• bu kuruma koymak üzere united nations isminin bulunmasıyla da ilgili neşeli bir anekdotumuz vardır ki, tüm uluslararası ilişkiler okumalarımdan aklımda yalnızca böyle şeylerin kalması acıklıdır:
    bildiğimiz üzere, ikinci dünya savaşı yılları boyunca ingiltere ve abd çok yakındır birbirlerine. o kadar yakındırlardır ki, churchill sürekli beyaz saray'da franklin delano roosevelt'in misafiri olmakta, bunlar mütemadiyen beraber içmektedirler.
    yine böyle bir dönemde roosevelt'in aklı league of nations (milletler cemiyeti) yerine kurulacak kuruma ne ad konulacağıyla pek bir meşguldür. ani bir zihinsel sıçramayla bir gün "united nations" fikri gelir aklına, bunu haber vermek için heyecan içinde churchill'in yatak odasına sürer tekerlekli sandalyesini (uzun süredir felçlidir). lakin kapıyı teklifsiz bir şekilde açtığında karşısında gördüğü küvetten yeni çıkmış, ıslak ve çırılçıplak bir churchill olur. utanç içinde özür diler, sandalyesini çevirmeye çalışır. churchill onu durdurur heyhat, ve o unutulmaz lafı eder: "büyük britanya başbakanının amerika birleşik devletleri başkanından saklayacak bir şeyi yoktur".
    evet, yaşanmıştır herhalde böyle bir şey. ama kanıtlayamam.
  • ne işe yaradığı pek bir belirsiz olan ama düny barışını koruduğu öne sürülen yararsız bir cemiyet.
  • (bkz: çıkar amaçlı örgüt)

    edit: özür dilerim sinirden eksik yazmışım.

    (bkz: çıkar amaçlı suç örgütü)
  • iran a yaptırım uygularken israil e kınama cezası çıkardığında sarf ettiği enerjinin 1000 de 1 ini uygulamamış öyle boktan bir oluşum.. insanlık namına birşey yaptıkları henüz görülmemiştir.
  • tek bir fotoğrafla ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.

    http://i.imgur.com/xdqpwzp.jpg
  • zamanında dönemin başkan yardımcısı ejup ganic bunlar hakkında "birleşmiş milletler geldiği zaman hepimiz çok mutlu olmuştuk, fakat sarajevo'da 10.000 sivil tek başlarına öldürüldü, birleşmiş milletler sadece durdu ve izledi, ne kadar ironik." demiştir. sahiden de bu arkadaşların ne sike yaradıkları bilinmemektedir. belki bir gün norveç'in ya da ne bileyim izlanda'nın falan başı belaya girerse devreye girerler işte o kadar yani.
  • bosna ve ruanda'da yasananlar icin kendini feshetmesi gerekirmis. hmmm..unicef, who, undp, unhcr gibi milyonlarca insana yardim eden kurumlar bm catisi altinda degil miydi? bm kendini feshederse bu insanlar ne olacak?
    ya da baska acidan yaklasalim; turkiye cumhuriyeti kuruldugundan beri bu ulkede sayisiz insanlik sucu islendi. bu ulke kendi vatandaslarina neler neler cektirdi. turkiye'nin de kendini feshetmesi gerekmez mi?

    velhasili kelam birlesmis milletler'in feshedilmeye degil reforma ihtiyaci vardir. birlesmis milletler becereksizce, utanilacak islere imza atiyorsa bundan sadece birlesmis milletler calisanlari degil tum insanlik utanmalidir. turkiye birlesmis milletler'in bir uyesidir ve birlesmis milletler'in her basarisizligindan bir nebze de olsa turkiye sorumludur.
  • artık kendi personeline yapılan saldırılarda bile eli kolu bağlı örgüttür. israil'in saldırıları sırasında ölen dört personelinin öldürülmesi nedeniyle israil'i kınayan bir kararı güvenlik konseyi'nden geçirmek istemiş fakat abd'nin vetosu nedeniyle başaramamıştır.

    http://www.hurriyet.com.tr/…&gid=69&srid=3041&oid=1
  • http://s262.photobucket.com/…rent=1228632316692.jpg
  • birlesmis milletler hakkinda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar siklikla soverler bu orgute. sovenlerin buyuk cogunlugu, bm'nin batinin oyuncagi oldugunu dusunurken cin, rusya gibi ulkelerin de bu kurulusta soz sahibi oldugunu unutur. daha da onemlisi bu kurumun kriz bolgelerinde hayatlari pahasina calisanlari oldugunu da unuturlar:

    2 subat'ta birlesmis milletler multeciler yuksek komiserligi'nin pakistan'in belucistan bolgesinde gorev yapan bir yetkilisi birlesik belucistan kurtulus cephesi uyelerince kacilirmis. kacirilan kisi amerikan uyruklu john solecki. amerikali oldugu icin hak ettigini dusunecekler ya da sadece bunun icin kacirildigini dusunecekler icin belirtmek gerekir; kacirma eylemi sirasinda korumasiz olan bu sahsin arabasina ates acilmis ve saldiri sirasinda 18 senelik bm calisani soforu syed hasim oldurulmustur. herhalde soforu amerikali degildir.
    su anki durum ise soyle; birlesik belucistan kurtulus cephesi pakistan'da hapishanelerde iskence goren 1109 kisinin serbest birakilmasini istiyor. aksi halde rehin tuttuklari bm calisanini oldureceklerini belirtiyorlar. dikkatinizi cekerim, bu sahis o insanlarin hapse atilmasiyla falan alakali degil. aksine bir gun kendilerinin de iclerinde bulunabilecegi multeci sifati tasiyan insanlara yardim etmekle gorevli. ve bu gorevi hayati pahasina yapiyor. hos, simdi de 1109 kisiye karsilik hayati teklif ediliyor.

    demem odur ki, birlesmis milletler'in, guvenlik konseyi yuzunden yapamadiklariyla ne kadar elestirilir bir kurum olsa da, sahada calisan kisileriyle de o kadar ovguyu hak ediyor. siz simdi sadece pis siyasi iliskiler yuzunden islemeyen bm'ye kufur ederken, kendi hayatlarindan one baskalarinin hayatlarini koyarak calisan pek cok insani goz ardi etmis oluyorsunuz. hatta bazilari afrika'da orada burada milyonlarca insan bu kurumun ve calisanlarinin yardimina muhtac iken cikip bm'nin ne kadar gereksiz bir kurum oldugunu soyluyorlar.

    http://www.ntvmsnbc.com/id/24941938/
    http://www.timesonline.co.uk/…ia/article5638875.ece
    http://www.un.org/…sp?newsid=29990&cr=pakistan&cr1=
hesabın var mı? giriş yap