• depresifken iyice boka batmaniza neden olan, mutlu iken bile, bir yolunu bulup, bir aciginizi yakalayip sizi altust edecek potansiyelini ortaya cikaran boylece eninde sonunda size mutlaka bir yerden bisiler hatirlatan, sozleri ile sizi bir yerlere goturen muziktir. escinsellerin bu konuda daha basarili oldugu ise, duygusal disavurum yeteneklerinin daha iyi olmasi ve depresif ruhaniyetini olusturan etmenleri -ki bunlar beste ve guftedir- bir butun halinde, ikisinden birini degil, ama ikisini de en etkili bicimde onunuze sunmasi ile aciklanabilir. ingilizlerin populer muzikteki yeri ise tartisilmazdir. olanaklar, buyuk yentenekler, devasal bir endustri ve muzige duskun bir hedef kitle..."ibne" mevzusuna gelince de, onemli olan muziktir, ne hissettirdigidir, ne anlattigidir. cinsiyet diil... ama iyi muzigi, "escinsel" yada "homoseksuel" deme kibarligini bile gostermeyen kisilerin tabiriyle "ibne"ler yapiyosa, o zaman muzik elestirisini cinsiyet ayrimina tabi tutarak yapan bu insanlara verecek tek bakiniz vardir: (bkz: homofobi)
  • sayet soz konusu muzigin ibneligi oscar wilde'dan, depresifligi james joyce'dan geliyorsa ve bu koklerden beslenen bir depresif ibne ingiliz muziginden bahsediliyorsa o zaman ilgili tanimin sahibini gunay'da huysuz virjin dinlemeye davet ediyorum. depresif ibne ingiliz muzigi basligin altina yazilacak en guzel tanim/ornek cekinmeden the smiths olacaktir ki bir eli eldiven icindeyken bile* benim diyen erkegi sikmeye muktedirdir. sahip oldugu kuvveti damarlarindaki cinsel ayrimcilik, sablonculuk ve ic sikintisindan alan bu sozde asil(?) cocuklari dinlemeyen sirke gitsin. maymunlar, filler, palyacolar, atlar vs.
  • akla ilk getirdiği placebo olan. içindeki ibne kısmıyla ilgili ayarlar daha önce verilmiş olduğundan not düşmüyorum.
  • günün birinde bu müziği yapanların hepsi manowar tarafından katledilecektir.
  • talihsiz bir açıklama diyebileceğim bir tanımdır. pek çok insanın ruhunun bir yerlerine dokunmayı başarmış bir müzik türünden veya bazı gruplardan bahsediyorsak, ağlakken ağlatmayı başarmış vokallerse bahsi geçen, ibneden çok başarılı müzisyenler olarak nitelendirilmeli bu şahıslar. efendim her ağlayanı görünce ağlamadığımıza, her bunalımdaki tanıdığımızın iki lafıyla "bıktım lan bu hayattan! kaçarım başka alemlere!" demediğimize göre ağlaklıktan, depresiflikten öte bişeyler vardır bu heriflerin hepsinde. o öte şeyler elbette ibnelik deildir, müzikaldir, hakları yenmemelidir.
  • high fidelity'de barry deyimiyle sad bastard music'tir bu (belle and sebastian'in seymour stein'idir barry championship vinyl'e girdiginde calan filmde) , ya da onun alt kategorisidir. ama niye ibne muzigi, depresif ingiliz muziginin nesi var ey fobik halkim?

    rob bundan sonra eve gidip hicbir sey hissettirmeyen bir top 5 album listesi yapmaya karar verir, cogu da beatles sarkilarindan olusacaktir bu toplamanin:

    "abbey road dinleyecegim eve gidip. something'i atlarim herhalde tabii. sadece bana ait olan sarkilar olacak, okul gezilerinde en arka koltuktayken bagirarak soyledigim yellow submarine, cumartesi sabahi filmlerindeki help gibi. bana ve charlie'ye, bana ve alison ashworth'e, bana ve laura'ya degil de sadece bana ait sarkilar. bir sey hissettirecek bu sarkilar belki ama kotu bir sey olmayacak hissettirdikleri."
  • genelde soranlara ya "sktret kiz muzigi filan" diye tarif ettigim kisisel muzik zevkimin daha anlamli bir betimlemeye sahip olan varyasyonudur "depresif ibne ingiliz muzigi". yoksa sevenini bulunca oturup konusmuslugum, beraber dinlemisligim, depresif ibne ingiliz muzigi sayesinde guzel zamanlar gecirmisligim vardir. cok tesekkur ederim sayin feminen tarafindan korkmayan anglosakson ve anglonorman uzgun abiler.
  • şüphesiz ki anathema'nın şu an yaptığı müziktir.
hesabın var mı? giriş yap