• ilişki iki kişi arasında yaşanan özel bir şeydir ve başkalarını buna karıştırırsan artık senin kontrolünden çıkar. maşallah kozan ailesi evinde ne var ne yok ilişkilerinde ne oldu herkesle paylaşıyorlar. yani kozan ailesinin ağzında bakla ıslanmıyor. misal,

    esma ağlamış, üzgün bir surat ifadesiyle kapıyı çalar. anne kapıyı açar.
    - aaa esma ne işin var kızım sabah sabah.
    - hiç anne........anne
    - efendim kızım
    - anne ben birkaç gün burada kalabilir miyim?
    - tabii kalabilirsin güzel kızım benim. (yanağını okşar) da ne oldu esma neden burda kalmak istiyorsun? selim’le tartıştınız mı yoksa?
    - yok anne ya daha kötü.
    - ne oldu kızım yaa annene de mi anlatmıycaksın?(kızgın)
    - anne......selim.......bu sabah...........osurdu
    - neeee?
    - duydun işte. ben de çıktım buraya geldim.
    - aaaa. tamam kızım sen git elini yüzünü yıka ben de kahvaltıyı hazırlıyayım.

    biraz sonra yatak odası,
    - cemal kalk canım esma geldi.
    - canım kızım benim.... ama suzan neden gelmiş ki sabah sabah.
    - cemal......bu sabah selim.............osurmuş. esma da....
    - kalkmış buraya gelmiş. ah suzan ah suzan. hiç büyümüyecek senin bu kızların.....................gerçi alışkın değil bizim kızlarımız böyle şeylere. biz hiç osurmadık onların yanında.
    - cemal ne yapacağız şimdi boşanırsa bunlar.
    - ah kadınım bu kadarcık şeyden boşanılır mı?

    biraz sonra telefonda,
    - alo çiçek uyandınız mı kızım?
    (çiçekle kocası yatakta oynaşıyorlardır)
    - uyandık tabii annem benim.......anne ne oldu sabah sabah kötü bir şey mi var.
    - kızım bu gün işin var mı?
    - önemli bir işim yok anne. ne oldu anlatmıyacak mısın?
    - esma geldi bu sabah......
    - eeee kötü bir şey mi var yoksa?
    - selim osurmuş esma’nın yanında çiçek.
    - neeee.. koskoca selim arhan.
    - neyse sen gelde bir konuş kızım kardeşinle.
    - tamam anne ben birazdan ordayım.

    necati-çiçek,
    - ne olmuş hayatım kötü bir haber mi?
    - sayılır. selim esma’nın yanında osurmuş.
    - hahahahaha çiçek bu mu yani?
    - ne var necati biz alışkın değiliz böyle şeylere
    - ama hayatım ben senin yanında hep osururum.
    - (sevgiyle bakar) ben seni çok seviyorum o yüzden de....
    - yani esma selim’i çok sevmiyor mu diyorsun?
    - (kızgın) ben gidiyorum necati!

    tekrar evde,
    - anne ben dayıma yardıma gidiyorum.
    - tamam oğlum.
    - anne bir şey mi oldu?
    - yok oğlum ne olsun?(küçükler her şeyi bilmez)
    - anne.....esma ablam neden gelmiş?
    - gelemez mi oğlum burası onunda evi.
    - gelir de ağlıyordu sesini duydum ondan soruyorum.
    - oğluuumm......bu sabah selim ablanın yanında osurmuş.
    - neee....
    - evet oğlum ablan da buraya gelmiş.
    - anne ben gidiyorum akşama konuşuruz. vay terbiyesiz.....

    biraz sonra arhan’ların mutfağı,
    (suzan durgundur, dalıp dalıp gidiyordur)
    - abla neyin var bugün senin durgunsun.
    - yok bişeyim nazlı sen pirinçlerini ayıkladın mı?
    - ayıkladık ya demin beraber abla.......abla senin birşeyin var anlatmıyorsun.
    - yok birşeyim kızım sen ordan bana bir domates versene.
    - ablaaaaaa
    - tamam tamam. esma geldi bu sabah.
    - eeeee
    - selim sabah yanında osurmuş.
    - inanmıyorum abla ya selim bey.
    - evet selim bey
    - valla hiç beklemezdim abla yaaa.

    bu sırada ozan’la dayısı köfte arabasının başında,
    - ozan neyin var be dayıcım. ceylan’la kavga filan mı ettiniz?
    - yok dayı allah korusun.esma ablam gelmiş bu sabah.
    - eeee
    - selim abi....sabah ablamın yanında osurmuş.
    - eh be dayım bu mu yani sorun
    - ya dayı ya osurmuş diyorum sana.
    - bu çok normal insansal bir davranış. gel sana evlilikte osurugu siradanlastirma sureci anlatayım........

    işte böyle kozanlardan birinin evinde biri osursa* bütün herkes öğreniyor bunu.
  • geçen karantina sürecinde evde ses olsun diye açıp arada baktığım sahnelerinde bile beni nakavt etti. zaman zaman gözlerim doldu, 2003, 2004, ulan nereden nereye dedirte dedirte izletti kendini.
    -insanlar şarap eşliğinde kutlama yapıyor, zengin kesim viskisini yuvarlıyor. düğünde rakı içiliyor.
    -sabun olmuş yaşlılardan gençlere aşk ve sağlıklı cinsel hayat vurgusu yapılıyor. ömer behiye'yi dudaklarından öpüyor, ozan gidip eczaneden prezervatif alıyor.
    -esma'nın hocası akademiye, selim arhan piyasaya, zekeriya siyasete sallıyor. zerre tereddüt yok.
    -skiş sokuş, bakış, bakış, ağlaş ağlaş, öpüş, koklaş ağlaş, sarış sarmalına girmeden hayata dair bir sürü aforizma paylaşılıyor. ömer arhan "muhasebeler şirketlerin yatak odasıdır" demişti adeviye hanım'a mesela. selim ve babasının iş ve meslek ahlakı çatışması güzel yansıtılan başka bir açmaz.
    -çok içtiğiniz bir gece bar işleten seksi kadın arkadaşınız size küfe servisi yapıp yanınızda üstüyle uyuyakalabiliyor. sabah da bu şekilde uyanılıyor, kadın erkek arasında dengesiz bir enerji yok.
    -zekeriya eşcinsel bir karakter olarak kanlı canlı karşınızda. üstelik iş hayatında sağlam bir pozisyonda, karikatürize edilmeden.
    vay anam vay. neler döndü bu 18 yılda serhat, neler...
  • tüm karakterlerin kişilik değişimine uğradığı dizi.
    esma'nın annesi suzan'ı inceleyelim, öncesinde öyle tatlı kadın, öyle iyi huylu kadındı ki, bütün annelerimiz özendi hatta avon yılın annesi seçti. e sonra noldu; bir canavar oldu resmen, o güzelim kadın gitti yerine her boka bağırıp çağıran şirret bi karı geldi.
    sonra demir. dizinin başında demirin derdi gücü hatun kaldırmaktı ferrarisiyle. sonradan melek gibi bişi oldu, abisinin ayağını kaydırmaya uğraşan çocuk gitti aman yarabbi her eve lazım bir delikanlı geldi. aşık oldu, bağlandı. dizinin ilk bölümlerinde, ailemizin büyükleri demirin hakkında bundan bir bok olmaz dedi, nooldu? adam evlendi, arc'nin başına geçti.
    esma, çirkin sevimli bir kızdı. sonradan orospunun hası oldu. o aşkından ağaçlardan düşen kız gitti yerine çıtkırıldım bi hatun geldi, yok efendim bebeğini düşürdü hayata küstü. yok selim'in derya'yı götürdüğünü öğrendi sineye çekti. selim'i aynı yatakta başka bi karıyla gördü, çekti gitti. böyle insan olmaz olsun dedirtti bütün izleyenlere. ama bir konuda süperdi, orospuluğu kitabına uydurdu, yani dizi boka sarmasaydı adı orospuya da çıkmazdı.
    selim'e gelince, selim aklı başında efendi bi adamdı. sonra baktık sübyancı oldu, bir aptallaştı. demire bağırıp çağırırken ailenin değil dizinin en aptal karakteri oldu. efendim madem romalarda evlenecek kadar seviyorsan bu karıyı, ne diye koşmadın peşinden bir de gittin başka karıları götürdün. hem sonra neydi o tatillere siktirip gitmek, oldu mu şimdi. artist herif, tek başına deniz yolculuğu mu olurmuş, hayata küser insan be.
    behiye hanım'a gelince, o kaltak kadın dizinin başından sonuna kadar hep aynıydı, allahın bir belasıydı. iyi ki bir zengindi yani, sergiler mi açmadı, çocuk mu evlat edinmedi, aman yarabbi hele o sinir krizlerine girdiğinde, hele kocası hapse atıldığında neydi o tripler, izleyenlerin hepsi zengin olmaktan tiksindi.
    ömer bey dizinin tamamında gıcık bi herifti. en büyük değişiklik, heybetli herif şirketi oğlanlara bırakınca madara oldu, evlatları tarafından kovuldu. dürüst diye tanıdık ama şerefsizin teki çıktı. ama o behiyeyi boynuzladı ya, helal-i hoş olsun ona.
    cemal efendiye gelince o da dizinin tamamı mülayimdi. fakat ondan da godoşluk dersi aldık. ya insanda biraz haysiyet olur. kızını düdüklüyo sen şoförlüğünü yapıyorsun, sonra da selim bey selim bey diye götünden ayrılmıyorsun, vallahi pes, pes abicim.
    çiçek kaltağına geldiğimizde sinirlerimiz iyice geriliyor. çiçek, hole filmindeki karının aynısıydı sanki. öyle abla mı olurmuş, sıçayım öyle ablaya. bizim de kardeşlerimiz var, kendimizden emin olamadık sayesinde. sen esmaselimle barıştıracağına, gidip sümsük bi herif ayarlıyosun, oldu mu şimdi. gerçi bu yaptıkları iyi sikilememektendi ama sonra noldu, hamile kaldı rahatladı, vallahi biz de rahatladık. neyse o hırgür kocasını nasıl dize getirdi, aman yarabbi hayretler içersinde kaldık. hele o tripleri yok muydu, ağzını büzdüğü hani, sinirlerimiz oynadı sinirlerimiz.
    çiçeğin kocası necati'ye gelince, o canavar adam birden sustu pustu, bok gibi bişi oldu. önceden çiçeği iki üç kere yamultmuştu, sevgimizi kazanmıştı. sonra noldu, o da manyaklaştı. çiçeğe şaka yapamaz hale geldi, ah canım, bitanem, gebert beni, ağzıma sıç moduna geçti. çiçek tanker gibi olmuşken, "kilo mu almışım yahu" sorusuna "yok hayatım" dedi. adam sustu, aileye alışamadı, e tabi o aileye kim alışır kardeşim, baba godoş, anne şirret, hanım fitneci, baldız kaltak.
    neyse efendim, yazımın sonuna gelirken, favorim zekeriya'ydı. dizinin en mükemmel karakteri de oydu, hiç değişmedi, ibneydi ibne kaldı.

