cadı

• bunu yönetene, yazana, kurgulayana, oynayana, bu filmi vizyona sokana iletmek istiyorum, psikolojimi bozdunuz. bu kadar kötü bir şey izlememiştim. bu kadar berbat bir senaryo görmedim. arkadaşımla sinir krizi geçirdik, iki buçuk saat asla geçmedi. bakın asla geçmedi. kafayı yedik ya. aklımı oynattım. kaldık ki sonunda tahmin ettiğimiz şey mi olacak bakalım. öyle de oldu. ne ters köşe vardı ne seyir zevki. korkutucu olan tek şey filmin korkunçluğu. ne olur beni dinleyin şu iki buçuk saatlik işkenceye katlanmayın.
  
  filmen çıktığımda stresten sıkıntıdan 1 kilo vermiştim.
• eğer 134 dakikalık bir filmi vizyona sokuyorsanız,
  senaryosuna ve/veya kurgusuna çok güveniyorsunuz demektir.
  ama karşımızda çok güçlü bir senaryo da yok
  pek sürükleyici bir kurgu da yok.
  filmden en az 20 dakika atılabilirmiş.
  
  kusurlu sahneler de vardı.
  özellikle kayık sahneleri fake olduğu bariz olan sahnelerdi.
  
  film bana, 2019 yapımı güzelliğin portresi filmini anımsattı.
  türk korku/gerilim sineması,
  para aklamak için çekilen ve zaman israfı olan 3.sınıf cin filmleriyle dolu.
  
  dolayısıyla bu türde sinemamızda ‘’farklı’’ yapımlar görmek insanı mutlu ediyor.
  güzelliğin portresi de kusurları olan bir film olmasına rağmen
  bu zor janrın ülkemizdeki farklı ve izlenebilir temsilcilerinden biri.
  cadı’yı da aynı sınıfta değerlendirebiliriz kesinlikle.
  
  yönetmenin ilk filmi olduğundan dolayı +1 puan verir,
  6 puanımı basar kaçarım.
• dönemin giyim kuşamı ve dönemin türkçesini çok iyi yansıtan film. bana göre de tek iyi özelliği budur zira filmin hiçbir anında seyirciyi içine alamıyor. sanki birbirinin tekrarı ve bazı yerlerde amacı olmayan sahneler, uzatılan diyaloglar, dönemin türkçesi olması nedeniyle anlaşılamayan bazı cümleler.