bir insanı tanımak

• hayatın en keskin ayrıtı
• hepimizin düştüğü yanılgı.. belki bir insanı anlayabiliriz, onunla anlaşabiliriz ama tanıyabileceğimizi sanmıyorum.
• o insanın içini, kendi avucunun içiymişcesine bilmek^*.
  hangi olaya nası tepki vereceğini, mimiklerinden sözcüklerine, hatta sözcüklerinin sırasına, tonlamasına kadar tahmin edebilmek^*.
  hiç konuşmadığı bir anda sessizliğinin sesini duyabilmek^*.
  
  (bkz: analiz)
• hayatta en zor olan bir insani tanimak (bkz: sevdim seni bir kere)
• anlamlandırabilmek.
  tanımlamak.
• insanlar bazen kendilerini bile zor taniyabilirken, ve her gecen gun arkadas ortamiydi, yasam sartlariydi, falandi filandi derken ufak da olsa degisime ugrayabilen kisiliklerimiz nedeniyle pek de kolay bisi olduguna inanmamaktayim. bi de burda onemli olan bi nokta kendini dogru tanitmak, tanitabilmektir.
• sevmekle başlayan serüvendir. kimi zaman çelik zırhlarla inşa edilmiş duvarı tırnaklarıyla parçalamaya çalışmaktır gereken. emektir en önemli koşul; sakınmadan, düşünmeden, hesapsızca emek vermektir sevgiyle örülmüş. arınmak lazımdır tüm hesaplardan, içi kemirip duran sorgulardan... yaşamaktır birlikte herşeyi, öğrenmektir yeniden. bir insanı keşfetmektir tırnaklarınızın arasında kanatan çelik kıymıklara aldırmadan, onunla gülümseyerek geleceğe...
• sabahattin ali'nin, kurk mantolu madonna'da cevabini verdigi soru.
  
  (bkz: kurk mantolu madonna/7) #1013371
• once kendi kendini taniyabilmek. (bir kac yil onceki ben benmiyim , degilim.) anlamaya calismak olur da, tanimak mumkun degildir insani.
• doktor
  
  evet kleinman, eğer istediğimi yapabilir ve beni, bu yaratığı titizlikle incelemem için rahat bırakmalarını sağlayabilirsem onu en son kromozomuna kadar kesitlere ayırıp incelerim. her hücresini mikroskop altına koymak isterim. nelerden meydana geldiğini görürüm. vücut sırlarını analiz ederim. kanını ayrıştırırım, beynine ince ince iğneler saplarım, ta ki her yönünü en ince ayrıntısına kadar, yüzde yüz anlayana dek.
  
  kleinman
  
  sen bir insanı gerçekten bilebilir misin? onu bilmekten bahsediyorum- hakkında bir şeyler bilmekten değil, bilmekten- yani gerçekten bilmeyi kastediyorum- gerçek bilmekten- bir insanı bilmekten sözediyorum- bilmekten neyi kastettiğimi biliyor musun? bilmek. gerçekten bilmek. bilmek. bilgi. biliş.
  
  doktor
  
  kleinman sen bir geri zekalısın.
  
  woody allen - tüysüz