• şunun ötesi yok:

    "roman-hikaye yazmanın en kötü tarafı hayatınızı bir klavye başında harcama korkusudur. ölürken sadece kağıt üstünde yaşadığınızı anlama düşüncesi... bütün maceralarınız uydurmaymış, dünya savaşıp sevişirken, siz karanlık bir odada otuzbir çekip para kazanmışsınız sadece."
  • "hayatta sevdiğin her şey sana sırt çevirecek ya da ölecek. hayatta yarattığın her şey bir kenara atılacak. hayatta seni gururlandırmış ne varsa hepsi çöpe gidecek..."
    (bkz: dövüş kulübü)
  • "bir arada olmaktan nefret ettikleri ama yalnız kalmaktan da korktukları için insanlar telefon denilen bir alet kullanırlar"

    gösteri peygamberi - chuck palahniuk
  • "that's the best revenge of all: happiness. nothing drives people crazier than seeing someone have a good fucking life." - chuck palahniuk

    chicken translation:

    "en iyi intikam mutluluktur. hiçbir şey insanları, birinin lanet olası iyi bir hayatı olduğunu görmek kadar deli etmez." - chuck palahniuk
  • bir diğer mesleğinin kamyon şöförlüğü olduğunu öğrendikten sonra kamyon arkası yazılarını çok merak ettiğim yazar. "çok tüketme ne olur / sisteme hizmet etmesen de olur", "alırsın ford olursun göt" ya da "anarşizmin kralıyım, gözlerinin hastasıyım" gibisinden şeyler olsa gerek.
  • dövüş kulubü kitabını d&r'dan almam nedeniyle, daha ilk başında ironi yaşamama vesile olan yazar.
  • chuck palahniuk, ninni kitabında şöyle der; "antik yunanlılar akıllarına bir fikir geldiğinde, bir tanrı veya tanrıçanın kendilerine bir emir verdiğini sanıyorlardı. apollon onlara cesur, athena ise aşık olmalarını söylüyordu. günümüz insanları ise patates cipsi reklamı duyar duymaz, satın almak için hemen sokağa fırlıyorlar ama buna özgür irade diyorlar. antik yunanlılar en azından dürüstlermiş."
  • facebookta dolaşan

    dünyanın en yakışıklı, zengin, başarılı adamı da olsan,
    bir kadın seni çocuklarının babası olarak hayal edemiyorsa;
    sıfırsın..

    c. palahniuk

    tarzı bir paylaşımla kişiliğine ve bütün yazdıklarına hakaret edilen insan.

    edit: bu sözler yazarın günce adlı kitabında bir kadın karakterin söylediği bir şeymiş. tabi ki yazarın kitaptaki bir karaktere söylettiği cümle yazara atfedilemez.
    edit: bilgi ve yorumları için beydag a teşekkürler
  • pek severek okuduğum, ama kendisinden delice nefret ettiğim yazardır.

    "terbiyesiz köpek!" diye bağırıp çok kötü butonuna doğru saldırmadan önce dur, ey sözlük yazarı, bari bir oku, ondan sonra istediğin kadar kötüle.

    chuck palahniuk'u yıllarca "sistem eleştirmeni" diye bildim, okudum, fight club'ın hollywood tarafından çekilmesine bile karşı çıkmadım, ama geçenlerde adamın web sitesinde gördüğüm beni hayretler içinde bıraktı.

    ilk gördüğünüz şey "the cult" diye siteye üye olanların içinde bulunduğu bir grup. bu gruptakiler hikayelerini gruba yollayıp eleştiriliyorlar, ve eğer hikayeleri çok iyiyse chuck palahniuk bile okuyor bunları.

    ama bu gruba üye olmak için 40 doları bayılmanız lazım, o ayrı.

    aynı şekilde chuck palahniuk'tan tescilli, üzerinde sadece kitabın kapağının basıldığı ve 16 dolara satılan t-shirtler de satılık. bir ara kupalar da satılıyordu, ama daha demin baktığım zaman göremedim.

    amerikan kültürünü taşlayan, kapitalizme karşı ayakta duran biri olarak lanse edilen bir yazarın böyle bir şey yürütmesi kanımca ikiyüzlülük. bunun "underground" kültürüyle alakası yok, düpedüz kendini popüler kültüre satmak bu.
  • tempo'mu aktüel mi ne bir dergide davinci'nin şifresi'ne binaen kitabı bestseller yapan nitelikleri 10-12 kalem halinde sıralamışlardı. adı "writing to fail" olan bir dizi konferansı yöneten palahnuik, tarzının edebi bir nitelikten ziyade agatha christie ya da barbara cartland gibi bir niş yazara dönümesinden çekinmiyor olsa gerek. zira checklisti okuduktan sonra "oha lan dan brown'la palahnuik aynı adamlarmış" demiştim.

    artık neredeyse bir desteye varan kitaplarından yeni çıkanını okurken eleştirel bakmadan kendimi alamıyorum. palahnuik, blogunu okumak için para istemişti okurlarından. tabii herkes nooloyoruz bu adam fight club'ı yazdı anarşist değil miydi? vs tepkilerde bulundu. oysa fight club sadece sehir hayatı yaşayan genç ortasınıfın tüm kredi kartlarını yakıp pastoral yaşam özlemini iyi bilen palahnuik'in bilinçaltı g-noktamızı okşamasından başka birşey değildi.

    nitekim bahsettiğimiz yazar sanki almanak gibi her yıl bir kitap yazan birisi. ortasınıfı çok iyi biliyor ve j t leroy, irvine welsh gibi bu monoton insanların kendilerini marjiinal ve underground hissetmesini sağlayacak kitaplar yazıyor.

    gelecek romanının tahmini senaryosu yine, kısmen asosyal, ancak dramatik bir yetenek/niteliği olan bir alt orta sınıf, 20 something biriinin marjinalize oluşunun, karanlık ve ironik tasvirlerle ve temayla alakalı birkaç konuda teknik "bunları biliyor muydunuz?" tarzı detaylarla süslenmiş, sonu paranormal bir deus-ex machina ile biten anti-kahramanlık destanı olacak.

    bu gençliğinizde çok sevdiğim bir grubun yeni albümünden keyif almamak gibi bir hadise. herşey tarife göre yapılmış, ama çok tanıdık olmasından ötürü bir hazımsızlık var hissettiğim.
hesabın var mı? giriş yap