buluş

• benjamin franklin'e yeni bir buluşun ne yararı olduğu sorulduğunda, ''peki yeni doğmuş bir çocuğun yararı nedir'' şeklinde cevaplamıştır.
• buluş:(kökü ortaya çıkarmak anlamına gelen latince decoverte kelimesidir.)daha önceden bilinmeyen bir şeyi bulma veya ortaya çıkarma eylemi;önceden varolmasına karşın;gizli olan ya da göz ardı edilen bir fenomenin varlığını öğrenmek. ^*
  
  edit: (bkz: #11610771)
• "insan zihni yaratma sürecinde çoğu kez öyle beceriksiz ve öyle kötü kontrol ediliyor ki, önce bizzat kendinden kuşku duyuyor ve ardından her şeyi küçümsüyor. çünkü başlangıçta bu tur bir keşfin yapılabilmesi inanılmaz görülüyor; ancak keşif yapıldıktan sonra, bunca zamandır araştırmacıların gözünden kaçmış olmasına şaşılıyor. tüm bunlar, umutlu olmamızı haklı gösteriyor; sadece işlemsel tarzların araştırılmasından değil, aynı zamanda daha önce bulunmuş olan tarzların uygulanmasından, karşılaştırılmasından ve transferinden "kitabi deneyim" yoluyla çıkarsanabilecek daha pek çok buluş vardır."
  
  (bkz: francis bacon), novum organum
• (bkz: icat)
• geçen gün kentkartımı her zaman bulmam gereken yerde, yani çantamın kanguru cebinde bulamayıp, eh herkes bir gün nakit ödeyebilir belediye otobüsü hizmetinin ücretini diyerekten cüzdanıma yönelip tam bozuk para gözünü açacakken toplu taşım kartımın cüzdanımın arasında olduğunu sezip sevinmeme neden olan şeydir buluş. hani yüce mevlam sevdiği kuluna devesini önce kaybettirir, aratır aratır, buldururmuş ya. aynen öyle.
  
  aslında bu kartın üstü açık çanta gözünden bir devrilme anında düşmüş, bilahare evim yaşayanlarından biri tarafından "lan bu kız nassa kartı bulamayınca nakit ödeme yapmaya yeltenecek, bari cüzdanının arasına koyalım" düşüncesiyle oraya yerleştirildiği gibi bir garip fikre kapıldım. öyle ya, böyle ev insanı dostlar başınaydı. sordum hemşirem hanıma "kentkartımı sen mi cüzdanımın arasına koydun" deyü. hayır dedi.
  
  hayırdırdı inşallah... ben her daim üstü açık cepte muhafaza ederdim kartı. düşmüş olması mümkünse evde benden başka yaşayan insanlardan birinin bulmuş olması kesindi. e onlar da bulmamıştıysa nasıl bulunmuştu bu meret? nasıl olup da cüzdan arasına yerleştirilmişti?
  
  esrarengiz bir buluştu evet. benden beklenen icata benzemez, ama güzel...
• hangi tarihte ve nerede kaybettiğimizi bilmediğimiz -insanlık olarak yani- bir bilgiye yahut onun uygulamasına yeniden kavuşma.
  
  (bkz: kim kaybetmiş ki de kim bulmuş)
  (bkz: şeytan aldı götürdü satamadan getirdi)
  
  yoksa... (bkz: #1876806)
• (bkz: buluş bill)
• buluşların anası gereksinmelerdir. belki de yeni buluşlar yapmak yerine onarma yoluna gidilse, bu dünya daha umutlu bir yer olurdu. burada çağdaş buluşların eleştirdiğini sanmayın. elbette ki, insanlığın aynı zamanda bir ifade, yaratıcılık ve serüven oluşumunu kutsanıyor. sahip olunan tüm maddi nesnelerin yeniden değerlendirilebileceğini ve onlara yeni bir kullanım biçimi de kazandırılabileceğini umuluyor. insanlık cenneti deneyimlemeye her ankinden daha çok yaklaştı. yeryüzündeki herkesi doyurmaya yetecek teknolojiye sahip olunduğu gibi, istense tüm insanların kendilerini ifade edebilmelerini, kendilerini kabul ettirebilmelerini ve barınabilecekleri yerlere sahip olmaları sağlanabilirdi... nereye kadar daha bu şekilde süregelebilir ki?.. (bkz: kısır döngü).
• belirli bir bilinenden, bir olası olana veya en azından kullanılabilir olana giden yol çizgisini temsil eden bir biçimin oluşturulmasıdır.
• icat yerine keşif karşılığı olarak kullanılsa daha iyi durabilecek kelimeymiş. icat, vücutla aynı kökten. bu nedenle icat için var etme, yaratma gibi bir karşılık daha mantıklı bence.