dam
-
bazen üzer. o kadar yol teper dünya görürsün gözün gönlün açılır ve memlekete gelince farkedersin ki;
amsterdam: dam meydanı
paris: notre dame
barcelona: estrella damm
türkiye: damsız girilmez. -
sümer dilinde eş (karı veya koca anlamında) anlamına gelen kelimedir.
http://psd.museum.upenn.edu/epsd/epsd/epsd-d.html -
hafta sonu barlara girme on ko$ulu
-
ing. baraj.
-
filistinli hip hop grubu. hastasıyız toplumsal gerçekçi eğlencesine kurban.
-
babürlü hükümdarı ekber döneminden itibaren kullanılan ağırlık ölçü birimidir. yaklaşık olarak 20,963 grama tekabül eder.
-
gecenin sonunda sevişilmiyorsa, sözde damdır.
-
hayvanları yakalamak için toprağı kazıyarak kurulan tuzak.. sonra bakmışlar hayvan kalıyorsa biz de kalırız; kendilerine de yapmışlar ve dama yerleşmişler.
kürtçede inşa etmek: “dam-ezrandın”.
yunanca: dam-azo.
dama oyunu da burdan gelir; yerleşmek anlamında.
fransızca madam kelimesi de bundan ötürüdür. -
-
güney doğu bölgesinde evlerin üst bölümü. kahverenkli çatı kiremitlerin örttüğü çatılar yoktur. çatıların kurulması demek, tahtların kurulamamasıdır. tahtlar kurulacak, sırt üstü uzanılacak ve yıldızlar seyredilecek. damlara kurulan en güzel tahtlar murathan mungan'ın paranın cinleri'nde anlattığı mardin damlarıdır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap