• romandaki - kendi deyimiyle "ebedi çaylak" !
    ekşisözlük geldi tabi hemen aklıma, not düşeyim dedim!
  • john fowles'un çocukken "th" sesini "f" olarak telaffuz etmesinden esinlenerek isimlendirdiği karakter..
    kitabın` :the magus"sonsöz"ünde fowles,urfe'ün "yeryüzü"nü :earth` temsil ettiğini söyler bu yüzden..
    ayrıca, karakterin özelliklerinden biri kadınların karşı koyamadığı bir şeytan tüyüne sahip olmasıdır..
  • buyucu'nun enteresan karakteri. filme cekilse kendisini edward norton cok guzel canlandirir gibi bir his var icimde.
  • çocuklugum(n)u bilir(im) sonra kayış uzunca bir süre kopuk. nihayet yine kesişti yollar.ukala falan ama hastasıyım ulan, rafine zevkleri var, kültür desen şahane, hayat nasıl yaşanır biliyor belli, serseri ruhlu, durmaksızın konuşabilir ama bir nokta çok muhim: canı isterse, keyif insanı yani, kafasını laf olsun diye tutmuyor düşünmüş taşınmış meseleler üstüne, ondan yani, hastasıyım. bu böyle biline.
  • ayıp etmiş bir karakter. koca bir kitap boyunca sadece ayıp eden tek baş karakter.
  • dayaklıktır. gereken dayağı fowles atmış diyebilirim. bu dayağın aslının özdayak olup olmadığı muallak.
  • (bkz: örf), earth
    (bkz: conchis)
  • nicholas urfe, bizi hiç şaşırtmamıştı. her insandan beklenileni yapmış, gizemli olanı ve kendine değerli hissettireni seçmişti. orijinal hissetmek istiyordu. yazdığı şiirler onu bir şair yapsın, düşündüğü şeyler onu bir filozof yapsın istedi. julie ona bunu vaad etmişti. sahip olamadığı bu masum aşk, bu tamamlanmamış cümleler ona hayatının henüz bitmemiş bir macera olduğunu söylüyordu. nicholas urfe bizi hiç şaşırtmadı. bu kadar özel olma isteği onu sıradan bir insan yapmıştı.
hesabın var mı? giriş yap