aynı isimde "das kapital (140journos videosu)" başlığı da var
  • bu kitabın adı yüzünden marxkapitalist sananlar da varmış.
    (bkz: bilgi üniversitesi)
  • dünya tarihinde incil'den sonra en çok başka dile çevirilen kitap.
  • biri doğu'dan biri batı'dan iki siyasi düşünürün kitabı özet olarak çıkarılacaktır. batı'dan karl marx'ın das kapital adlı eseri seçilir. seçilen kitap das kapital'in özeti halindedir ve aklınca cin fikirli davranan ben özetin özetini hocaya yutturacaktır. das kapital hakkında hiçbir araştırma yapılmadan özet çıkarılır ve ödev teslim edilir. vize notları açıklandığında sınıfın %98'i 90-95-100 diye giden notlar alırken, bendeniz sadece 50 almıştır. öğretim görevlisinin yanına çıkılır:

    + hocam bi maruzatım (malumat değil) olacaktı.
    - buyur.
    + hocam ödevi teslim ettim ben vakti..
    - kes tıraşı sadede gel.
    + herkes yüksek not almış, ben 50 almışım. nedenini öğrenecektim.
    ( bi poşet dolusu dosya masaya koyulur )
    - şurdan ödevini bul.
    (ödev bulunur, dosya hocaya verilir)
    + buyrun hocam.
    - şimdi yavrum, doğu'daki felsefecinin devlet felsefesini iyi anlatmışsın. ona 50 puan verdim.
    + sağ olun hocam.
    - batı eserine gelince... bana söyler misin 3 ciltlik bi eseri hangi ara okudun ve on sayfaya sığdırdın?
    +...

    (bkz: koşarak uzaklaşma isteği duymak)
  • merak eden çoğu kişinin uzunluğu nedeniyle okumadığı eser. bu sebepten okumayanlar marx'ın 100 sayfalık ücretli emek ve sermaye makalesini okuyabilir. temel ekonomik kuramları bu makalede gayet anlaşılır özetlenmiştir. pdf dosyası kolayca netten bulunuyor.
  • marx'in kapitali tamamlayamadigini biliyoruz. ilk kurgusunda kitabi devlet ve sosyalizmin ekonomi politiği gibi bölümlerle birlikte planladığı ancak bu bölümleri yazmaya ömrünün yetmediği de malumunuz. kitabın mevcut basili halinin ve bölümlerinin, marx'ın ilk planindan daha uzun sürdüğü ve bir yandan hastalikla bir yandan da maddi problemle boğuşurken ilk taslaktaki bölümlerin önemli bir kismini yazamadiğini da biliyoruz. bu haliyle kapital marx'in grundrisse'daki notlarinin ve ilk planlarinin sinirli bir bölümünü içeriyor. yani neredeyse kitabin ilk planinin yarisi eder bu. 1885'de yayinlanan ilk cildin ardindan yanilmiyorsam yaklasik 8 yil sonra ikinci ikinci cildi yayina hazirlayan engels'in önsözlerinde de bu konularda yeterince bilgi vardir.

    hepsi bir yana engels bizzat bu önsözlerde de marx'in kitabinin bir tür kutsal gibi algilanmasinin yanlişliğina dikkat çeker.
    evet das kapital bir kutsal kitap değildir. tersine her türlü -kültürel, ekonomik, dinsel ve toplumsal- kutsallikla mücadele etmeye calisan bir düsünce disiplininin ekonomi, toplumsal yaşam ve tarih alanlarinda ortaya koyduğu ilk ciddi ve kapsamli eserlerden biridir. evet das kapital'in sosyalistler tarafindan zaman zaman bir kutsal kitap seviyesine çikarildiği, böyle algılanarak kabul gördüğü ya da kabul görmesi doğrultusunda baskı yapıldığı doğrudur. öte yandan marx'ın eserini bir kutsal kitap gibi gören birçok anti-komünist politikacinin ya da başta kimi liberal, muhafazakar vs. iktisatçilar olmak üzere çeşitli teorisyenlerin de kitaba böyle yaklaşarak eleştirdiği ve böylelikle -ne demekse- "marksizmi çürütmeye" çalıştığı da doğrudur. yani kapital üzerindeki kutsal kitap algisi sadece taraftarları arasında değil, kitabin en ateşli muhalifleri arasinda da yaygindir. das kapitalin sahip olduğu iktisadi analiz yeteneğinin ve ekonomi-politik alaninda çarpici yeniliklere imza atmasinin yaninda, 1800'lü son çeyreğinde yazilan kitabin insanlik tarihinin en hararetli dönemlerinden birinde yayinlan ve taraftarlari hizla büyüyen bir hareketin -işçi sinifi hareketi, sosyalizm ya da burjuva demokratik devrimleri süreci vs. ne derseniz deyin- temel dayanaklarindan biri olan kitabin bu şekilde eleştirilmesini ve algilanmasıni da bir ölçüde doğal karsilamak gerekir.

