• bizi utançlara boğan rezalet ve beceriksiz yönetim sayesinde her hangi bir taraftar ortamında da meydan itlere kalmıştır. kulübün en iyi iki oyuncusunun girip çıktığı bir yerler mi anlamıyorum.
  • en iyi oyunculari bobo, delgado, ve dahi tello fenerbahce de olsa ilk 11 de rahatlikla oynayacak , hatta guzide medya tarafindan be ayagina kurban oldugum ne buyuk yildizlari var bu fenerbahce nin hepten aldi basini gitti diye gazlanacak olan, spor klubu
  • bu aralar dikine degil de enine gitmeye cabalayan asi patlamanin arifesinde olgunlasmis bir yanar dag, siyah beyazdan tasan refikamiz. senenin 2008`inde kendisiyle olan beraberliginizin beraberinde getirdigi tatminsizlik mutlu olmanin olasiliksizligiyla birlestiginde inanilmaz davetkar bir cagriya donusuyor inonu stadinda. seckinci ve kalabaliklardan ibaret siradan camilarin siradan eslikcileri icin avam bir tezahur bu, belki de. hevessiz arkadasimi yanima forma hevesiyle katip stadin yoluna duserken gene siradan bir heyecanla, ucuncu camianin gayet siradan mamullerine kosarken suzer plazanin oradaki viraji zor alip, yonetim istifa diyerek yokustan asagi saliniyoruz

    ilk dukkana giris ve ardindan gene bir besiktas klasigi! fiyasko kapimizi bu sene de calmaz diye avunurken camianin onune gecilemeyen itibari sayesinde tukenen enine cizgililerden kalmadigi haberini alip yikiliyoruz. magaza burasi, satacaklari birseyleri vardir herhalde derken ucuncu besinci sinif tasarimlarin! sergilendigi bayagi bir zevksizlik muzesini gezermiscesine buyuleniyoruz. ozensiz, sekilsiz, kisiliksiz, mesnetsiz, felaket sinirinda gidip gelen store muessesesi. bir de ikinci dukkana bakalim, der miyiz demez miyiz derken. bu seferde cuzzam kolonilerini animsatacak derecede defolu mamuller tapon muzesinde uste vereceginiz liralarla sizin olabiliyor. e hadi bari gelmisken kombine! diyelim madem.

    kartal yuvasinin altinda kodamanlarin ileri geri konustuklari mac zamani pub, sezon oncesi bilet kombinasi olan kupalarla bezeli yerdeyiz! ikinci gelisim, ilk degil. in cin top avliyor. ulan sinek bile yok icerde avlayacak. tasak zaten hic yok bunun tartani da makbul degil zaten. eskisehirspor`un tarifesinin 30 milyon altina en ucuz yerden dort kombine cakioruz. satislar fena! 5000`lere dayanmismis. sezen aksu hisarda bunun iki katini topluyor. zaten kendisini de hic sevmezdim. al karti cik disari! sezon baslamadigi icin kendiliginden karaborsaci free! gise civarlarinda park eden servislere takiliyoruz. camlar gene seckincilerin, kalabalik camialarin bilimum sik ve cici mamulleriyle senlendiriyor oglenimizi.

    oktay`in jubilesi demet akalin esliginde radyo mahdum finansorlugunde besiktas`in kurtulusu kutlamalarina donusecek. ya mithat korler besiktasli olsaydi! oysa biz kimlere kaldik, reha muhtar ve avanesi. biraz yukari cikalim dedik, gene yonetim istifa diye bagiriyoruz bosluga! turkcell`den mesajimiz var. bizimkiler barismis! suratimda 50 milyon uzeri bozuk para ayarlamaya calisan minibuscu ifadesi, arkadasim da dodo beach`te durum sonrasi bakisi atan alisan in ifadesini yuzune yerlestirmeye calisiyor. marka, reklam yildizi korelasyonundan akilda kalan schmuacher saba televizyon ya da rustu,
    sorf cikolotasini ezip gecen yeni ikilimiz hem de ayni reklam filminde hamam terligi ve parmak arasi terligi oynayan uzulmez, toraman ibrahimler opusup baristiktan sonra bir de uzerine affedilmezler mi!

    simdi kalayi basmadan kendi aramizda bir siralama yapalim diyoruz. baskan tabii tepedeki yerini kimseye kaptirmiyor. arkasina affedici-sevici-dovucu sinan babayi koyuyoruz. seric`i midye dolma tezgahina kiralayan yonetim kurulu terlik kardeslerle siki bir mucadeleye girmis durumda. store`un sorumlularini zaten yeteri kadar yad etmistik zamaninda. carsi da bizi hic sasirtmadi zaten. beklendigi gibi sole bi silkelemisler kendilerini, yeniden yapilanacaklarmis. oldu! senin annen bir melekti yavrum !
    eylem bazindaki beklentilerimizi oldukca tutarli ataklar icinde olan yuzde52 cilere birakip, yaratici pankartlarimizdan yer bezi yapiyoruz bu sene!

