• - sen aşık olduğum insan değilsin
    + evet çünkü senin için bu oldum
    - ben bunu beğenmedim
    + ....
  • aman üzülmesin, aman gönlü olsun, şu zor zamanları atlatsın muhakkak düzelir diye diye yok olmaktır. oysa karşıdaki insanda yayılan virüs gibidir tavizler. siz geçici bir süre için imtiyaz verdiğinizi düşünürken, karşı taraf daha fazlasını ister. hitler gibi doymak bilmez topraklara. saldırdıkça saldırır. siz onun için değiştikçe o da size karşı değişir. bencilleşir. sizi elde ettiğini, her istediğini yaptırabildiğini hissettiği an çeker gider. sizse kendiniz olmayan artık saygı duyamayacağınız bir adamla başbaşa kalırsınız.

    yapmayın etmeyin. kimliğinizi ortaya koyun* gerekirse karşı cinse kafa atın, uçan tekmeleyin. ufka haşin haşin bakın, rüzgarda paltonuzu uçuşturun, karizmalardan karizma, meyvelerden domates beğenin ama kişiliğinizden taviz vermeyin*. karşı taraf gider de siz kendinizin sabitisiniz*.
  • değeri bilinse tadından yenmez davranıştır.

    kendinden, rahatından, seni sen yapmış olanların bir çoğundan vazgeçmeyi seçmektir, salt başkası için değildir aslında; başkası ile mut'lu olabilmek içindir. biraz benden biraz sendendir. biz olabilmenin temel şartıdır.

    değeri bilinmez ise bu yapılanın kişi kendisini aptal yerine konulmuş hisseder genelde. * değerini bilmeyenler utansın.
  • değmez.
  • yani kendi hayatını değil başkasının hayatını yaşıyorsun demektir. o kişi gittiğinde de mantıken ölmüş sayılırsın.
  • fedakarlık ve aşırı toleranslı olmakla karıştırılmaması gerekir.

    çünkü bu olsa olsa fedakarlığın bokunu çıkarmaktır.

    elbette sevilen insanlar için bazı konularda daha esnek davranılabilir. ama bu kendime yeni bir ben lazım havasında değildir.
    bunda huzur ve karşılıklı anlayış vardır.

    kendi olmaktan vazgeçmek ise;

    yorucu ve yıpratıcıdır.
    hayal kırıklığına zemin hazırlar.
    ve ne yazık ki çoğu zaman keşke demeye sebep olur.
  • hatadır hata olmasına ama bu eylemi yapmak fedakarlıktır diyerek bu hatayı yapmak daha da büyük bir hatadır. suçu hayata, sevgiye, insan doğasına atmaktır. ama unuttuğumuz şey şudur ki; hayata da sevgiye de kendimize de biz yön veririz. sözüm "sevdim abi, onun için kişiliğimi değiştirdim ben" diyenlere:
    siktirin gidin, mal mal hareket etmeyin. kendinizi bilin. yanınızda ki her kim olursa olsun siz bir elmanın iki yarısı değilsiniz, en fazla bir dalda aynı iki meyvasınız. "o beni tamamlıyor" diyorsanız eksiklerinizi başkasının tamamlamasına ihtiyaç duymayın, kendiniz kapatmaya çalışın bunları.
  • lostun ilk bölümlerinde, tam metni hatırlamıyorum ama jin'in, sun'ın babasıyla konuştuğu sahnede, sun'ın babasının, en büyük hayalin nedir, sorusuna yine yanlış hatırlamıyorsam , jin'in bir tekne alıp balıkçılık yapmak, demesi ve akabinde sun'ın babasının kızıyla evlenebilmesi için kendi şirketinde çalışması şartını hiç düşünmeden kabul etmesi de bir başkası için kendi olmaktan vazgeçmektir. tabii ki hikayenin tamamı bu değildir, jin, "ben, hayallerinden bu kadar kolay vazgeçen bi adama kızımı vermem" diyen sikko babaya ayarın kralını verip "benim en büyük hayalim, kızınız" demiş, kalbimdeki yerini ilk günlerden kore delikanlısı, çekik göz miroğlusu, uzakdoğu aynalı tahiri olarak sağlama almıştır ayrı. ama demek ki neymiş kendinden vazgeçmek her zaman da kötü bi şey değilmiş. ha, sun kaltağı bunu hakediyor muydu. hayır. o başka.
  • asktansa;
    bir baskasinin asik oldugu kendini, kendi ellerinle yok etmektir.
    sen bir baskasiyken degil, ta kendinken asik olundun cunku.
    cocuklar ugruna tepin tepin tepinerek aldirdiklari oyuncaklari
    niye bozar hic dusundun mu?
    istedikleri gibi degildir cunku, istedikleri gibi yapmaya calisirlar.
    istedikleri gibi yapmaya calisirken bozarlar.
    bozar, bir kenara birakirlar.
    iliskinin surecini senin direncin belirler,
    bunu unutma.

    sevmektense;
    kendin olmanin bir baskasina zarar verecegi kendini bir baksasina donusturmektir.
    misal; kendinin bir yelkenliyle okyanusu gecmek, oradan everest'e tirmanmak filan gibi olmazsa olmaz hayalleri ve o hayalleri yapacak da gucu vardir. ama misal seversin de oglunu. o'nu annesiyle bir basina birakip gitmektense, kendini birakip okyanuslara kendinden sabah 8 aksam 5 bir baba birakirsin ogluna.
    bunu da unutma...
hesabın var mı? giriş yap