• güzel türkçemizde şöhret, ünlü, meşhur gibi karşılıkları varken; insanların ısrarla "ekşi sözlük celebritysi", "x celebritysi", vs. kullanımları yüzünden tiksinmeye* başladığım sözcüktür.
  • şan şöhret sahibi götü kalkmış kimseler.
    şöhret herkesi bozar.
  • son zamanlarda anlamadıgım bir şekilde turkce bir kelime olarak kullanılmaya başlanmış ingilizce kelimedir. nedir yani ? what the fuck is your problem ulan !

    tam oldu artik.
  • influencer denen "mesleğin" ne garip bir şey olduğuna dair bir kore dizisi. gösterilen hayatlar, aileler, arkadaşlıklar ve aşkların ardında ne planlanmış stratejiler ve ne sahte ilişkiler olduğunu açıkça ve çarpıcı biçimde anlatmaya çalışmış. bir black mirror kıvamında anlatmadığı için ciddi bir eleştiri sayılmasa da izlemesi özellikle bu dünyaya yabancı olanlar için ilginç. bir kişi bir şey kullandı, giydi diye yana yakıla o şeyin nerede satıldığını merak eden, soran, araştıran insanların varlığını öğrenmek günümüz dünyasına dair bir hayal kırıklığı daha ekliyor. bu sosyal ağlar, teknoloji bu kadar entipüften şeyler için kullanılmamalıydı.
  • bir sahnede, karakterlerden birinin, dierine, bir yönetmeni tanıtırken, "bütün filmlerini siyah beyaz çeken assholelardan biri" dediği, siyah beyaz çekilmiş woody allen filmi.
  • celebrity kelimesine acil bi türkçe karşılık bulmak zorundayız, yoksa bu haliyle dile yerleşecek. hayır efendim ünlü, meşhur filan değil.. farkı şudur, ünlü kişi yaptığı iş ile ünlü olur, selebrity kişi ünlü olduğu için iş yapar..
    örnek: ünlü: erkan oğur, celebrity: hülya avşar
  • woody allen'ın izlediğim filmleri arasında en kötüsü. özellikle kenneth branagh'ın film boyunca oyunculuk yerine woody allen taklidi yapması dayanılmaz bir ızdıraptır.
  • leonardo dicaprio nun what's eating gilbert grape teki ile yarışabilecek oyunculuk performansı sergilediği, kesişen bir çok kısa öyküden oluşan,
    siyah beyaz çekilmiş ayrıca siyah beyaz çekilen filmlerle dalgasını da geçen woody allen filmi..
  • ünlü insan
  • materyal olarak sadece kalem ve kağıt gerektirdiğinden her ortamda oynanabilecek pratik bir oyun. oyunun portatifliğini en çarpıcı biçimde örneklendirmek bakımından deniz otobüsünde adisyon kağıtlarına yazmak suretiyle bile oynanmaya müsait olduğunu tecrübe ettiğimi söyleyebilirim. kağıtlara yazılan celebritylerin -oyunda bulunanlardan en az iki kişinin bildiği veya tanıdığı şey celebrity tanımı içine girer- sınırsız sözlü, iki kelimeyle sınırlı sözlü ve hareketle olmak üzere üç turda anlatımı şeklinde oynanır. ekibin en koptuğu tur konuşmanın yasak olduğu, kelimelerin hareketle anlatıldığı son turdur. portatifliğini de sadece bu son turda yaşanan aşırı kopmalar sebebiyle topluluğa rezil olma riski sınırlar. yanınızda koca tabu kutularını taşımak zorunda kalmadan, her akla geldiğinde oynanabilir. kelimeleri oyun ekibinin oluşturması bakımından eğlence katsayısı da eldedir. denenmesi tavsiye olunur.
hesabın var mı? giriş yap