    zorunlu edit: bu yazıyı benden izinsiz olarak emaillerde kullanan ve kaynak belirtmeyen kişilik yoksunu amiplere selam ederim.
    --- spoiler ---
    17.06.2005
    arkadaslar,
    bir istanbul masali'ni ozetleyip, gonderdim size. okumanizi tavsiye ederim... :))
    --- spoiler ---
  • ilk başlarda sürekli, son aylarda ise ara ara bakmak suretiyle benim bu diziden anladığım şudur: şımarık ve hiç dayak yememiş tam sopalık bir kadın olan esma önce ozan güven'in, sonra mehmet aslantuğ'un hayatını mahvetmiş, geçerken birkaç erkeği tokatlamış, babasının içini kurutmuş, son olarak kendi halinde bir genci nikah masasında çük gibi bırakmış ve nihayet mehmet aslantuğ'un hayatını tekrar sikip atmak üzere yeni bir hamle yapmıştır. bu kadın bırakın arhan ailesine türkiye'ye bile zararlıdır, bir daha esma kozan ismini duymak istemiyorum, sınırdışı edilsin.
  • selim arhan'nın esma kızımızı istemeye gittiğinde arabayı mevcut şöförü esma'nın babası cemal kozan kullandığı takdirde muhtemelen şu şekilde bir paradoksal diyaloğun geçeceği dizidir kendisi:

