• dosto'nun başyapıtlarından.

    kitaptan alıntılar:

    "aptalca bir mutluluk içinde yaşamaktansa, mutsuz olmak; ama bilmek daha iyidir."

    "güzelliğe ilişkin değerlendirmede bulunmak zordur. gizemli, bilmecemsi bir şeydir güzellik."

    "dar kafalı ve "sıradan" bir insan için kendisinin sıradışı ve alabildiğine özgün bir insan olduğunu düşünmekten ve en ufak bir kuşkuya kapılmaksızın bunun keyfini sürmekten daha kolay bir şey yoktur."

    "zamanımızdan ve soyumuzdan birine orijinal olmadığını, belirgin herhangi bir yeteneği de olmadığını, zayıf kişilikli, sıradan biri olduğunu söylemekten daha incitici bir şey yoktur."
  • bir dostoyevski kitabı ve bir gökhan özen şarkısı olarak, kültür şoku yaşayan kelime.
  • dostoyevski'nin muhteşem romanı için (bkz: idiot).
  • klip çalıntı, şarkı hoş, müzik güzel, kızın fena halde gideri var. dinlenir dinletilir, de benim anlamadığım ferrarinin sanayide ne işi var lan.

    (bkz: ferrarisini sanayi ye veren bilge).
    (bkz: her türlü ferrarri tamiri bakımı ve onarımı yapılır ümraniye sanayi sitesi gökhan usta)
  • dostoyevski'nin idamdan kılpayı kurtulmasının kendisinde yarattığı duyguları sık sık işlediği, ipolit'in nutkunun baya kafa açtığı, dönemin rus aristokrasisni baya iğnelenemiş, yer yer sıkıcı yer sürükleyici romanı
  • gökhan özenin sanıldığı üzre karşısındaki için değil kendi için budala dediği şarkısıdır.

    adımı değiştirdim senden sonra "budala"
    ben garip "budala" gibi.
  • "budalalık, üçkâğıtçılığın kılıfıdır.
    utanç, gururun kılıfıdır."
    (bkz: the marriage of heaven and hell /@hanging rock)
  • bulgarca'da olmasina yakin (duruma gore ayni) sebeplerden* sirpca ve makedonca'da da var bu kelime, ve kullaniliyor. yanilmiyorsam romence'de de olmali. hirvatlar kullanmaz, bilir.

    benzer a$inaliklar icin,
    (bkz: eyvah)
    (bkz: aman)
    (bkz: bre)
    (bkz: hayde)
    (bkz: hayde bre)
    (bkz: de hade)
    (bkz: tuu)

    (bunlarin turkce kokenli olup olmamasi mevzu degil; osmanli egemenligidir dominant mesele.)
  • abdal'ın çoğuludur.
  • dostoyevski yazdığı bi mektupta, bu kitap için, kafamdakilerin yüzde onunu bile kağıda geçiremedim demiş.

    ippolit'in açıklamasından:

    "her dahice düşünceyi ya da herhangi bir yeni düşünceyi, bunu da bırakın, kafada dogabilecek herhangi bir ciddi düşünceyi üzerine ciltler dolusu kitaplar yazsanız ve otuz beş yıl bunu durmadan insanlara açıklasanız, yine de kafatasınızdan çıkmak istemeyen ve sonsuza dek sizinle kalacak olan bir yanı kalır bu düşüncenin; böylece de düşüncenizin belki de en can alıcı yanını kimselere aktaramadan ölür gidersiniz."
hesabın var mı? giriş yap