• fransizca bilmemekten kaynaklanan bir cahillikle üzerinde yazili oldugu tabelanin altinda durup, yoldan gecen fransiz 'a "abi sanzelize ne tarafta?" * diye sordugum isim.
  • 102 numaradaki türkiye turizm bürosu, telefon edip fransizca "ben bu yaz türkiye'ye tatile gitmek istiyorum, ne önerirsiniz?" sorusuyla "fransizca bilen biri arama alarmi"na geçirdigim bürodur. aslen torpilli devlet mekaninin paris'te "görevli" olarak bir kaç yil sefa sürmesine yarar.
  • neden bu kadar abartıldığını anlamamanızın sebebi fakir olmanızdır.

    geçen hafta bu caddede 40 yılını geçirmiş ve kraliyet ailelerine falan kıyafet yapan modacı bi amcamla 2-3 saat sohbet ettim burda. adam bana dedi ki burda herkes ünlü. ünlü sanmadıkların da ünlü. bak şurdaki de ünlü, bu da ünlü. bak şu apartmanın 2. katındaki alain delonun oğlu, bak şurda 3üncü kattaki brunei sultanın yeğeni, bak şu apartmanın çatısında balmain dikimhanesi var. bak şu apartmanın 3üncü katında abdli 2 milyarderin şusu var busu var. bak şu zemin katta givencynin dikimlerini yapardık falan diye anlatıyor adam.

    yani ünlü dediğini illa pop star gibi düşünme. milyar dolarlık adamlar sağında solunda sıradan şekilde takılıyor. bu cadde böyle bi cadde.

    abartılma diye bir şey yok. kendisi abartının ta kendisi, sözlük anlamı zaten.
  • hemen hemen her insan evladının bildigi, merak ettigi bir cadde bu. gidilip görüldügünde büyük bir hayalkırıklıgı yasatıyor. hicbir ilginç yönü yok, paris'te champs-elysees kadar meshur olmayan fakat ondan çok daha güzel, çok daha degisik caddeler ve sokaklar var. bu caddenin tek güzel yani arc de triomphe'a baglanmasıdır bence.
  • sozleri asagıdaki gibi olan sarkı:

    je m'baladais sur l'avenue, le coeur ouvert a l'inconnu.
    j'a vais envie de dire bonjour a n'importe qui
    n'importe qui et ce fut toi, je t'ai dit n'importe quoi,
    il suffisait de te parler, pour t'apprivoiser.

    aux champs-élysées, aux champs-élysées
    au soleil, sous la pluie, a midi ou a minuit,
    il y a tout ce que vous voulez aux champs-élysées

    tu m'as dit "j'ai rendez-vous dans un sous-sol avec des fous,
    qui vivent la guitare a la main, du soir au matin".
    alors je t'ai accompagnée, on a chanté, on a dansé
    et l'on n'a même pas pensé -- a s'embrasser

    aux champs-élysées, aux champs-élysées
    au soleil, sous la pluie, a midi ou a minuit,
    il y a tout ce que vous voulez aux champs-élysées
  • ayağımı ilk bastığım an malum şarkıyı söylemeye başlayıp bütün kıroluğumu ortaya döktüğüm mekandır. yıllarca bunu hayal ettim sevgili sözlük. kıroyum ama champs-elysées'ye ben gittim, naber?
  • bağdat caddesinin daha genişi denilerek yuh dediğim esprili indirgemecilik yapılan bulvar.

    günümüzde öyle bir izlenim oluştursa da tarihte önemli dönemeçlere ve olaylara da ev sahipliği yapmış, ve dünyanın en ünlü bulvarıdır. bağdat caddesinin tarihi olayları olsa olsa muhtemelen bir tikinin starbucks kahvesini döküp ağlaması olabilir.
  • boyu neredeyse bizim bağdat caddesi kadar olmakla birlikte eni caddenin 8 katı kadar falandır, karşıdan karşıya geçmek için pusula gerekir.
  • ismi kadar güzel ve ihtişamlı değildir. neden bu kadar abartıldığı konusunda da hiçbir fikrim yok. birkaç tane lüks mağaza ile cadde 'ihtişamlı ve muhteşem' olacaksa hiç olmasın.
    ayrıca birlikte gezdiğimiz istanbullu arkadaşım da burayı beğenmemiş, istiklal caddesi'nin ciddi anlamda daha güzel olduğunu söylemişti.
    buraya dünyanın en güzel caddesi ünvanını verenler ile yeşil renkli ve pis kokan siene nehri'ni dünya miras listesine alanlar aynıdır garanti.
    fransa'ya her konuda ciddi anlamda torpil yapıldığını düşünüyorum.
  • bu caddenin hareketli yerine direk çıkmak için george v durağında inilmesi gerekir. champs-elysees - clemenceau diye inerseniz yanılırsınız, 10 dakika daha yürürsünüz.
hesabın var mı? giriş yap