    selim arhan: müsaitseniz akşam kızınızı istemeye gelicez cemal abi
    cemal kozan: tabi buyrun kaç gibi geliceksiniz?
    selim arhan: akşam 8 uygun mudur?
    cemil kozan: o saatte çalışıyor oluyorum, saat 9 nasıl?
    selim arhan: gayet uygun
    cemil kozan: yalnız bu durumda ben saat 9 da çalışıyo oluyorum. napalım, nasıl yapalım?
    selim arhan: o vakit, akşam 9 sonrası geç olur, biz sizi rahatsız etmeyelim, yarın akşam gelelim
    cemil kozan: yarın akşam gelicekseniz şayet bu akşam gelebilirsiniz*, yarın akşam çalışıyo olucam.

    (bkz: arhan paradoksu)

    not: arhan paradoksu, kozanların arhanların malikanesinin yanındaki müştemilatta kalmadığı bir dünyada geçerlidir.
  • bir istanbul masalı olarak baslayip bir ayvalik tostu diye bitmeye yaklasan dizi.
  • esma'nın hocasının esma'yı roma'ya, diğer asistan burak'ı prag'a gönderdiği dizidir ki, zannımca bu eğitim yerlerinin, gidecek kişilerin isimleri ile kafiyeli olması zorunluluğu var.
    esma - roma
    burak - prag , olay budur.
  • çok bir temiz diziydi.

    pırıl pırıl bankalar caddesi.

    cillop sahil yolu.

    tertemiz evler, giysiler.

    neşeli bebekler , mutlu aileler...

    ayrıca kendisi sayesinde roma'da evlenme fantazisi kaldı bir çok genç kızın dimağında.
  • can sikintisindan oturup youtube uzerinden eski bolumlerini izledigim dizi. eski turkiye'yi gorunce insan huzunleniyor.

    * arhan ailesinde sarap ve viski, mustemilatta ise raki iciliyor. icki sansuru yok, hayatin dogal akisi icinde ne kadar icki tuketiliyorsa dizide de yer verilmis.
    * ozellikle mustemilatta yasayan ailenin acik goruslulugu goz yasartan cinsten. kizlarinin sevgilisi olunca seviniyor insanlar ya, daha otesi mi var? "cikin eglenin" diyorlar medeni bir sekilde. cocuklarinin fikrini aliyorlar, bir sikinti olunca dayanisma icindeler. ve en onemlisi sevgi dolu bir aile. 50 kusur yasindaki anne-babanin opustugu, sevistigi gosteriliyor. ailede herkes birbirine karsi toleransli, saygili, sevgi dolu.
    * kadina siddet (fiziksel ve psikolojik) sert sekilde elestiriliyor dizi boyunca.
    * kadinlarin kendi ayaklari uzerinde durmasinin gerekliligi senaryoya guzelce yedirilmis.

    * ve en en en onemlisi, bas karakterin en yakin dostu gay. bunu ogrenmesi, verdigi tepkiler, kendinden utanisi cok guzel anlatilmis. bildigim kadariyla turk dizi tarihinde gercege en yakin yansitilmis gay karakter. tek elestrim gay ya da escinsel yerine "erkek arkadasim var/bizim gibiler" vs demesi. madem o kadar cesaret ettiniz, adini da soyleseydiniz keske. gene de cesur bir adim. arkasi gelmedi malesef.
  • babannemin müdahaleleri ile benim için zaman zaman komedi dizisine dönüşmüş olan yapım.

    1.
    behiye arhan - işte bunu kutlamalıyız çocuklar!
    babannem - bok için.

    2.
    esma-selim ikilisi sonunda kavuşmuş, bir kaç afilli laftan sonra birbirlerine sarılarak özlem gidermektedirler. ama babannem durmaz ;

    - adamın* parasını versenize!
hesabın var mı? giriş yap