkün.

    öncelikle kabullenilmesi gereken bir şey var. evler küçük. merkezi ve 2 odadan fazla bir ev arayışınız varsa 1500 - 1600€'dan aşağısına bir ev bulabilmeniz çok zor. stüdyo dairelerle, bizim 1+1 almanların 2 oda dedikleri evler arasında fiyat olarak çok fark olmadığı için ben arayışımı hep 2 odalı evlere odakladım. eşyalı - eşyasız evlerin oranı neredeyse aynı ve fiyat olarak da aralarında neredeyse hiçbir fark yok. en büyük problemlerden ve saçmalıklardan biri de mutfak. bazı evler komple donanımlı mutfaklarla(buzdolabı, bulaşık makinesi, fırın, ocak, mikrodalga, davlumbaz) gelirken bazı evlerde mutfak yok. evet, komple tezgah, musluk dolap hiçbir şey yok. gider boruları ve fayans döşenmiş bir köşeyle göz göze gelip bakışıyorsunuz. mutfak kiracıdan bekleniyor? çıkarken de alıp götürüyorsunuz. donanımlı mutfak arayışı için emlak sitelerinde kullanmanız gereken anahtar kelime 'einbauküche'.

    bölge, oda sayısı, mutfak ve maksimum kira (benim için 1300€) limitini belirledikten sonraki adım emlak sitelerinde profil oluşturmak. burası en önemli noktalardan çünkü profilinizi %100 doldurmanız gerekiyor. en popüler ve benim de ev bulmamı sağlayan emlak sitesi immoscout24. onun dışında immowelt ve ebay'den de ilanlara bakabilirsiniz. malesef sitelerin hepsi sadece almanca olarak kullanılabiliyor.

    buradan sonrasında immoscout24 özelinde devam edeceğim fakat diğer siteler için de benzer mantıkla düşünebilirsiniz.

    paraya kıyıp immoscout24'den premium üyelik almanızı tavsiye ediyorum. ev bulma süreçlerini dinleğim expatlar arasında premiumsuz ev bulan yok. premium üyelik aldığınız zaman ev sahiplerinin kesinlikle istediği schufa(daha sonra değineceğim) belgesi otomatik olarak geliyor. mesajlarınız her zaman en üstte görünüyor. bazı ev sahipleri ilanlarını sadece premium kullanıcılara açabiliyor ve bu ilanlar genelde en güzel ilanlar oluyor. en az 2 aylık üyelikten başlayabiliyorsunuz ve aylık fiyat 29.99€. üyelik süresi artıtkça fiyat düşüyor ama gereksiz olduğunu düşünüyorum.

    premium üyelik aldıktan sonra, profilinizi doldurmanız gerekiyor. profilinize ekleyebileceğiniz dökümanların çoğu banka hesabınızı tanıttığınız zaman otomatik olarak profille eşleştirilebiliyor. profile eklenebilen ve hepsini eklemenizi tavsiye ettiğim dökümanlar aşağıdakiler.

    - ön yazı - almanca bilmediğim için çeviri uygulamarını kullanıp almanca ve ingilizce versiyonunu ekledim. hakkınızda genel bilgi verdiğinız, çalıştığınız yeri vb. şeyleri belirttiğiniz kısa bir yazı

    - schufa. kesinlikle her ev sahibi istiyor. bir çeşit kredi skoru sorgulama dökümanı. benim gibi almanya'da yeniyseniz herhangi bir borcunuz olmadığı için direkt pozitif skorla çıkıyor. kendi internet sitesinden (schufa) ya da emlak sitelerinden alabilirsiniz. fiyatı 29.99€. premium hesapla birlikte ek bir ücret vermeden alıp immoscout profilinize ekleyebiliyorsunuz.

    - selbstauskunft - demografik ve maddi bilgileriniz girdiğiniz bölüm

    - einkommensnachweis - gelir kanıtı. banka hesabınızı immoscout'a tanıtıp hesap hareketlerinden maaş ödemenizi seçiyorsunuz. bu şekilde ev sahiplerine kanıt gösterebiliyorsunuz.

    - mietzahlungsbestätigung - aynı şekilde banka hesabınızdan önceki kira ödemeleriniz seçip, kira ödemelerinizi yaptığınızı kanıtlayabiliyorsunuz. benim önceki kira ödemem olmadığı için, otel ödemelerini gösterdim.

    - ıdentitätsnachweis - banka hesabınızdan kimliğinizi onaylattığınız bölüm. twitter'daki onaylanmış hesaplarla aynı mantıkta.

    bunların dışında ek döküman eklebileceğiniz başka bir bölüm de var. ben maaş bordrosu ve iş yerinden aldığım çalışma belgesini de bu bölüme ekledim. dökümanları bitirdikten sonra profilinizin özetini ve döküanlarınızı tek bir pdf dökümanında gösterebilen bir portfolio oluşturabiliyorsunuz. ben bu portfolyoyu her başvurumda mesaja ek olarak koydum(mesajlar bölümünde otomatik olarak ekleyebildiğiniz bir seçenek var).

    profildeki her bölümü doldurduktan sonra asıl arama süreci başlıyor ve en önemli şey hız. eve ilk başvuranlardan değilseniz, mesajınızın görülme ihtimali çok düşük. premium üye olduktan sonra ilanlara kaç kişinin başvurduğunu görebiliyorsunuz. kriterlerinize uyan çok iyi bir eve başvuran 500. kişiyseniz %99 mesajlarınız okunmadan ev tutuluyor. konum ve fiyat olarak makul olan ilanlara 1-2 saat içerisinde 100'lerce kişi başvurduğundan akşam eve gittiğimde toplu olarak ilanlara bakarım stratejisi işe yaramıyor.

    bunun için mobil uygulamayı indirip, istediğiniz bölgelerde açılan ilanlar için bildirim oluşturmanız gerekiyor. gün içinde malesef dikkatinizi dağıtıyor fakat ilk başvuranlardan olmak için bunu yapmak zorundasınız.

    ilanlara başvurduktan sonra şanslıysanız, ev sahipleri veya emlak şirketleriyle evi görmek için ya mesajla ya da onlardan gelen linkleri kullanarak tarih belirliyorsunuz. benim istatistiklerime göre başvurduğum / ev görme randevusu alabildiğim ev oranı 50:1. şaka gibi ama 100 üzeri ilana başvurup sadece 2 adet ev görme randevusu alabildim. bunların ilkinde, ev sahibiyle aynı gün içerisinde anlaştık.

    başta belirtitğim gibi iş iş bulmaktan daha zor bir sürece dönüşebiliyor. aylarca ev arayan insan hikayelerini her taraftan duyabiliyorsunuz. o kadar ciddi bir problem ki tamamen bir meme'e dönüşmüş durumda. aramaya başlamadan önce kendinizi hazırlamanız için şöyle bir oyun bile var : berlin flat quest. yoğun bir expat göçü teşvik ediliyor fakat bırakın gelen expatları, mevcut nüfusuna bile yetecek eve sahip olmayan bir şehir.

    ama en önemlisi asla ama asla vazgeçmeme... şaka şaka. kolay gelsin.
hesabın var mı? giriş yap