    kitabin eksiklerine, yanlişlarina ya da tartişmaya açik noktalarina gelince. bunlar önemli ölçüde kitabin yayinlanmasiyla birlikte baslayan tartişmalardir ve bu tartismalari burda aktarmak imkansizdir. ancak kitabin başta lüksemburg, lenin, plehanov, buharin, kautsky, bernstein gibi birinci kuşak gibi marksist ya da sosyal demokrat teorisyenler tarafindan dahi zaman zaman sert bir şekilde eleştirildiğini ve tartişildiğini unutmamak gerekir. bu konudaki tartişmalar marksistler arasinda olduğu kadar halen marksist teoriyle bir şekilde didişmeyi mesleki kariyer firsati olarak gören çevreler tarafindan da halen devam sürdürülmektedir. bunlarda şaşılacak bir yan yoktur. bilimde ve toplumsal tarihte çiğir açan ve devrim niteliğinde görülen her düşünce akimi ve eserin ortak kaderidir. darwin'in evrim teorisi, adam smith'in ekonomi teorisi, weber'in bizzat marksizmle tartişma içinde oluşturduğu sosyoloji teorisi, hegel felsefesi ya da einstein'in görelilik kurami da marx'in eseriyle ayni kaderi paylaşır. marksizmin bu kuramlardan farkı ve bu kadar tepki toplamasınin nedeni ise bütünü açıklama, kavrama ve değiştirme iddiasında yatmaktadır. kapital, bu iddianın çağındaki en başarılı çalışmalarından biridir. bu iddiayi dilye getiren eserler ve bu doğrultuda mücadele eden insanlar yaşanan tüm olumsuzluklara, tarihin getirdiği tüm yüklere rağmen halen varolmaya, çaba harcamaya devam etmektedir.

    das kapitale bugünden bakıldığında ise birakin bir kutsal kitap olmayı, gerek kapitalizmin mevcut ekonomik işleyişini gerekse de çağdaş kapitalist toplumun geçirdiği dönüşümleri açıklamakta yetersiz kaldığı apaçık bir gerçektir. zaten marx'ın ve marksistlerin de böyle bir iddiası yoktur. bu konularda yüzyili aşkın bir süredir devam eden tartışmaları hatirlatmak yeter. marksizm de tanimi gereği kendisini tarihsel olarak eleştirebilen bir teoridir. kutsal kitaplar yaratmak, ya da durumlari kutsallaştırmak gibi bir anlayişa yabancidir. ancak kapital'e kutsal kitap demek kadar, kapital'e laf söyletmem tavrı da aynı ölçüde komiktir. kendine kutsal kitap arama çabası, yaptiklarini açıklayacak teorik mazeretler arama çaresizliğinin ürünüdür. son yüzyilda bunun çok sayida örneğini gördük. ama "genel kabul gören"e ve "ortalama sağduyu"ya yaslanarak anlamsız eleştiriler yapmak da aynı kapiya çikar. o da benzer tür bir güvensizliğin ürünüdür, kendine güvensizliğin...
  • hakkında marx'ın ''herhalde kimse bu kadar paradan yoksun olup da para hakkında bu kadar kapsamlı bir eser yazmamıştır.'' dediği eseri.
  • üniversite yıllarının okunmazsa olmazı, okunamaması rüyalara çöken kabusu. kutsal kitap gibi bir şey olduğu söylenirdi. her derde deva, kellere merhem, güçsüzlere macun. ekonomi ve siyaset bilimi okuyanların takıntı kitabı olsa da, mezun olduktan sonra ortamlarda karma sahibi olmaya büyük katkısı olduğu müşahade edilmiştir. kapital’i okumamış olmak, ergenlik çağı sorunları arasında, hemen sivilcelerden sonra gelir.

    mutlaka edinilmeli. "okudun mu?" diye sorduklarında da "okudum" der geçersiniz. tutunamayanlar'dan sonra en çok satan en az okunan ikinci kitaptır
  • oncelikle, 2014'teki ilk entry'sini girmekten seref duydugum kitaptir.

    bir charlie chaplin'in sanayicileri, dolayisiyla kapitalistleri itin gotune sokup cikarttigi modern times'i, bir de bu eser benim icin apayri yerlerdedir.

    ilk ciltten cikarttigim derslerden birini insaatci meslektaslarim icin soyle ozetleyebilirim:

    1 metrekup betonun maliyeti 10 para ise; bunun 5'i beton santraline, demire, kaliba vb. verdiginiz paradir.
    3'u beton pompanizin, beton hattinin, vibratorun vb. ekipmanin bakim, isletim parasidir.
    1'ini de iscilige/iscilere verirsiniz.

    9 etti degil mi? iste kalan 1 para muteahhitin parmagini bile oynatmadan cebine attigi paradir. asil ederi 2 para olan iscilige 1 para odeyerek; zira masraflarini kisabilecegi tek kalem budur.

    somurmeden, zengin olamazlar.
  • okumadım ama bu dünyada geçiyormuş...
  • karl marx'in bile uc cildini okumadigi kitaptir, hakkinda atip tutanlari dinlerken bunu akildan cikarmamak gerekir.
hesabın var mı? giriş yap