    endiseye mahal yok.! cunku zaten kaybedecek hicbir seyimiz yok. ha, bir aralar serefli sampiyonluklar kandirmacasi vardi onu es geciyorum. dibe batma konusunda herhalde bu kadar istikrarli bir ornekle uzun zamandir karsilasmiyoruz. ne transferimiz adam gibi ne yoneticimiz ne medyasi ne vesaire... ne vesaire... sayenizde! demek icin nefis bir firsat vaat ediyor bu sezon. cok, cok besinci altinci oluruz.

    kazim kanat avamligina teslim edilmis bir medya avuntusunu guntekin onay beyazligina tercih etmek icin sahane zamanlardayiz. nouma gibi super kahramanlarin modasi coktan gecmisken yeni ortodoks savunmamiza sarilmak, rustu`nun panter kesilecegi ihtimaline kapilmak, holosko ve bobodan gayretkar ve cilekes sololar talep etmek, tribunde lay layin onune gecip gerekirse adam gibi kufretmek.

    bazi seyler bizim de hakkimiz. hele de bu sene! herkesten cok! ama herkesden!
  • öyle bir semttir ki, takımıyla bir ruh oluşturmuştur, bir olmuştur. antalya'da atılan bir gole tüm semt ayağa kalkıp tüm istanbul'u ineletecek kadar sevinebilmektedir.

    24 ağustos 2008 antalyaspor beşitaş maçını izlemek yerine leb-i derya denen yerden maçtan tamamen bihaber istanbul'u seyretmekte idim. saatimden habersiz tünelin aşağısı neresi ise (tophane belki, biraz kabataş, yani beşiktaş işte) oralara bakmakta idim falan filan...

    birden bir ses geceyi böldü. birden bir ses göğe yükseldi.
    saatime baktım hemen hala maç mı oynanıyor yani diye: 23.48...
    eve dönerken maçın nasıl manyak bir maç olduğundan, milli takımımızı (soya çekim) andıran beşiktaş'ın olayı nasıl 10 dakkkada kopardığından haberim yoktu.

    televizyonu açıp maçı anlayıp golün ne anlama geldiğini kavrayınca, geceyi bölüp göğe yükselen 'gol' çığlıklarının tüm beşiktaş'ı aşıp nasıl tünel'e dek yükseldiğini de anladım.

    aslen başka bir semtte yaşayıp, başka bir semte ait olsam da, beşiktaş'ı da, beşiktaş'ı da seviyorum. neden ben de bilmiyorum, belki o 1 olabilen ruhu içün...
  • 2007-2008 sezonunda sivassporun resmen hakkının yenmesiyle uefa kupasına gidebilen takım. trabzonspor maçında talimatlara aykırı hareket etmiş ve hükmen mağlubiyetle cezalandırılması gereken suçu ulusoy federasyonu tarafından gizlenmiştir. beşiktaşlılık duruşu da zaten bunu gerektirir değil mi?

    şimdi daha iyi anlaşılıyor sanırım yıldırım demirörenin türkiye kupasını neden haluk ulusoyun babasına götürdüğü...haluk ulusoy da yıllarca boşuna küfür yememiş demek ki..

    skandalın bahsedildiği haberin linki: gizlenen skandal
    http://www.milliyet.com.tr/…2008&b=gizlenen skandal
  • yapılan yanlışı doğru gibi göstermeye çalışırken ne yapacağını şaşıran taraftarlara sahip bir takım.

    ortada bir yanlış var bi kabul edin be.
  • tüpçü başkan* sayesinde artık üç büyüklerden biri değil üçüncü büyüktür.
  • beş yıla yakın süredir çok kötü yönetilen, taraftarını sahada aldığı kötü sonuçlardan değil bu kötü yönetim yüzünden üzen takımdır. boltonu boltonda yenmeyi hayal eden, teşvik primi vermek için yönetim kurulunu toplayabileceğini söyleyen profesyonellerin olduğu bir yönetim bize bunu da gösterdi. kesinlikle doğrudur ki geçen sene bu takım hakemlerden çok çok çok kez canı yanmıştır, şampiyonluk için yetecek kadar puandan fazlası hatalarla gargaraya gitmiştir. ancak, yine übersonik bir hakem hatası yapılan bir maçta canlarını dişine takıp analarının aksütü gibi helal kazandıkları 3 puan, sağolsunlar mahalle takımına bile yönetici yapılmayacak adamlar yüzünden hükmet mağlubiyete dönmesi lazımmış öğrendiğimize göre. ancak şimdi beşiktaşa ve federasyona çemkiren bünyelere de sormak gerekir o zamanlar nerdeydiniz, bu kadar usül erkan biliyordunuz da neden itiraz etmediniz diye. sanırım bir akl-ı evvel geç de olsa yapılan hatayı farketmiştir ancak itiraz süresi çoktaaan kavağa çıkmıştır. olsaydı keşke o maçı hükmen kaybetseydik, sonra da kırmızı kartlı adam oynatsaydık da alt lige düşseydik. ve böyle olsaydı eminim ki higuainin verilmeyen golünden sonra konuk takım tribününe aaallllll işareti yapanlar ne kadar da keyiflenirlerdi kimbilir...
  • bir garip milliyet haberine kurban gitmiştir. söz konusu haberin baslıgında federasyonun skandalı gizledi söylenmekte. içerikte ise bunu anlatan ve kanıtlayacak herhangi bir bilgi mevcut degil. "hatayı federasyon tarafından kurulan bilgisayarlı sistemin tespit ettiği bildirildi" diye abuk bir ifade var. kim bildirmiş? ne zaman bildirmiş? bana bunu bir açıklayın allah aşkına? türkiye futbol federasyonu, futbol müsabaka talimatı'nın 27. maddesinin 4. fıkrası gereğince, bu tür itirazların müsabakayı takip eden beş gün içerisinde yapılması gerekmektedir. bu 5 gün içerisinde rakip trabzon spor neredeymiş? ne yapmış? ayrıca bu hatanın maçı takiben 5 gün içerisinde tespit edildigini kanıtlayan şey nedir? bunu bildiren kimdir? nerede bu muhim bilgiler. bu şekilde mi haber yapılıyor artık? ben de yazarım o zaman, 19 ocak 2004 de fenerbahcenin rizespor ile oynadıgı skandal tekrar maçınında yeni transferlerin oynamasını donemin federasyon başkanı özellikte istemişti. ee nerede bu haberin güvenilirligi? milliyetin haberinin bundan farkı nedir? bana biri bunu anlatsın. nasıl bir hata ki bu sivasspor ile ligi aynı puanla bitirdikten sonra anca açıga çıkıyor? artık itiraz şansları olmadıgı içinde federasyon zaten biliyordu abi bunu diye ver gazı gitsin. yapma bunu cemal ersen kardeşim yapma bunu. cemal ersen in bugune kadar ki tüm yazılarının temeline bakıp ondan sonra yazdıgı habere yorum yapmak lazım.

    söz konusu link `http://www.milliyet.com.tr/…2008&b=gizlenen skandal`
  • prosedür hatası yapmış olması konusuna "ne olmuş yani diğer takımlar da yapıyor" diye yaklaşan beşiktaşlılardan utandığım oluşum. sizler ne zaman bu kadar oportunist, bu kadar kendini bilmez, bu kadar şerefini ikinci plana itebilen adamlar oldunuz, ne zaman bu kadar yozlaştınız? bu camia size katlanmak zorunda değil, yol yakınken gidin bu tarz bir "karaktere" uygun bir takıma gönül verin.

    henüz ortada bir tane gazete haberi var sadece. bu işin delili, bilgisi, belgesi tam olarak ortaya çıkmamış hemen bu "onlar da yaptı hikayesi" de nedir? nerde kaldı bizim şerefimiz, şanımız, haksızlık bizim işimize gelse bile düzgün durma isteğimiz?

    eğer gerçekten beşiktaş'ı yöneten kişiler böyle bir hata yapıp hatır gönül yoluyla bu olayın örtbas edilmesini sağladılarsa bunun sonucunda gelecek avantaj içinize sinecek mi sizin? bunu hasır altı ettirip önümüzdeki 10 yıl boyunca "şike yapan" takım damgasını yemek, hak etmediğini elde eden takım olmak, her tartışmada bunun yüzümüze vurulmasına katlanmak ve hazmedebilmek kolay mı gelecek size?

    eşşekliğin lüzumu yok. ortada bir hata varsa bedelini ödeyeceğiz, temiz adımıza da leke sürdürmeyeceğiz. bu rezilliği başımıza musallat edenleri de birer birer göndereceğiz. bu camia bir günde "büyük" olmadı, tek bir olayla "küçültülmesine" de izin vermeyeceğiz. hukuki olarak neyse cezası çekip bu hatamızdan ders çıkaracağız ve önümüze bakacağız.

    henüz 20 li yaşların başında olup da tuttuğu takımı "büyük" yapan ruhu kavrayamayan bebeler, okuyun da beşiktaş isminin neden temiz, lekesiz ve şerefli kalması gerektiği konusunda fikriniz olsun :

    (bkz: süleyman seba/@marpione)
hesabın var mı? giriş yap